Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özellikle Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun çağrıda bulunduğu 'erken seçim' konusunda açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, "Ülkemizin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Cumhur'un ve Cumhur İttifakı'ın ortak iradesi nettir. Bugünden itibaren seçimlere 754 gün kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu önce sabret sonra seyret" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimize güveniyoruz. Türkiye'yi kötüleme yarışı içine girenler aslıdan milli özgüveni aşındırmak isteyen çorak zihniyetlerden başkası değildir. 

"Fazilet ve ferasetleri kuru, fikirleri kördür. İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz. iradesi esir düşenler için ülke ve ülkü gibi bir meselenin esamesi okunamaz. Bu eyyamcı tipler gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür. Zillet partileri kağıttan kaptan olmaları şöyle dursun zalimlerin elindeki yedili kozdur. İkbal kaygıları her şeyin üzerindedir. Yeter ki ağızlarına bir parmak bal sürülsün her yeri içi boşaltılacak arı kovanı zannederler."

"Farklı tarihlerde erken seçime karşı olduklarını buna gerek duymadıklarını sürekli vurgulayan Kılıçdaroğlu'na ne olmuştur? Bir yıl içinde değişen nedir? Kılıçdaroğlu'nun erken seçim zorlaması kimlerin talebi, hangi karanlık muhaliflerin siparişidir? FETÖ'cülerin 6 aylık süre içinde Kılıçdaroğlu'nun iktidarını dillendirmeleri, birdenbire mayıs ayının ilk haftasından itibaren hükümet üyelerini hedefe alan iftiraları erken seçim dayatması ile yakından bağlantılıdır. ABD'nin bazı körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddialar havalarda uçuşmaktadır. Birleşik Arap Emirliklerinden İsrail'e kadar Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır. Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyasi ayağıdır. Biden'ın dümen suyuna giren gazına giren kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin erken seçim isteği sahibinin sesidir. Türk milleti böylesi bir tuzağa kesinlikle düşmeyecektir. "

"Mutfakta yangın var deyip durmayın, yanan sizin iradenizdir. Yangın yerine dönen sizin imtiyazlı ve izansız siyasetinizdir. Bugün mutfak yanıyorsa yarın söndürürüz."

"Belli ki acelesi var. Daha da çirkefleşerek milletten korkulur mu diye soruyor. Asıl korkanın asıl milli irade kalpazanının bizahi zihniyeti olduğunu unutmuşa benziyor. Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, Anayasa ile ilgili referandumu yerine seçimlerin yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumdan bahsediyor. Mafyayı cumhur ittifakının üçüncü ortağı gören kılıçdaroğlu yine yalan makinesi olmakla kalmıyor organize suç çetelerini nefesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor göremiyor. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi yönetimine siyasi propaganda üretimini kimin yaptığı söylem ve eylem sınırını hangi suçluların belirlediği herkesçe bilinmektedir. Kılıçdaroğlu masal anlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın. Bizim mafya ile ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ülkemizin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Cumhur'un ve Cumhur İttifakı'ın ortak iradesi nettir. Bugünden itibaren seçimlere 754 gün kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu önce sabret sonra seyret."

"Terörle mücadele cephesini sağlam tutuğumuz kadar sosyal ve ekonomik kalkınmışlığı da hedeflemeliyiz. Fakat salgın döneminde dünyanın bile içine gömüldüğü ekonomik şikayetleri siyasal itiraza dönüştürüp, kara propagandaların garsonluğunu yapmak doğru, samimi değildir. Vatan ve millet sevgisiyle de bağdaşmayacaktır. Mesele patates, soğan, domates yiyemiyoruz itirazını seslendirirken birdenbire hain kurşunları yersek, ülkemizi yemeğe çalışanlara gözümüzü ve vicdanımızı kapatırsak tarihi varlığımızı nasıl koruyabiliriz? CHP yönetimi bağımsızlık ve bekamız risk altındayken hangi yangından neyin yenilip yenilmediğinden söz açıyor. Bakın Suriye yaklaşık 10 yıldır iç savaş tünelindedir. Ülke topraklarının üçte biri kontrol dışıdır. Esat 2017'te yüzde 88 olan oyunu yüzde 95,1'e çıkarmıştır. Göstermelik diğer iki başkan adayı da beklendiği gibi havalarını almıştır. İç savaşın Suriye ekonomide maliyeti 1 trilyon 200 milyon dolardır. Sefalet diz boyudur. İç savaş olmasaydı dahası 1 trilyon 200 milyar dolar da Suriyelilerin hizmetine harcansaydı bugünkü kara tabloya mahkum olurlar mıydı? Kılıçdaroğlu ve yakın ekibi Suriye trajedisinden hiç mi ders çıkarmıyorlar? Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek için yazılan rezil senaryoları da mı görmüyorlar? Ülkesine yabancılaşmış milletiyle gece gündüz misali ters düşmüş CHP zihniyetinin  yatıp kalkıp mutfak demesi, yaygınlaşan tehlikeleri hafife alması nasıl bir kütüklüktür. Yabancı gazeteleri okuyun Sivil toplum kuruluşlarının raporlarını inceleyin."

"Bizim kaygımız vardır bizim sorumluluklarımız vardır bizim tarihe ve millete karşı görevlerimiz tartışmasız seviyeyedir. Bu devlet bizimdir bu ülke bizimdir, bu millet de doğudan batıya kuzeyden batıya hepimizindir. Herkes eşittir Türkiye'dir."