Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Semerkant Buluşması, Yeni Dünyanın Ayak İzleri mi? (II)

ÇİN’İN GÜVENLİK DUVARI ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’DÜR
 
Gerçekten de Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan ve İran gibi ülke liderlerinin bir araya geldiği Semerkant Buluşması; yeni bir düzenin, yeni bir ortaklığın olabileceğini, dünya dengelerinin yeniden oluşturulacağını gösterdi. 

Aynı coğrafyayı paylaşan 5 ülkenin çıkarları gereği Amerika karşısında dayanışma sergilemeye inandıkları anlaşılıyor. Uygulamada kimse kimsenin amiri de değil. “Kazan, kazan” politikası uygulanmaya çalışılıyor. Böyle olunca daha çok ekonomik, sosyal ve kültürel bir birliktelik ortaya çıkıyor. Tabii ki her ülkenin kendi menfaatleri doğrultusunda kendi hesapları var.

ŞİÖ’nün kurucusu Çin’in bu örgütten neler beklediğini 2019’de yayınladığı “Beyaz Kitap”ın içeriğinde görmek mümkün:

"ŞİÖ şimdi dünyadaki en geniş alanı ve nüfusu kapsayan yeni bir tür kapsamlı bölgesel işbirliği organizasyonuna dönüşmüştür. Karşılıklı güven, karşılıklı yarar, eşitlik, istişare, farklı uygarlıklara saygı ve ortak kalkınma arayışını içeren Şanghay Ruhu ortaya çıkmıştır. Ortak bir geleceğe sahip bir ŞİÖ topluluğu oluşturma ve yeni bir uluslararası ilişkiler modeli geliştirme taahhüdü ile kuruluş, bölgesel barış ve kalkınmaya yeni bir katkı sağlamıştır. (..) Üye devletler, iyi komşuluğu ve stratejik karşılıklı güveni daha da teşvik etmek, askeri kültürel alışverişi artırmak, birliği ve dostluğu geliştirmek için Barış Misyonu tatbikatları ve askeri müzik şölenleri de dahil olmak üzere savunma ve güvenlik alışverişlerini ve iş birliğini güçlendirmeye devam ediyor.”

Örgütün ilk kuruluşunda bölgesel güvenlik, bölgesel terörizm, etnik ayrımcılık, aşırı dini radikal oluşumlar ve benzeri konular mücadele edilmesi gereken öncelikli olarak vurgulanıyordu. Özellikle Çin açısından “Doğu Türkistan” ve bu bölgede yaşayan “Uygurlar” en önemli ortak bölgesel sorun olarak ifade ediliyordu. 

Günümüzde örgütün NATO benzeri askeri savunma iş birliği paktı olmadığı vurgulanıyor olsa da, Çin’in Uygurlar ile ilgili kaygı ve endişelerinin aynen hatta artarak devam ettiği görülüyor. “Bir Kuşak-Bir Yol:Demir İpekyolu hattını, enerji güzergahını ve bölgedeki yeraltı kaynaklarını” güven ve garanti altına almak için Çinli yetkililer 2017’den itibaren yanlış bir planlama ile bölgede Uygurlara nefes aldırmayacak derecede baskı, sindirme, yıldırma hatta BM verilerine göre soykırım-vari politika uyguluyorlar. Doğu Türkistan’ın hemen yanı başındaki Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi ülkeleri ve buradaki milliyetçi-dini grupları da Uygur ayrılıkçılara kötü örnek olacakları endişesiyle “potansiyel tehdit” olarak görüyorlar. Aslında ŞİÖ’nün kuruluşundaki temel hedef de, bu endişeyi en aza indirecek şekilde Türkistan Cumhuriyetlerini ve bu coğrafyadaki milli ve dini cemaatleri kontrol altına almaktı. Bu noktadan bakıldığında Çin’in amacına ulaştığını söyleyebiliriz. 


Şangay İşbirliği Örgütü 

(Devamı var)