1999 yılında benzeri az görülen bir olay olarak üç ay içinde iki büyük deprem yaşayan Düzce'de,bine yakın vatandaş hayatını kaybetti.Yaşanan bu depremde can kaybının yanı sıra bir çok işyeri ve konutlarda hasar kaybı oldu.

Merkez üssü Kocaeli Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depremiyle sarsılan, daha sonra 12 Kasım 1999 depremiyle binalarının yüzde 60'ı kullanılamaz hale gelen ve altyapısı çöken Düzce, uygulanan teşvik yasasıyla ekonomisini, binalara getirilen kat sınırı ve yapım sonrası denetlemeyle güvenli yapılar, eğitimler ve altyapı ile de deprem bilinci geliştirmeyi başardı.

1999 yılında benzeri az görülmüş şekilde 3 ayda iki büyük deprem yaşanan Düzce'de, bine yakın vatandaş hayatını kaybetti. Yaşanan bu acı dolu depremlerde kentte bulunan konutların yüzde 82'si, iş yerlerinin yüzde 87'si hasar gördü.

Büyük hasar gören ve acı kayıplar yaşanan kentte, aradan geçen 19 yılda, aynı acıların tekrar yaşanmaması için birçok önlem alındı.

Birinci derece deprem bölgesi olan ve fay hattı üzerinde yer alan Düzce'de, insanlar deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrendi. Kentte, yüksek kat kriterleri belirlenerek, yeni yapılanmanın bu şartlara uygun hale gelmesi için titiz çalışmalar yürütüldü.

Yapıların sağlamlığıyla can güvenliğini sağlayan kent, teşvik yasasıyla birçok yatırım alarak ekonomik anlamda da gelişti.

"Bu durumdan kaçınmamız mümkün değil"

Düzce Valisi Zülkif Dağlı, yaptığı açıklamada, kentin iki büyük felaketi art arda yaşadığını ve büyük kayıplar verildiğini anımsattı.

"Depremin ardından Düzce'nin il olmasıyla hızlı bir toparlanma sürecine girildi." diyen Dağlı, Düzce'de sanayi ve yapılaşmayla depremin izlerini en kısa sürede silmek üzere, prefabrikelerden kurtulma aşamasıyla kamu-özel anlamında çalışmaların tamamlandığını söyledi.

Büyük bir özveriyle bugünlere gelindiğini aktaran Dağlı, "Düzce, yaşadığı depremlerle bir deprem algısı kazandı. Halkımızda bu duyarlılık var, çocuklarımızda, gençlerimizde, depremi yaşayan-yaşamayan herkeste böyle bir algı oluştu. İşin en önemli kısmı, iyi bir yapılaşmadan geçiyor. Yapılaşmada zeminin sert olması gerekiyor, çok katlı yapılardan da kaçınılması gerekiyor." diye konuştu.

Kentin depremden sonra teşvik kapsamına alınması dolayısıyla hızlı bir şekilde ilerleme katettiğine vurgu yapan Vali Dağlı, 1. ve 2. organize sanayi bölgelerinde şu an yer kalmadığını anımsattı.

Düzce'nin, işsizi olmayan ve istihdamın en iyi olduğu yerlerden birisi konumuna geldiğine işaret eden Dağlı, "Bu gurur verici bir durumdur. Ayrıca ilimizin sanayiye katkısının fazla olduğunu düşünüyoruz. Biz deprem bölgesindeyiz. Bu durumdan kaçınmamız mümkün değil, bu anlamda tedbirlerimizi almak zorundayız. Bu tedbirler, yapılaşmadan, çocukların eğitiminden ve evde bulunan eşyaların sabitlenmesinden başlıyor. İnşallah bu duyarlılığı hep birlikte oluşturacağız." dedi.

"Depreme hazırlıklı binalar yapmak istiyoruz"

Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay da depremin ardından bilincin arttığını ve halkın sağlam binalar yapıp güvenli bir yaşam anlamında bilinçlendiğini belirtti.

Depremin ardından birtakım tedbir ve uygulamaların yerel yönetimler olarak yürürlüğüne alındığını anlatan Başkan Ay, şunları kaydetti:

"Yönetmelikler ve kurallar bir araya geldiğinde daha kaliteli, daha sağlam, statiği daha güçlü olan binalar yapmaktayız. Şu an belediye olarak Düzce ovasında 4 kata kadar izin veriyoruz, sert zemini olan yüksek kesimlerde ise 8 kata izin veriyoruz. Düzce bir fay hattı üzerinde, o yüzden biz daima depreme hazırlıklı binalar yapmak istiyoruz. Belediyemiz bu anlamda çalışmalarını sürdürüyor. Devlet güçlü olunca millet de güçlü oluyor."

"Şu an devasa yatırımların eşiğindeyiz"

Düzce Ticaret Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Tuncay Şahin ise depremin ardından son hükümetin yaptığı proje ve teşviklerin kentin gelişimine çok büyük katkı sağladığından bahsetti.

"12 Kasım'dan sonra devletimiz, tüm imkanlarını seferber etmiş ve ilimizi yeniden inşa ederek vatandaşlarımızın mağduriyetini kısa sürede çözmüştür." diyen Şahin, şöyle devam etti:

"Sadece barınma ihtiyaçlarını karşılamakla kalınmamış, Düzce'nin il statüsüne kavuşturulması sayesinde kamu yatırımlarının önü açılmıştır. 5184 sayılı Teşvik Kanunu, ilde büyük yatırımlara öncülük etti. Düzce, kamu ve özel yatırımlar sayesinde göç alan bir il konumuna geldi. Şu an devasa yatırımların eşiğindeyiz."

Şahin, kamu ve özel kuruluşların büyük mücadeleleriyle Düzce’den depremin izlerinin silindiğini sözlerine ekledi.