Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Son dönemde gelen yüksek faturalar nedeniyle en çok tatışılan konuların arasında gelen elektrik faturalarına yönelik yeni düzenleme getirdiklerini belirten Erdoğan, "Elektrik faturalarında aylık tüketimi, 150 kilovattan 210 kilovata çıkarıyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: 

"Türkiye'yi en büyük 10 ekonomi arasına sokarak; bu kutlu mücadeleyi nihai hedefine ulaştıracağız.

Türkiye bereketli ve zahmetli bir kış geçiriyor. Kar yağışının bastırdığı yerlerde çeşitli sıkıntılar yaşandı.

Ancak bu mücadelenin yeteri kadar etkili yürütülemediği yerlerde mağduriyet yaşadı.

Arıza nedeniyle doğalgaz stoklarında sorun yaşanmıştır. İran hattından doğalgaz akışını yeniden başlattık.

FAHİŞ FATURALAR
İran'la aramızdaki doğalgaz hattının karşı tarafta yaşanan arıza sebebiyle doğalgaz arızasında azalma ortaya çıkmıştı. Arızanın giderilmesi çalışmasının önümüzdeki aylara bırakılmasını karar aldık. Ve böylece doğalgaz akışını tekrar başlattık. Tuz Gölü ve yeraltı doğalgaz tesislerini devreye soktuk. Salgın döneminde dünyada kömür fiyatları 5 kat, doğalgaz fiyatları 10 kat artarken biz bunu vatandaşlarımıza yansıtmamak için gayret gösterdik. 

Yılbaşı itibarıyla tarifelerde zorunlu düzenlemeye gitmekte kaldık. Vatandaşlarımızın 2-3 kat faturalarının attıklarına yönüne şikayetler sonrası elektik kurumlarımıza tarifelerinin düzenlemeye gitmesi talimatını verdik. Elektrik faturalarında aylık tüketimi, 150 kilovattan 210 kilovata çıkarıyoruz. 

KORONAVİRÜS SALGINI
Salgında büyümeyi sürdürerek kayıpların önlenmesi, huzurun ve güvenliğin sağlanmasını başaran ülkelerin başında geliyor.

Son 10 yıldır pekçok yerde uygulanan sosyal kaos, ekonomik çöküntü senaryolarını yırtıp attığımız gibi salgının üzerinden de geldik.

Engellilere yönelik bu yılın ilk memur atamasını 8 Şubat’ta yapacağız.

3 yeni destek paketi açıklıyoruz. Katma değeri yüksek ürünler üreten firmalara kolaylık sağlıyoruz

Sadece salgınla değil, deprem, sel gibi doğal afetlerle mücadelede dünyada örnek bir ülkeyiz. Son dönemde Elazığ ve Malatya ile İzmir depremlerinde Akdeniz yangınlarında bunları yeniden ispatladık. Bu faaliyetlerde arama kurtarma ve sonrasında yapıcı faaliyetlerle insanların mağduriyetleri giderdik.

Avrupa ülkelerindeki doğal faaliyetlerde alt yapı ve üst yapı çalışmaları henüz tamamlanamamışken; biz bunları bir kaç hafta içinde hayata geçirdik.

Elbette sancılar yaşıyoruz. Ülkemizin önüne kurulan tuzakları aşarken; yaşadığımız sıkıntılarda var. Türkiye, hem tarihi hem coğrafi böyle bir süreci asla rahat bırakılmayacak, kendi haline terk edilmeyecek bir vizyona sahiptir. Bize düşen buna rağmen hedeflerimize doğru yürümektir. Şayet biz, geçmişte nicelerine yapıldığı gibi başına sarılan dertlere rıza etsek, bu kadar hücuma çıkmazdık.

Türkiye bugün her alanda dünyada ile yarışacak alt yapılara sahipse bunu ısrarla kendi yolumuzda yürümeye borçluyuz.

Türkiye bugün bölgede yaşanan her krizde, gözlerin döndüğü bir ülke ise bunun sırtını sözde destek ülkelere yaslanmaya değil kendi yüreğine borçludur.

Milletimizi siyasi ve sosyal kaos çıkarma ile birbirine düşürmek istediler. Ekonomimiz kur, faiz, enflasyona mahkum ederek; bizim işimizle, aşımızla imtihan ettiler. Bu oyunların hepsini bozduk.

Ortaya çıkan enflasyondan milletimizi koruyacak adımları da birer birer atıyoruz. Bir süre bunu sırtımızı taşımak zorunda kalacağız. Bu süreçte vatandaşlarımızın her talebine kalbimiz açık olacak. Devletimizin tüm imkanlarını milletimizin emrine verdik.

20 yıldır bu ülkenin asırlık meselelerini nasıl çözdüysek, bugün ki sıkıntıların üstünden de biz geleceğiz.

Bölünürsek, birbirimize düşersek; işte o zaman halimiz harap. Son dönemde siyasi ve sosyal hassasiyetleri kaşıyarak; kimileri milli ve manevi güçlerine saldırarak ülkemize saldırıyor. ''