Ahmet Hakan'ın bugünkü "Nişantaşı dendiğinde aklına neler geliyor Ebubekir?" başlıklı köşe yazısı şöyle:

"Ebubekir Sofuoğlu’nun üniversitelere hayasızca dil uzattığı konuşmasında bir de “Nişantaşı” bölümü var.

Şöyle diyor Sofuoğlu:

“Gidin bakın üniversitelere... Bütün Türkiye’de üniversitelerin yerleştiği yerler, Nişantaşı’na döndü.”

Aşağı yukarı 20 senedir Nişantaşı’nda ikamet etmekte olan bir vatandaş olarak soruyorum:

Ne varmış Nişantaşı’nda Ebubekir? Benim göremeyip de senin gördüğün nedir Ebubekir? Ne olup bittiğini zannediyorsun sen bizim mahallede? O kirli muhayyilenden neler geçiyor Ebubekir?

Nişantaşı dendiğinde “üstleri çıplak altları deri pantolonlular” falan mı geliyor aklına? Kafanda kurduğun banal fantezilerin diyarı mı belledin Nişantaşı’nı? “Fuhuş yuvası” mı demek istiyorsun Nişantaşı’na? Burada yaşayan insanları töhmet altında mı bırakmak istiyorsun? Maksadın nedir? Hem ağzından çıkanı kulağın duymuyor, hem de “Beni linç ediyorlar” diye ağlaşıp duruyorsun Ebubekir."