Keynes'in Türkiye'de olduğunu aylar sonra öğrendiğimizi hatırlatan Pehlivan "Hapisten çıktığını da ilk ben yazıyorum" diyerek haberi köşesine taşıdı. 

Pehlivan, Keynes'in avukatının 8 ay önce savcılığa başvuruda bulunduğunu ifade ederek o dilekçede yer alan “Daha önce birçok kez girişimde bulunmasına rağmen, kendisinin ifadesinin alınması konusunda ilgili makamlar duraksama gösterdi ve dolayısıyla bu mümkün olmadı.” cümlesine vurgu yaptı.

Pehlivan'ın duruşma tutanağından aktardığına göre Türkiye, David Keynes adına bir arama kararı dahi çıkarmadı. Asıl adı Alparslan Demir olan ve ABD vatandaşı olunca adını David Keynes olarak değiştiren Bylock'un lisans sahibinin Türkiye'deki tüm işlemlerinin Alparslan Demir adıyla yapıldığını aktaran Pehlivan "Yani ABD pasaportu ile ülkeye girse kimsenin ruhu duymayacaktı." değerlendirmesinde bulundu.

Pehlivan, "Keynes ile ilgili çok şey yazıldı ancak çok kritik bazı noktalar özenle saklandı" diyerek Keynes'in ABD'den dönmeden önce  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçe'den çok çarpıcı satırlar aktardı.

KEYNES'İN İTİRAFLARI

Pehlivan'ın aktardığına göre Keynes'in ilk dilekçesinde şunlar yazıyordu:

“1990 yılında Ankara Siyasal’ı kazandım. İlk dönemin ortasına kadar o zaman cemaat adı verilen örgütün evinde kaldım. Ev imamı olan ve şu anda örgütün Birleşmiş Milletler’deki davalarını organize eden eski hâkim Talip Aydın ile anlaşamadığımdan ayrılıp kendi evime İstanbul’a döndüm. Diğer evde (ayrıldığı evi kastediyor) Prof. Çağrı Erhan, eski TRT Haber Dairesi Başkanı ve Eyüp’ten tanıdığım olan Ahmet Böken ve şu anda kaçak olarak İngiltere’de yaşayan Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros vardı.” 

Pehlivan söz konusu cümlelerden yola çıkarak "Prof. Çağrı Erhan ismi neden hiç haber olmadı?" dedi ve şu bilgiyi aktardı: "Prof. Çağrı Erhan, şu an Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi."