T24 yazarı Tolga Şardan, 'Sarallar' olarak bilinen organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonun perde arkasını yazdı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun söz konusu adımla ilgili sessiz kaldığına dikkati çeken Şardan, şunları kaydetti:

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Emniyeti ile birlikte yürüttüğü operasyonun hazırlık safhasından Ankara'daki Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin de (KOM) bilgisi vardı. Ancak hazırlık aşamasından bilgisi verilmesine karşın, gözaltı işlemlerinin ne zaman olacağı konusunda İstanbul'dan ne savcılık ne de emniyet kanadından Ankara'ya bilgi verilmedi."

Herhangi bir operasyonla ilgili başlatılacak gözaltı işlemleri süreci hakkında her zaman bilgilendirme yapılan Soylu'ya bu kez ön bilgilendirme yapılmadığı bilgisini paylaşan Şardan, şöyle devam etti:

"Operasyonun ilk ayağında yakalamalar gerçekleşirken suç örgütünün lideri İlyas (Alaaddin) Saral sırra kadem bastı.

Bu gelişmenin ardından kamuoyuna yansımayan bazı gelişmeler yaşandı. Operasyonu takip eden günlerde bir programa katılmak amacıyla Ankara'dan beraberindeki ekibiyle İstanbul'a giden İçişleri Bakanı, İstanbul Emniyeti yönetimiyle bir araya geldi.

soylu aktaş

'SİZE HER SÖYLEDİĞİMİZDE SIZINTI OLDU'

İddiaya göre; temmuzun son günlerindeki bu görüşmede Soylu, kentin genel güvenlik ve ihtiyaçlarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Aynı görüşmede Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'a yönelik olarak Sarallar Grubu operasyonuyla ilgili kendisine neden bilgi verilmediğini sordu.

Soylu'nun eleştirisi üzerine Aktaş, 'Size her söylediğimizde sızıntı oldu' yanıtını verdi.

'SOYLU, AKTAŞ'LA İLGİLİ SERT SÖZLER SARF ETTİ'

Görüşmenin gerçekleştiği oda bir anda buz kesti. Soylu, Aktaş'ın sözlerine 'sen ne demek istiyorsun?' diye çıkıştı. Ama Aktaş, daha fazla konuşmak yerine susmayı tercih etti. Yaşanan gerginlikle birlikte Soylu görüşmeyi sonlandırıp dışarı çıkarken Aktaş'la ilgili sert sözleri sarf etti.

Bu arada Aktaş'ın, Soylu'nun Emniyet'teki ekibinde yer alan polis müdürlerinin büyük bölümünden kıdemli olduğunu da ekleyim.

'CUMHURBAŞKANLIĞI, ÖNERDİĞİ ÜÇ İSMİ DE KABUL ETMEDİ'

İstanbul'da yaşanan olayın Ankara'da yansıması oldu elbette. Soylu birkaç gün sonra il emniyet müdürleri kararnamesi hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na gönderdi.

İddiaya göre, kararnamede İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın görevden alınması ön görüldü. Yerine ise, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın ismi yazılıydı.

Yılmaz'ın adı daha önce dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın görevden alınması sırasında da gündeme geldi. Ancak Cumhurbaşkanlığı, Yılmaz'ın isminin de bulunduğu Soylu'nun önerdiği her üç ismi de kabul etmedi.

Cumhurbaşkanlığı Yılmaz'ın ismini ikinci kez veto etti. Aktaş'ın yerinde kalmasını uygun buldu. Şimdilerde Soylu ile Aktaş arasında soğuk rüzgârlar esiyor. (...)"

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü kurumun çalışmalarıyla ilgili iddiaların "yalan ve iftiradan" ibaret olduğunu belirtildi. 

"Türk polis teşkilatına uyuşturucu iftirası atanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kimyasal silah iftirası atanlar yeni bir iftira kampanyası başlattılar" denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"İddia ve ileri sürülen İl Emniyet Müdürlüğümüz çalışmalarında koordinasyona ilişkin hususlar kesinlikle yalan ve iftiradan ibarettir. Emniyet Teşkilatımız hiyerarşik düzenden asla taviz vermeyen bir yapıya sahiptir. İlimizde huzur ve güvenliğin korunması için hukuki mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilen bütün uygulamalar, sıralı amirlerimizin talimat ve koordinasyonlarıyla gerçekleştirilmektedir. Teşkilatımızı yıpratmaya, karalamaya ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlarımızı gölgelemeye yönelik asılsız iddialarda bulunanlar hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."