Rusya'nın aracılık ettiği 10 Kasım tarihli anlaşma, Azerbaycan ile Türkiye’yle sınırı bulunan Nahcivan arasında Ermenistan toprakları üzerinden bir koridor açılma imkanı sunuyor.

Türkiye, kendisini Azerbaycan ve ötesine bağlayacak bir ulaşım bağlantısına yüksek ekonomik umutlar bağlıyor, ancak Rusya ve İran'ın uyarıları var ve Türkiye’nin projelerinin
uygulanabilirliği sorgulanabilir.

MADDE MUĞLAK TÜRKİYE HEVESLİ

Anlaşmadaki madde oldukça muğlak olsa ve bölgedeki herkes bu heyecanı paylaşmıyor gibi görünse de Ankara, Çin'e kadar bir geçit kazanma şevkiyle dolu. Madde şu şekilde:
“Ermenistan Cumhuriyeti, her iki yönde de kişilerin, araçların ve yüklerin hareketini sağlamak için Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahcivan Özerk Cumhuriyeti arasındaki
ulaşım bağlantılarının güvenliğini garanti eder. Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin Sınır Muhafız Servisi, ulaşım bağlantılarının denetiminden sorumlu olacaktır."

‘DENGE POLİTİKASI’

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e göre hüküm bölgede “yeni bir ulaşım koridoru” müjdeliyor. Aliyev, “Azerbaycan Türkiye ile bağlantı kuruyor. İsterlerse Rusya, Azerbaycan,
Türkiye, İran ve Ermeniler bu koridora katılabilirler” dedi. Yine de Türkiye'de, bölgedeki yeni boru hatları ve demiryolu ve karayolu projeleri beklentisiyle, ülkenin Hazar havzasına, Orta
Asya ve Çin'deki Türki cumhuriyetlere stratejik bir geçit kazanacağına dair iyimser bir bakış açısı hakim. Bazıları, Türkiye’nin planlarının, ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın yönetiminin
Rusya’ya karşı izleyeceği “uzlaşmaz politika” tarafından daha da destekleneceğini umuyor.

Bu hayallere yön veren ana noktalar şu şekilde özetlenebilir: *Koridor boyunca bir boru hattı Türkiye’nin enerji maliyetlerini düşürebilir. Türkiye, İran gazının bin metreküpü için 490 dolar öderken, Nahcivan üzerinden bir kanal maliyeti 335 dolara düşürebilir.

*Türkmenistan'ın gazı Türkiye'ye akabilir.
*Nahcivan koridoru, 2026'da İran'la gaz sözleşmesinin yenilenmesini müzakere ederken
Türkiye’nin elini güçlendirebilir.
*ABD destekli Hazar Denizi doğalgaz boru hattı projesi yeniden canlandırılabilir.
*Azeri gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşımak üzere tasarlanan Trans-Anadolu Doğal Gaz
Boru Hattı'nın kapasitesi yılda iki katına çıkarak 32 milyar metreküpe çıkabilir.
*Türkiye'den Nahcivan’a 230 kilometrelik bir demiryolu, Bakü, Tiflis ve Türkiye'nin
doğusundaki Kars kentini kuzeye ve İran-Afganistan-Pakistan rotasını güneye bağlayan
demiryolunu tamamlayarak Türkiye'yi bir transit merkez haline getirebilir.

KOMİSYONCU İRAN KARŞI ÇIKIYOR

Türkiye’nin hayalleri ise İran’ın endişeleri. İran, yıllarca Nahcivan ile Azerbaycan arasında alternatif bir kara bağı olarak hizmet etti, kar elde etti ve Bakü üzerinde nüfuz kazandı. İran
artık bu kozu kaybetmekten çekiniyor. İran'ın çevrimiçi dergisi Mashreq'e göre İran, Azerbaycan'ın Nahcivan’a gaz arzından yüzde 15 komisyon kazanıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin Orta Asya'ya ihracatında geçit görevi görüyor. Aylık ortalama 12 bin Türk kamyonu rotayı kullanıyor ve İran, Türkmenistan sınırına bin 8 yüz kilometrelik yolculuk için 800 dolara kadar geçiş ücreti alıyor. Bu gelirler artık düşebilir. İran'ın Javan gazetesi için Türkiye, Washington’un stratejisine uygun olarak hem İran hem de Rusya’nın jeopolitik çıkarlarını tehdit ediyor; dolayısıyla Tahran "böyle bir koridoru kabul etmeyecek" şeklinde yazıldı.

MUĞLAKLIK ÇÖZÜLMELİ

Ankara’nın stratejik hesabı bir yana, daha acil soru, Rusya ve Ermenistan’ın bu koridora nasıl bakacağıdır. Erivan, Dağlık Karabağ’da Türkiye destekli Azerbaycan’a karşı aldığı yenilginin
sersemlemesine rağmen, henüz sesli olarak bir pozisyon belirtmedi. Amerikalı Ermeni analist Richard Giragosian, "Ermeni topraklarından Azerbaycan’a böyle bir bağlantının doğası tehlikeli bir şekilde belirsiz ve tanımsız kalıyor, bu da egemenlik, yasal duruş ve polislik konularında soru işaretleri uyandırıyor. Bu tür belirsizlikler ve diğer sorunlar nedeniyle, doğrudan müzakerelere ve daha fazla anlaşmaya ihtiyaç duyulduğunu görüyor’’ dedi.

TÜRKİYE’YLE ERMENİSTAN MÜZAREKE ETMELİ

Anlaşmada ele alınmadan bırakılan Dağlık Karabağ'ın statüsü, Türkiye’nin koridor üzerindeki planlarının önündeki başlıca engel. Taraflar bölgede barışı sağlamak için henüz kalıcı bir
çözüm bulamadılar. Ermenistan'ın böyle bir çözüme varılmadan topraklarının serbest kullanımına izin vermesini beklemek gerçekçi görünmüyor. İkincisi, Erivan ile bağları normalleştirmek, Ankara'nın planlarını hayata geçirebilmesi için bir ön koşul olabilir.

Erdoğan'ın, Ankara ve Erivan'ın 2009 yılında imzaladığı ancak uygulamada başarısız olduğu uzlaşma protokollerine koyduğu, Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgalinin sona erdirilmesi
koşuluydu. Türk-Ermeni ilişkilerini masanın dışında tutmak, koridor planları ile ilgili her türlü müzakerede zor olabilir.

BÖLGESEL DİNAMİKLER DEĞİŞİR

Dağlık Karabağ sorununun ve Türkiye-Ermeni sıkıntılarının çözülmesi bölgesel dinamikleri temelden değiştirerek Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan arasında bir
kazan-kazan etkisi yaratabilir. Ancak bu bile, Ankara’nın aşırı stratejik hedefleri ile bölgenin gerçekleri arasındaki büyük farkı kapatmaz.

(Al-Monitor)
Çeviri: İsmail Cömert