Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Erdoğan’a çok basit bir tavsiyede bulunacağım. Kurun, faizlerin düşmesini istiyor mu? Ekonomik sistemin nefes almasını istiyor mu? O zaman iki üç dakikalık bir basın toplantısı yapsın, ‘Alanım ekonomi diyordum ama yanlış bir tezi dayattım’ diye hatasını kabul etsin. Kongrede arkaya yazmışlar ya ‘güven ve istikrar’. Onun yerine şunu öneriyorum: ‘Özür diliyoruz’. İki kelime ya. İnanın ülke rahatlar.”

“İKİ SEÇENEK SUNDUK, YANLIŞI SEÇTİ; ARTIK TEK SEÇENEK SUNUYORUZ”

“Yıllardır ‘yüksek faiz enflasyonun sebebidir’ diyordun. Bu tezin doğruysa dön Merkez Bankası’na gereğini yap. Yok eğer yanlışsa çık bir özür dile. Önüne iki seçenek koydum, gitti yanlış seçeneği işaretledi. Tuttu, Merkez Bankası başkanını değiştirdi. Artık öyle iki seçenek falan değil, tek seçenek ve tek cevap tavsiye ediyorum. ‘Özür diliyorum, yanlış yaptım’ deyin şu ülke bir rahatlasın. Tek soru, tek cevap, kopyası da yazıyor. Çok zor değil ya.”

“HEDEFTE AİHS’İ FESHETMEK Mİ VAR?”

“Meclis ne zaman kendi tartışıp onayladığı sözleşmelerin fesih yetkisini tek bir kişiye devretti? Bu olsa dahi Meclis’te konuşulup tartışılması lazım. Gazi Meclisimizin başındaki kişi bırakın Meclis’in haysiyetini korumayı, Cumhurbaşkanı’na Meclis’i çiğnemesi için cesaret veriyor. ‘Anayasayı az çiğnedin, biraz daha çiğne’ diye akıl veriyor. Meclis başkanını Cumhurbaşkanı işaret ederse, o da kendisini halka değil Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu tutar. Endişe ediyoruz. Acaba hedefte yine tek bir imzayla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni feshetmek mi var? İnsan hakları denince elleri ayaklarına dolaşıyor.”

“MECLİS BAŞKANI, CUMHURBAŞKANI DAHA NE YAPARSA ‘BU KADAR DA OLMAZ’ DİYECEK?”

“Sayın Meclis Başkanı’na soruyorum. Yanıtını verin siz de kurtulun, biz de çenemizi boşuna yormayalım. Milletin kafasındaki karışıklığı da giderelim. Cumhurbaşkanı isterse neyi yapamaz? Cumhurbaşkanı daha ne yaparsa ‘Ya bu kadar da olmaz artık’ diyeceksiniz? Devlet protokolünün tepesindeki iki isimden birisisiniz. 0001 nolu plakaya biniyorsunuz. Anayasayı ihlal etmesi için Cumhurbaşkanı’na destek vermek bir Meclis Başkanı’na yakışır mı?”

“YIKTIKLARI HER ŞEYİ DAHA GÜÇLÜ İNŞA EDECEĞİZ”

“İktidara geldiğimizde sistem krizini çözeceğiz. Bu enkazı ortadan kaldıracağız. Binanın çatlaklarını tamir edeceğiz. Yıktıkları her şeyi daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. 1920’den beri ayakta olan, 15 Temmuz darbe girişimden sağ çıkan Meclisimizin itibarını aynen iade edeceğiz.”

“ÇİFTÇİYE DESTEĞİ ARTIRACAĞIZ, AYNI YIL İÇİNDE ÖDEYECEĞİZ”

 “Çiftçiye destekler ne zaman, ne kadar verilecek belli olmuyor. Baştan söyleyeceksiniz ki çiftçi ona göre kararını versin. Biz çiftçiye desteği aynı yıl içinde, öngörülebilir bir şekilde ve artırarak vereceğiz. Çiftçinin kredi borçları için çok uygun şartlarda ödeme kolaylığı sağlayacağız. Hasat döneminde ve öncesinde tarımsal ürün ithalatı yapılıyor. Bunun da önceden üç, beş, on yıllık planlarla belirlenmesi lazım. Diğer yandan çiftçinin üretim maliyeti artıyor ve çiftçinin satış fiyatını baskı altında tutuyorlar. Döviz kuru artınca masraf artıyor, traktör hacizleri yaygınlaşıyor. Akraba bakan da kuru tutamayınca ‘Biz zaten yüksek kur istiyorduk’ diyor. Attan düşüyor, ‘ben zaten inecektim’ diyor. Ona alan açan, bugün hâlâ parlatmaya çalışan da kayınpeder.”

“KENDİLERİNE PARA VAR, ÇİFTÇİYE YOK”

“Kendilerine gelince her şeye para buluyorlar. Çiftçiye gelince kaynak kıt diyorlar. Bütçede geçen sene 22 Milyar TL olan tarımsal destek bu sene 23 Milyar TL’ye çıkmış. Cumhurbaşkanlığının bütçesinde yüzde 28’lik artış var. İtibar, çiftçinin yüzünün gülmesiyle kazanılır.”

“LİSANSLI DEPOCULUK SİSTEMİNİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ”

“Ben ve arkadaşlarım işin başındayken işin başındayken, sıfırdan lisanslı depoculuk sistemini kurduk. Sistem biz ayrıldıktan sonra işlemiyor. Bu sistemi çiftçinin finansal kaynaklara hızlı ve ucuz bir şekilde ulaşması için önemlidir. Biz bunu yeniden ayağa kaldırıp, yaygınlaştıracağız. Tarımsal sulamada 1950 model açık sistem kanalet yerine, fizibilite raporu yapılmış basınçlı kapalı sistem sulama projelerini yaygınlaştıracağız. Böylece üretimi ve verimliliği artıracağız, toprakları su ve teknolojiyle buluşturacağız. Aynı zamanda su ve enerji tasarrufu sağlayacağız.”

“ÇİFTÇİNİN ARACILAR TARAFINDAN EZİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

“Havayolu ve demiryolu taşımacılığı ile tarım ürünlerinin ihracatını geliştireceğiz. Soğuk hava depolarıyla beraber, hava, deniz ve kara ulaşımına yakın yerlere bölgesel hal kompleksleri kuracağız. Çiftçinin aracılar tarafından ezilmesine izin vermeyeceğiz. Üniversitelerdeki ‘biyoteknoloji araştırma ve geliştirme’ projelerinden desteğimizi esirgemeyeceğiz. Mevsimlik tarım işçisi kardeşlerimizin yaşam standartlarını iyileştirip, çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için yerel yönetimlerle iş birliği yapacağız. Tarım meslek liselerini yeniden açacağız. Mezun olan gençlerimizi girişimci çiftçi projesi kapsamında değerlendireceğiz.”