Eski Ensar Vakfı Muğla Şube Başkanı Osman Raşit Işık, geçen hafta Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne dekan olarak atanmıştı. Bu atamaya kamuoyundan ve Eğitim-Sen’den tepkiler gelirken, Türkiye Komünist Gençliği üyeleri de bugün fakülte içerisinde eylem yaptı.

Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi belli oldu Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi belli oldu

Eylemde okunan açıklamada, Osman Raşit Işık’ın eğitimci yetiştirecek ehliyeti bulunmadığı ve bu atamanın liyakat sorunu olmadığı vurgulandı. Ayrıca, atamanın yapıldığı vakfın eski yöneticisi olan Işık'ın tarikatlarla bağlantısına da dikkat çekildi.

Eylemde, atamanın sorumluları olarak siyasal iktidar ve sermaye sınıfı gösterildi ve bu durumun ülkenin ve eğitimin gericileştirilmesinde doğrudan bir sorumluluk olduğu belirtildi. Bu olayın, toplumda derin bir sorunun işareti olduğu ve bu zincirin parçalanması gerektiği vurgulandı.

'KARANLIĞA GEÇİT VERMEYECEĞİZ'

Eylemde okunan açıklamada, şunlar ifade edildi:

'Siyasi iktidarın amacı, laiklik ve cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştirerek; halkı açlık ve yoksulluğa mahkûm eden sermaye sınıfının ihtiyaçlarına yönelik bir toplum yaratmaktır. Sermaye sınıfının işbirlikçisi AK Parti iktidarının üniversitelerimize yaşamın her alanında yaymaya çalıştıkları karanlığa geçit vermeyeceğiz. Üniversiteye bilim üretmeye gelmiş, laiklikten vazgeçmeyen, ülkenin aydınlık geleceği için mücadele eden öğrenciler olarak geçmişinde istismarlar ve açık tarikat bağlantıları olduğu bilinen vakıf adı altındaki gerici yapılarda görev almış kişilerin kampüslerimizde görevlendirilmesini reddediyoruz. Bizler, üniversitelerimize 'ziyaret' başlığı altında gelen siyasilere ya da 'seminer' başlığı altında gelen patronlara el pençe divan duran rektörler, dekanlar ya da akademisyenler değil; bizlere bilimin ve aydınlanmanın yolunu açan, biz öğrencilerin insanca yaşama hakkını savunan, laik ve bilimsel eğitimden yana olan eğitimci kadrolar istiyoruz. Türkiye Komünist Gençliği olarak üniversitelerimizde gericilikle mücadele ederken yobazların iplerini elinde tutanları unutmayacağız. Mücadelemizi eşit ve parasız, bilimsel eğitimin kamusal bir hizmet olarak tanındığı, yobazlardan kurtulduğumuz aydınlık bir Türkiye kurana kadar sürdüreceğiz.' (ANKA)