DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Kars İl Kongresi'nde konuştu. Hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Babacan, Varlık Fonu'nun kapatılması gerektiğini belirtti.

Anayasa Mahkemesi'nin esastan incelediği başvurulardan yaklaşık yüzde 92'si için hak ihlali kararı verdiğini vurgulayan Babacan, şöyle dedi:

*Bir bakıyorsunuz mahkeme üyeleri açıkça tehdit ediliyor, bir bakıyorsunuz kürsülerden had bildiriliyor. Bunlar adalete inanmıyorlar. Yargı sadece onların beklediği, istediği kararı alırsa memnun oluyorlar. Aksi halde derhal iftira, tehdit, her türlü yıpratma ve yıldırma başlıyor. Adil değiller ve olmak da istemiyorlar. Onlar için yargı, vatandaşları terbiye etmek için kullanmak istedikleri bir sopa adeta.

"SEÇİMLE KAZANAMAYINCA KAYYUM ATIYORLAR"

* Kars'ın seçilmiş belediye başkanını, daha evvel tutuklandığı, hatta bu tutukluluğa Anayasa Mahkemesi tarafından ‘hak ihlali' kararı verildiği bir dosyadan yeniden tutukladılar. Halkın iradesi, seçme ve seçilme hakkı yok sayılıyor. Seçimler adeta anlamsız hale gelmiş” ifadelerini kullandı.

* Seçimle kazanamadıkları belediyelere kayyum atıyorlar. Şunu açıkça görüyoruz: İktidarın kayyum politikası, seçimlerde kazanamadıkları yerlerde belediyeleri başka yollarla ele geçirme aracına döndü.

"MİLYONLARCA VATANDAŞ AYLARDIR GELİR ELDE EDEMİYOR"

* Kişi başına düşen milli gelir 14 sene öncesine döndü, bu yönetim devam ederse daha da gerilere gidecek, görüyoruz. Günlük kazandığıyla geçimini sağlayan milyonlarca vatandaşımız aylardır bir gelir elde edemiyor. Esnafımız ise işletmesini açamıyor.

* Dükkanlar kapalı ama kira işliyor, faturalar işliyor, vergi işliyor, SGK işliyor, sayaç durmuyor. Bir de devlet ‘vergi vergi' diye yakasına yapışıyor.

"İTİBARDAN TASARRUF BAL GİBİ OLUR"

* Anladık kasayı, hazineyi boşalttılar ama görüyoruz işte, kendilerine gelince para var. Bilmem kaç uçakla seyahatler yapılabiliyor. Büyük ihaleler alelacele, yangından mal kaçırılırcasına yapılıyor.

* Halkımızın sağlığı için gereken her tür kısıtlamaya gidilebilir. Ama bunu vatandaşımızı yokluğa mahkum ederek yapamazsınız. Ne demişler? Önce iğneyi kendine batıracaksın, sonra çuvaldızı başkalarına batıracaksın.

* Esas biz size bir acı reçete yazalım. Kaleminiz kağıdınız hazırsa başlıyorum. Önce hukuk. Anayasa ve kanunlara bağlı kalın. Sonra hemen tasarruf. Hani diyorlar ya ‘itibardan tasarruf olmaz' diye. Olur, bal gibi olur.

"KANAL İSTANBUL GİBİ PROJELERE SON VERİN"

* Şu yurt içi, yurt dışı seyahatlerinizdeki uçak sayılarını hele bir azaltın. Konvoylarınızdaki araç sayısını azaltın. Ardından, kamu ihale mevzuatını değiştirin.

* Üç-beş yandaş şirketi zenginleştiren ihale usulüne bir son verin. Şeffaf ve açık ihale sistemiyle kamuya mal ve hizmet alımlarında yandaşlarınızın değil, halkımızın kar etmesini sağlayın.

* Kanal İstanbul gibi rant projelerine artık bir son verin. Varlık Fonu'nu kapatın. Derhal tüm kurum ve kuruluşları Sayıştay denetimine açın. Bu kadar basit. Bu reçeteyi uygulayın, bakın nasıl düzelmeye başlıyor işler.