Davuutoğlu Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın 'Bir adayın Alevi olması sizin için sorun mu?' sorusuna 'Hayır' yanıtını verdi. Davutoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na ilişkin adaylık tartışmaları ile ilgili sorulara da yanıt verdi.

Davutoğlu 'Tükiye Cumhuriyeti vatandaşları hangi mezhebi ve etnik kökenden olurlarsa olsunlar -Kürt olmaları da mı? Tabi asla... Hangi siyasi felsefeyi benimsemiş olurlarsa olsunlar hepsi eşit vatandaştırlar. Hepsinin cumhurbaşkanı olma ehliyeti niteliği vardır.' diye konuştu. Davutoğlu adaylık için önemli olan kriterin kazanabilirlik olduğunu vurguladı.

Davutoğlu 2 Ekim'deki toplantıda da adaylık konusunun konuşulmayacağı düşüncesinde olduğunu, 6 lider olarak seçim tarihi belirlenene kadar bu konuda konuşmama kararı aldıklarını hatırlattı.

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı altılı masaya geldi mi?

Davutoğlu: Sayın Kılıçdardoğlu bu konuyu soru geldiğinde başı şeyleri kanaatlerini paylaşıyor.. Ve her defasında da buna altılı masada karar vereceğiz de diyor. Şu ana kadar altılı masaya böyle bir talep de gelmedi, böyle bir tartışma da olmadı. Net olarak söylüyorum. Hiç tartışılmadı.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Kılıçdaroğlu'nun son iki gündür yaptığı açıklamalar gündemdeydi. 2 Ekim'de adaylık konuşulacak mı? Adayın nasıl belirleneceği yöntemi mi konuşulacak?

Şunun farkında olmamız lazım. Ülke olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Bütün siyasi liderlerin üzerlerinde ağır bir sorumluluk var. Ben pazar günü gıda fuarındaydım. Halkımız genel olarak 'Çok iyi bir süreç başlattınız. Ne olur küçük hesaplarla bu masanın ana odağını kaybetmeyin. Üzerinizde ağır tarihi bir sorumluluk var' görüşü var.

İdari sorumluluğu hisseden liderler olarak biz en önemli görev toplum beklentilerini karşılamak ve Türkiye'de uzun süredir devam eden bu kutuplaşma karşısında 6 siyasi trendin akımın bir masa etrafında sağlıklı bir işleyiş ortaya koymasını temin etmek...

'KİMİN NASIL YÖNETECEĞİ ÖNEMLİ'

Kim sorusundan daha çok önemli olan nasıl sorusu. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz. Bu yönetim içinde özellikle de temel politika önermelerimizin ne olacağı. Temel ilke ve hedeflerimizin ne olacağı ki bunların bir kısmını açıkladık. Bunlar çok daha önemli.

Somut sorular dikkat çeker. Kim sorusu daha somut. Bir de Türkiye'de şöyle bir kanaat varsa, yanlış bir kanaat. Tayyip Erdoğan'ın tek başına bir ülke yönetme kültüründen ve anlayışından çıkarıp Türkiye'yi başka birine teslim edeceğiz diye düşünürseniz çok vahim bir hata yaparsınız.

Bizim tek kişinin her şeyi belirlediği sisteme karşı ortak bir duruşumuz var altılı masa olarak.

Burada önemli olan geçiş sürecinin nasıl olacağı... Parlamenter sistem zaten tek kişinin yönetmesine izin vermeyecek. Ama bu geçiş sürecinde biz ülkeyi bir kişinin yöneteceği ve bu kişinin ne olacağı kim olacağı sorusuna odaklanırsak hata yaparız. Nasıl yöneteceğimiz sorusu çok daha önemli.

‘ADAY İÇERİDEN DE DIŞARIDAN DA OLABİLİR’

İçimizden birisi aday olabilir, dışarıdan bir aday olabilir. Eğer biz nasıl sorusunun mekanizmasını iyi kurarsak adayın kişiliğinden ve kimliğinden çok o yönetim biçiminin etkinliği tartışılır.

Şu ana kadar üzerinde mutabık kaldığımız husus seçim tarihi netleşene kadar süreç başlayana kadar aday konusunu konuşmamak. Bunları geçtik yok. 2 Ekim'deki toplantıda da bunların hemen gündeme geleceği kanaatinde değilim. Tabi ki konuşulacak, istişare edilecek. Her parti içinde istişareler yapılacak. Partiler arası istişareler yapılacak ama hemen konuşulmayacak. Geçiş sürecini konuşma kararı aldık.