CHP'li Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirmesinde Anadolu Ajansı için dikkat ifadelerde bulundu. İşte "Organize suç örgütü elebaşı tarafından ortaya atılan iddia ve ithamların yarattığı çalkantıda, iktidar içindeki iktidar mücadelesinde üstünlük sağlamanın lojistiği ve taşeronluğu yine AA’ya yaptırılıyor" diyen Erdoğan Toprak şunları kaydetti:


*Birkaç ay önce yönetimi tekrar değiştirilen AA, iktidarın yüzde 90’ını kontrolüne aldığı medyanın dışında, halktan toplanan vergilerle, hazine kaynaklarıyla finanse edilmesine karşılık TRT ile birlikte iktidarın operasyonel silahına dönüştürüldü. 

*Organize suç örgütü elebaşı tarafından ortaya atılan iddia ve ithamların yarattığı çalkantıda, iktidar içindeki iktidar mücadelesinde üstünlük sağlamanın lojistiği ve taşeronluğu yine AA’ya yaptırılıyor.

*2019 yerel seçimlerinde iktidarın başta İstanbul olmak üzere seçimi kaybettiği ortaya çıkmasına rağmen, yayını durdurup halkın seçim sonucunu öğrenmesini engellemeye çalışan, ‘deve kuşu’ yayın politikasıyla, medya tarihinin en büyük skandalına imza atan Anadolu Ajansı (AA), kamuoyunun bilgi edinme hakkına saygı göstermesi gerekirken Cumhurbaşkanı İletişim Başkanının propaganda mekanizması haline geldi.

*İçişleri Bakanı hakkındaki iddiaları aynı kabinenin üyesi olan diğer iki bakana sorduğu için anında işine son verilerek, savcılığa ihbar edilen AA muhabirinin ardından, bu kez karşı cephe harekete geçti. 

*Suç örgütü liderine iktidar tarafından resmi polis koruması verilmesine yönelik belgeyi yine AA üzerinden kamuoyuna servis etti. Mevcut İçişleri Bakanı aynı iktidarın kendisinden önceki İçişleri Bakanlarını suçlayarak suç örgütü liderine koruma kararının 2015’te alındığını savundu. Oysa daha sonra bu kararın sürekli uzatıldığı ve uzatma kararlarının son üç yılının kendi görev dönemini kapsadığı ortaya çıktı.

*AA mafya organizatörüne verilen ilk koruma kararına ilişkin İstanbul İl Koruma Kurulu kararının belgesini ‘Koruma kararında FETÖ izi’ manşetiyle servis etti.

*Ancak koruma kararını alan İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü ve İstanbul Emniyeti Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür yardımcısının isim ve ıslak imzalarının yer aldığı belge, bir süre sonra haberden çıkartılarak, haber silindi. Bir süre sonra isim ve imza bölümü kesilmiş olarak aynı belge tekrar abonelere servis edildi.

*Anlaşıldı ki, koruma kararında o dönemde imzası olanlardan birisi şu anda AK Parti Milletvekili, diğeri Ankara Valiliğine getirilmiş ve üçüncü kişi de şu anda Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olmuş!

*İktidar içindeki iktidar mücadelesinin bir tarafı, bu belge ile halen iktidara mensup vekil, vali ve emniyet müdürünü AA operasyonu üzerinden terör örgütü üyesi, iltisaklı ve irtibatlı diye ‘teşhir ve ifşa’ ederken bir anlamda da karşı tarafa gözdağı vermiş oldu.

*Üzücü olan, Kurtuluş Savaşı’nda, ağır savaş koşullarında bile önce halkın haber alma ve bilgi sahibi olma hakkını gözeten, meclisi açmadan önce 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı’nı kurarak faaliyete geçiren Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının, haber alma, özgür habercilik, dünyaya ülkenin sesini duyurma çabalarının terk edilmiş olmasıdır.

*Muhabirlerin soru sorma özgürlüğünün bile olmadığı, soru soranın kapı önüne konulduğu, muhalefete kapılarını kapatarak, iktidar içindeki güç mücadelesinin aparatına dönüşen AA, 101 yıllık tarihini utandıran mevcut koşullarda iktidarın sıradan bir medya maşası, operasyon aracı haline gelmiştir.

*İktidarın önüne geleni terörist, terör örgütü üyesi, terörle iltisak ve irtibatlı diye itham etme politikası, bu kez döndü kendilerini vurdu. Önümüzdeki günlerde yenilerine tanık olacağımız anlaşılan bu ‘iktidar içi iktidar mücadelesi’ ile AA’nın operasyonel silah olarak kullanıldığı süreçte, yeni belge ve bilgilerin, suçlama ve ithamların ortalığa saçılacağını, söküğün dikiş tutmayacağını öngörmekteyim.