Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’nde bir araya geldi.

İki bakanın ortak basın toplantısında Bakan Çavuşoğlu şu açıklamalarda bulundu:

"Gümrük Birliği için müzakerelerin tekrar başlaması, vize serbestisi bizim en haklı taleplerimizdir ve bunlar 2016 ortak açıklamada da var. Özellikle, Avrupa'nın iki ülkesi olarak bölgesel konularda işbirliğimizi artırmak istiyoruz. Ukrayna meselesinde sürekli yaptığımız çalışmalar, attığımız adımlar hakkında sayın Baerbock'a bilgiler aktarıyorum. Bizim işbirliğimiz bölge sorunları için fark yaratabilir. Almanya'nın Doğu Akdeniz ve Ege konularında dengeli tutumunun korumasını istiyoruz. Almanya dahil 3. ülkelerin provokasyonlara ve propagandalara, özellikle Yunanistan ve Rum Kesimi'nin propagandasına alet olmaması gerekiyor. Almanya, bu süreçte geçmişte dengeliydi ama son zamanlarda dengenin kaybolduğunu görüyoruz. Her iki tarafı dinlemek gerekiyor, önyargısız şekilde bilgi almak gerekiyor. Türkiye'nin söylediğini mutlak yanlış kabul etmek, AB ülkesi diye bir tarafınkini mutlak doğru kabul etmek olmaz. 

Avrupa'da Müslümanlara yönelik, camilere yönelik ırkçı saldırılarda ciddi artış var. Almanya'daki Müslüman toplumun, cami ve derneklerin güvenliği için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Her türlü ayrımcılığa karşı hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor.

OSMAN KAVALA TEPKİSİ

Uluslararası hukuk çerçevesinde gerek ülke sınırları, gerek AB sınırlarını korurken hukuka riayet etmek lazım. İnsanların kıyafetlerini çıkarıp ölüme terk etmek sınır korumak değildir. İnsani de değildir. AİHM kararlarına gelelim. Savunduğumuz ortak değerler var ama sorunsuz bir ülke de yok. Sayın Baerbock Kavala davasından bahsetti. 14 senedir Yunanistan'da yaşayan Türk azınlık hakkındaki kararlar uygulanmıyor. Gelelim Norveç'e, AB üyesi değil ama Avrupa Konseyi üyesi. Çocuklara ilişkin sosyal haklarla ilgili AİHM kararları uygulanmıyor. Almanya'ya gelelim. Almanya'da Wagner Almanya davası var, İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları var. Hapishanede işkence. Bu mahkeme 2016'da karar aldı. 6 yıl önce. Türkiye serbest bırakma kararını uyguladı ancak başka suçlamalardan dolayı tutukluluk devam etti ve ceza almıştır. İçeride de tüm mahkemelere başvurabilir. Kararlara herkesin saygı duyması lazım. AİHM, Türkiye'de iç hukuk tüketilmeden bir karar alıyorsa o zaman bu siyasi bir karar olur. Bu kadar karar uygulanmazken, bunları Yunanistan'a hatırlatmazken neden Osman Kavala'yı gündeme getiriyorsunuz, çünkü Osman Kavala'yı kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Bu konularda ikiyüzlülük yapmadan, oturup konuşup ne olduğunu, neler yapılması gerektiğini Türkiye olarak konuşmaya hazırız. 

Ben bu Tahran'daki buluşmayla ilgili Türkiye'nin burada Putin'le görüşmesinden sonra tahıl ihracatının önündeki engelin kaldırıldığı vurgusu yapılmasını beklerdim. Görüşmeden, diyalog olmadan nasıl bu işleri halledeceksiniz. Tahıl ve ateşkes konusunda Türkiye'den ciddi umutlar var. 

Bu adalar Yunanistan’a Lozan Paris Barış Antlaşması’yla verildi. Yunanistan bunları silahlandıramaz, deniyor. Ama Yunanistan bunu silahlandırıyor. Yunanistan Avrupa Birliği ülkesi diye yanlış yaptığı halde sahip çıkmak doğru değil. Biz mektup yazdık bunu anlattık. Uluslararası hukukla cevap veremiyor. Eğer suçluysa siz de haksızsın diyebilmelisiniz. Ama bunu diyemiyorsunuz. Her türlü istismarda, kol kırılır yen içinde kalır, diye bizde söz var. Bu tür anlaşmalarda Avrupa Birliği olarak önemli ülkeler olarak Almanya olarak biz bu konuda ne yapabiliriz diye bakmalısınız. Sayın Merkel döneminde Almanya dengeliydi. Biz üçüncü taraflara dengeli olun adaletli olun diyoruz. Yunanistan da bizim tarafımızı tutun, diyor. Maalesef başarılı da oluyor. Biz Almanya’nın dengeli tutumunun devam etmesini bekliyoruz. Bir ülke haksızken onun yanında olmak doğru olmaz.

RUSYA İLE İLGİLİ 'BAYRAKTAR' İDDİASI

Basında yer alan bir iddiadır. Herhangi bir teklif, çaba da yoktur. Basındaki haberler üzerinde yorum yapmak doğru değil. Biz S-400'ü aldık, çünkü müttefiklerimizden en ihtiyacımız olduğu dönemde savunma sistemi alamadık. Almanya dahil patriot sistemlerini çektiler. Bir tek İspanya tuttu. İtalya da birkaç yıl önce sistemini tuttu. Kaldı ki bu drone'u Türkiye devleti üretmiyor, başarılı bir şirketimiz üretiyor."