MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

Millet Bahçesi’nde fitne kazısına heves edenler yine kaybedeceklerdir. Bunların meselesi ne ağaç, ne doğa, ne de çevre güzelliğidir. Böylesine bir gündemleri asla yoktur. Müşterek gündemleri kriz çıkarmak, sorun üretmek, Türkiye’nin önüne taş koymaktır.

Kaldı ki İstanbul’un heba ve kayıp yıllara, aziz milletimizin bildiği hazin gerçekler arasındadır. Kimin sorunlu, kimin suçlu, kimin İstanbul’un bahtını kapadığı da herkesin malumudur.

Millet Bahçesi’nden yeni bir Gezi Parkı kalkışması, yeni bir husumet dalgası, yeni bir kaos fırtınası çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Bizden söylemesi, uyarmadı demesinler. Su testisinin su yolunda kırılacağını, keskin sirkenin küpüne zarar vereceğini bir an olsun güdük akıllarından çıkarmasınlar. İstanbul’un Fethi’nin 569. yıl dönümü kutlu olsun.

'HİÇBİR CANİ TÜRKİYE KARŞISINDA DURAMAYACAK'

Son günlerde arka arkaya şehit haberleri alıyoruz. Pençe Kilit bölgesinde bölücü terör örgütüyle girdikleri çatışmada şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmetler, tedavi altında bulunan kahramanlarımıza da Allah’tan sağlık, şifa diliyorum.

Hiçbir cani, hiçbir işbirlikçi Türkiye karşısında duramayacak. Terörün, geçerli bahanesi yoktur. Var diyenler teröristlerle aynı çizgidedir. Demokrasi terörün sığınağı olamayacaktır. İnsan hakları ile terörü bir veya aynı görenler, terörü insan hakkı olarak yorumlayanlar işlenen cinayetlere iştirak etmişlerdir.

“İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN ÜYELİĞİNE İTİRAZ BOŞUNA DEĞİLDİR”

Basiretli olmak demek gösterilenin ötesini görmek demektir. Türk milleti engin bir basirete sahiptir bu nedenle dostane maskeye bürünmüş düşmanlıkları tespit edecek karakterdedir. Gülücükler saçarak, bize el uzatan aynı anda kolumuzu kesmek için fırsat kollayan terör baronlarına tavizimiz dün olduğu gibi yoktur, olmayacaktır.

Biz konuştuk mu mertçe konuşuruz. Buna karşılık namertleri biliriz, nankörleri görürüz. Terörle mücadelemiz aynı zamanda zalimlerle, Türkiye düşmanı mihraklarla mücadeledir. Teröristlere elindeki silahı verenler de teröristtir.

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı boşuna değildir. Bu ülkeleri temsil edenlerin, ülkemize gelerek ikna gayretleri boşa emektir. Çünkü bu ülkeler samimi değildir. İsveç yönetimi kendi başkentinden bölücü teröristlerin Türkiye aleyhte gösterilerine hala sessiz, seyircidir. Hatta terörist polis koruması altındadır.

'İSVEÇ VE FİNLANDİYA KIRMIZI KART CEZALISIDIR'

Geçen hafta Türkiye’de muhataplarıyla müzakereye oturan İsveç, aynı zamanda terörist Salih Müslim’i televizyona çıkaracak kadar küstahlar. İsveç ve Finlandiya terörle arasına mesafe koymadan nasıl NATO’ya girecek?

Türkiye’nin çıkarları gözetilmeden, sözü edilen ülkenin NATO’ya girmesi hangi mantığa, ahlaka sığacaktır? Bizim değerlendirmelerimize göre İsveç ve Finlandiya kırmızı kart cezalısıdır.

Türkiye’nin iade talebinde bulunduğu teröristler derhal iade edilmelidir. PKK’ya tavır alıp da YPG’yi kollamak yaman ve yakıcı bir çelişkidir. PKK neyse YPG odur. İki örgütte teröristtir. Biz terör örgütlerinin NATO’ya girmelerine etkisiz ve tepkisiz kalamayız.

Her gün şehit veren, her gün şehit tabutlarını omuzlayan biziz. Sınır ötesi askeri operasyonlarımıza itiraz eden malum ülkelerle nasıl ortaklık kuracağız? ABD’nin tahrikleri, terör örgütüne kesintisiz destek sağlaması, ikazen ifade ediyorum ki isyan sınırlarına dayanmıştır.

ABD, YUNANİSTAN’I MAŞA OLARAK KULLANMAKTADIR

Akdeniz ve Ege’de gerilimi tırmandıran Yunanistan ateşle oynamaktadır. ABD’nin Yunanistan’da kurduğu 9 askeri üs milli kimliğimize tehdittir.

Miçotakis yönetimi, denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır. Denizin dibini canı tekrar çekmektedir. ABD  Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor. Sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir.

Yunanistan, NATO üyesidir. Bu statü ise düşmanca tavır ve tutumunu örtbas etmekten uzaktır. Bizim böylesi tehditlere boyun eğecek ne devletimiz ne de milletimiz vardır. Yunanistan’ın F-15 ve F-16 uçaklarıyla ilgili talebi barışa değil kutuplaşmaya, sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir.

YUNANİSTAN HÜKÜMETİ HER ANLAMDA KIRILGAN VE KAYPAKTIR

12 Ada konusu henüz kapanmamış bir yaradır. 12 ada Türkiye’den haksızca gasp edilmiştir. Bugünkü şartlarda Türkiye’ye 12 ada üzerinden silah gösterilmektedir.

Karşımızdaki bu soruna stratejik de baksak iyi komşuluk hukuku tarafından da baksak sonuç değişmeyecektir. Çalınmış mal sahibine mutlaka iade edilmelidir. Ya seve seve ya da zorlaya zorlaya adalet yerini bulacaktır.

Yunan hükümeti her anlamda kırılgan ve kaypaktır. Sırtını da 100 yıl önce olduğu için yine güç merkezlerine dayamıştır. Yunanistan dayatmalarla genişliği 12 mile çıkarma amacı kan dökmeden asla mümkün değildir.

Türk milleti Yunanistan’a müsamaha göstermeyecektir. Türkiye, dostluğuna güven duyulan, özü-sözü dosdoğru bir ülkedir. Zalime hoşgörü, mazluma ihanettir. Domuz derisinden post olmaz, eski düşmandan da dost olmaz. Söylesek söz olur, söylemesek dert olur: Su uyur, düşman uyumaz.

'TERÖRÜN BELİNİ KIRACAĞIZ'

Şehitler versek de Türkiye terörle mücadelede altın bir dönemi yaşamaktadır. Biz bu melanetin üstesinden geleceğiz, terörün belini kıracağız. Son aylarda ülkemize atılan roketler, bu silahların hepsi sözde müttefiklerimizce teröristlere verilmiştir.

Sınır hattındaki yerleşim alanlarına isabet etmiştir. Terör eylemlerinde bir artış gözlenmektedir. Yeni bir sınır ötesi harekat mecburiyet haline gelmiştir. Türkiye 17 Ekim 2019’da ABD ile Ankara Mutabakatı, Rusya ile Soçi Mutabakatı imzalamıştır.

Bahse konu mutabakat muhtıralarına kimin uymadığı ortadadır. Teröristler yuvalandıkları meskun mahallelerden ne çekilmiş ne de çekilmeye teşebbüs etmişlerdir. Mutabakatların Türkiye haricindeki taraf ülkeleri taahhütlerini çiğnemiştir.

'TÜRKİYE’NİN SURİYE VEYA IRAK TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR'

Türkiye’nin Suriye veya Irak’ın toprağında gözü yoktur. MHP muhtemel askeri harekatı bütün varlığıyla desteklemektedir. Bir terör devleti kurmak için mekik dokuyan zehirli yılanların başının koparılması hakkımızdır.

Teröristler neredeyse bulunup cezalandırılmalı, yedikleri içtikleri boğazlarına dizilmelidir. Kimseden izin ve icazet alacak halimiz de yoktur. Kendi işimizi kendimiz görecek kudretteyiz. Kahraman güvenlik güçlerimize Allah yardım etsin diyorum.

'KILIÇDAROĞLU TERÖRE ZEYTİN DALI UZATMIŞTIR'

Zillet ittifakı direnişini, gayri milli tutumunu ısrarla sürdürmektedir. Yalan derseniz bunlardadır. Ne esef verici bir durumdur ki ülkesine sırt dönmüş, iki yüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır.

Kılıçdaroğlu eğer çete arıyorsa Türk iş adamlarına değil hainlere bakmalı ve haddini bilmelidir. CHP Genel Başkanı’nın Van’da yaptığı vahim konuşması skandal olmasının yanı sıra teröre uzatılmış zeytin dalıdır.

Partisinin Van’da düzenlenen çalıştayında demişti ki ‘Demirtaş’ın Kavala’nın serbest kalmasını istiyorsanız bize katılacaksınız’ Duvara konuşsak dile gelirdi, sanırsınız yüzü kösele derisi bana mısın demiyor. Sen inkar etsen de Selahattin Demirtaş teröristtir, haindir, bölücüdür, Türkiye düşmanıdır. Osman Kavala Sorosçudur.

'KILIÇDAROĞLU ANLAŞILAN AKLIN BAŞINDAN GİTMİŞ'

Bu vaadini nasıl gerçekleştireceksin? Darbe mi yapacaksın, PKK ile birlikte devleti mi ele geçireceksin? Hani sürekli hak, hukuk, adalet diyordun. Hani Kandil’i yakıp yıkacağını söylüyordun. Biz hangi Kılıçdaroğlu’na inanalım?

Sayın Kılıçdaroğlu anlaşılan aklın başından gitmiş. Çok istekliysen terörist Demirtaş’ın hasretini çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan biraz daha devam et sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sende kapağını atarsın, çulunu serer duvara da halını asarsın.