Koronavirüs önlemleri kapsamında 17 günlük tam kapanma sürecinde alkol satışı fiili olarak yasaklandı. İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde yer almayan satış yasağı, il umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından uygulanmaya başlandı.

Tekel dükkanı sahibi Deniz Öztürk, Çanakkale İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun alkollü içki satışı yasağını yargıya taşıdı. Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanlığı'na, idarenin savunması alınmadan yürütmenin durdurulması talebiyle dava dilekçesini sunan Öztürk, alkol satış yasağının bilimsel ve tıbbi dayanağı olmadığını belirterek, iptalini de istedi.

“İçki satış yasağı çalışma ve teşebbüs hürriyetine aykırıdır, iktisadi krizin etkisini yaşayan esnafı zor durumda bırakmıştır” diyen Öztürk, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde alkol satışına ilişkin hüküm bulunmadığına dikkat çekti.

Öztürk, “Bu genelgede alkollü içeceklerin satışının yasak olduğuna dair bir kayıt, hüküm yoktur. Adı geçen yasak fiili bir zorlamanın sonucu olarak uygulanmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla Çanakkale İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı da dayanaksızdır” dedi.

Öztürk, “içki satış yasağının, temel haklar arasında sayılmış özel hayata müdahale etmenin bir aracı olarak uygulandığını” belirterek, şunları kaydetti:

“Özel hayatın sınırları içerisinde farklı yaşam kültürlerini, tercihlerini ve tüketim alışkanlarını sürdürmek isteyen yurttaşlar için anayasa hükümleri önemli bir güvencedir. Özel hayat; kişilerin kimliğini, onurunu, saygınlığını, etnik kimliğini, kişisel verilerini, adını, yaşam biçimini, kişisel tercihlerini, fiziki ve manevi bütünlüğünü kapsar. Bu yanıyla özel hayat; temel hak niteliğindedir. Salgınla mücadele tedbirleri sayılmayacak nitelikte olan içki satışının ve tüketiminin yasaklarla icra ediliyor olması özel hayata bir müdahale niteliği taşımaktadır.”

“DESTEKLER, ‘BİZ VERİRİZ, SİZ ALAMAZSINIZ’ TÜRÜNDE”

Öztürk, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada ise esnafın bu kadar zor durumda olmasının nedeninin AKP iktidarı olduğunu söyleyerek, “Hükümet halkı ve küçük esnafı koruyucu önlemler almak yerine sermayeyi ve kendi siyasi iktidarını korumaya çalışıyor. Esnafa açıklanan destek paketleri ise ‘biz veririz, siz alamazsınız’ türünde. Mağdur olan milyonlarca esnafın yaşadığı kayba su bile dökemez nitelikte” dedi.

Öztürk, “pandemi bahanesiyle” tekel büfelerinde alkol satışının yasaklanmasını “AKP’nin yeni şeriat uygulamaları” diye yorumlayarak, “Biz esnaflar 17 gün boyunca dükkanımızı kapattığımızda ne kiralarımız duruyor, ne su, ne doğalgaz faturamız duruyor. Ne yediğimiz ekmek, yemek azalıyor” diye konuştu.

“HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN”

Öztürk’ün avukatı Şahap Arpacı da kurulun kararı İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine dayandırdığını ancak genelgede böyle bir düzenleme olmadığını vurgulayarak, “Karar hukuki dayanaktan yoksundur” dedi. Arpacı, salgın sürecinin “hukuki dayanaktan yoksun” genelgelerle yönetilmeye çalışıldığını kaydederek, alkol satış yasağının iptalinin gerektiğine dikkat çekti. Arpacı kararın “siyasi” olduğunu vurgulayarak, kararın topluma dayatıldığını söyledi.