Bahçeli Ecevit hakkında şunları söyledi:

"Merhum Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'le süresi 3,5 yılı bulan 57'nci Cumhuriyet Hükümetinde birlikte görev yaptık. Bu vesileyle kendisini yakından tanıma fırsatım oldu. Tam bir beyefendi, saygın bir devlet adamı, tutarlı ve millî nitelikli bir solcu, aynı zamanda da Türk milletinin değerleriyle çatışmayan, çelişmeyen bir şahsiyetti.

Merhum Ecevit'in Türkiye'nin hak ve çıkarlarını samimiyetle savunduğuna her fırsatta şahit oldum.

Bu haliyle, Zülfü Livaneli'nin Merhum Ecevit'le ilgili mesnetsiz iddialarını, meşrepsiz ithamlarını, hatta seviyesiz iftiralarını reddettiğimi özellikle ve sizin vasıtanızla paylaşmak isterim.

Merhum Bülent Ecevit'in devlete ve millete bağlılığını tartışmaya açmak hem vebal hem de haksızlıktır. Bu duygu ve düşüncelerimi kamuoyunun bilgi ve takdirine sunuyorum. Göstereceğiniz hassasiyetten dolayı da teşekkür ediyorum."

MHP'LİLERDEN TEPKİ

Bahçeli'nin bu açıklaması üzerine ülkücü camianın bilinen isimlerinden Efendi Barutçu Facebook sayfasından, "Ey cemaat, bu mevtayı nasıl bilirdiniz?" başlığı ile 2 gün üst üste MHP'lilerin Devlet Bahçeli'nin sözlerine karşı verdikleri tepkiyi yazdı.

Barutçu özetle dedi ki;

"Türk İslam geleneğinde mezarı tekmelemek yoktur. Dolayısıyla ölmüş bir insanın arkasından iftira ve haksız şeyler söylemeyi doğru bulmayız.

Lakin söz konusu olan kişi devlet ve millet hayatında önemli mevki ve makamlarda bulunmuşsa, varsa meziyetlerini, hata ve günahlarını belirtmek -gelecek nesillerin ibret alması ve aynı hatalara düşmemesi için- vicdani sorumluluktur.

Sayın Genel Başkanın, eski Başbakan Bülent Ecevit ile ilgili övgü dolu ifadeleri kendi şahsi kanaatleriyse söyleyecek sözümüz yoktur, saygı duyarız.

Ama bu ifadeler bütün bir MHP camiası adına söylenmişse MHP'nin dünkü ideallerine bağlı, sıradan bir mensubu olarak buna itirazımız vardır.

Biz de bu itirazdan yola çıkarak Ülkücü, milliyetçi hareketin geçmişte önemli vazifeler üstlenmiş bazı mensuplarına "Bülent Ecevit denilince aklınıza ne gelir?" sorusunu yönelttik."

MHP'LİLERİN GÖRÜŞLERİ

Saim Tekin:

"Ecevit'in Başbakanlığında Bingöl Belediye Başkanı olan ve silahlı saldırıya uğrayan kardeşim Hikmet Tekin'e koruma verilmemesini hatırlarım. 12 Ağustos 1979'da kardeşlerim Hikmet, Ahmet ile annemin PKK'lı hainler tarafından şehit edilmelerini hatırlarım. Başbakan olarak bir taziye açıklaması dursun, şehit kardeşimi suçlayıcı beyanatlarını da hiç unutmam."

Prof. Dr. Haluk Tokuçoğlu:

"Bülent Ecevit, kişi olarak bana göre millî biridir. Kendisiyle çalışmış bir kişi olarak çok kibar ve muhatabı kim olursa olsun saygılı bir insandı."

Tarık Kılıçaslan:

"1974 Kıbrıs çıkartmasını. Yağ, tüp, akaryakıt, sigara kuyruklarını ve POL-DER'li polisler tarafından darp edilişimi."

Mehmet Hayati Özkaya:

"Bülent Ecevit bize kıyımı, sürgünü ve ölümü hatırlatır. POL-DER'li polisleri sayesinde zulmü, işkenceyi hatırlatır. Ecevit bize, kovulduğumuz yurtları, giremediğimiz okulları hatırlatır.
Yanı sıra romantik bir başbakanı ve Kıbrıs'a çıkışımızı hatırlatır."

Prof. Dr. Hekim Mustafa Kahramanyol:

"Kıbrıs'ı, afyon ekimini, otel hükümetini, cahil bakanları, bölücülerin su yüzüne çıkışını, öldürülen arkadaşlarımızı, katil Yılmaz Güney'in yurt dışına gönderilmesini."

Taha Akyol:

"Atatürk ve Devrimcilik" adlı kitabı entelektüel seviyede Tek Parti mirasıyla bir hesaplaşmaydı."

Durmuş Ali Eker:

"Merve Kavakçı'ya bağırması, hırsız olmaması, şehirli olması."

Kaynak: Gerçek Gündem