Kamuoyunda "Montrö Bildirisi" ya da "Emekli Amiraller Bildirisi" olarak bilinen ve TSK'de tarikat yapılanmalarına izin verilmemesi çağrısında bulunan açıklamayı yayınladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 103 emekli amiralin yargılandığı davada karar çıktı. Cumhuriyet'in haberine göre, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıklar ve sanık avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı. Tüm sanıklar için atılı suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle oybirliği ile beraat verildi. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın sosyal medya hesabından aktardıklarına göre, sanıklardan Önder Çelebi'nin avukatı Can Yücesoy, birtakım kesimlerin hoşuna gitmese de yapılan açıklamanın düşünce ve fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu söyledi. Amiraller davasında esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaların son günü. Bugünkü celse, sanıklardan Önder Çelebi'nin avukatı Can Yücesoy'un savunmasıyla başladı. — Müyesser Yıldız (@MuyesserYildiz) December 20, 2022 Sanıklardan Mustafa Özbey'in avukatı Hüseyin Özbek, amiraller açıklamasının yeni İnebahtı'lar, Navarin'ler yaşanmaması için atılan bir çığlık olduğunu belirterek, "Rusya-Ukrayna savaşı beraat talebimızin en önemli delilidir" dedi. Avukat Özbek şunları da kaydetti: "Bu dava, Türkiye'nin kendi ayağına sıkmasıdır. Bu davayla Montrö'nün delineceği; Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de kararlı olunmadığı izlenimi verilmektedir." CUMHURBAŞKANLIĞI AVUKATI 'CEZA' İSTEDİ Savunmaların tamamlanmasının ardından, katılan Cumhurbaşkanlığı avukatına söz verildi. Cumhurbaşkanlığı avukatı, bu davanın siyasi bir dava değil, konusu siyasi olan bir dava olduğunu belirtip, "Siyasete müdahale, siyaseti dizayn söz konusudur. Biz muhtıranın tamamına karşıyız" dedi. Cumhurbaşkanlığı avukatı, amiraller açıklamasını 28 Şubat kararlarına ve 27 Nisan bildirisine benzetip sanıkların cezalandırılmasını istedi. Cumhurbaşkanlığı avukatının, sanıkların yaşlarına ilişkin beyanlara karşı çıkarken, "Bir seferberlik halinde bunlar göreve çağrılabilir diye düşünüyorum" demesi salonda gülüşmelere yol açtı.