Ahmet Davutoğlu, İzmir Tabip Odası'nı ziyaret etti, ardından da partisinin il başkanlığını açılışını yaptı. Eşi Sare Davutoğlu ve parti yöneticileriyle birlikte İzmir Tabip Odası'nın Alsancak'taki binasına gelen Davutoğlu'nu, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ve İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel karşıladı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hekimlere yönelik "Giderlerse gitsinler" sözlerine tepki gösterdi.

"SİYASETÇİLER GİDEBİLİR, HEKİMLİK HEP KALACAK"

Son dönemde hekimlerin meslek onurunun yıpratıldığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Desteğimizi ifade etmek için buradayız. Hekimlik, insanlık tarihinin en eski mesleği. Hekimlerin olmadığı dünyada siyasetçilerin olmasının hiçbir anlamı yok. Siyasetçiler gidebilir ama hekimlik hep kalacak. Ne olursa olsun hekimler kalacak. 22 yıllık en az tıp eğitimi var. Sokakta bile ders yapılabilir. Önemli olan binalar değil. Öğrenci buluşmuş, gönülleri de birleşmişse her yer sınıftır. Tabii ki teknik altyapı, binalar önemli. İşin esası hekimdir. Okullarda öğretmen, adliyelerde hakimdir. Hakim adalete hükmetmezse bina ne kadar büyük olursa olsun çöker. Hekimler mutlu değillerse binalar sağlık vermez. Pandeminin ikinci yılındayız. 17 Mart'ta açıklama yapmıştık, yeni bir partiydik. Açıklama yaptık. 'Pandemide eğitim, sağlık ve tarım, varoluşsal alanlardır, tasarruf edilmez' diye. Özellikle cerrahi alanlarda görerek öğrenilir. Siz, '100 bin yeni doktor çıkardık, eskilerine ihtiyaç yok' dediğiniz zaman o 100 bin doktora da haksızlık ediyorsunuz.”

"HEKİMLERE PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULANIYOR"

Gelecek Partisi olarak 15 Mart'ta sağlıkta şiddet çalıştayı yapacaklarını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şiddeti, son gelişmelerden sonra fiili şiddetle sınırlamıyoruz. Şu yapılan, hekimlere psikolojik şiddettir. Hedef göstermektir. Orada bir hastaya bir şey olsa sorumlu sizsiniz, bunun vebali kimin üzerinde olacak? Altı yıl içinde 20 bin 676 kayda geçmiş saldırı var. Her saatte bir doktor veya sağlık çalışanı saldırıya uğramış. Her zaman yanınızdayız, zorluklar çekilir. Çanakkale Savaşı'ndaki sıhhiye kollarını... Zor şartlarda en dirençli topluluklar hekimler oluyor… Bunu yapan, yapmakta olan insanlara dönüp 'İstemiyorsanız çekin gidin' denirse sözün, ahlakın, onurun bittiği yer orası. Her dönemde birilerine 'gidin' dendi. 12 Eylül'de, 27 Mayıs'ta, 28 Şubat'ta dendi. 15 Temmuz'da denmeye kalkışılıyordu, zor engellendi. Kimsenin kimseye bunu deme hakkı yok."

ÇAMLI: "HASTANEYE BIÇAKLA GİRMEK MÜMKÜN"

Hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını ve emeğin değersizleştirildiğini savunan İzmir Tabip Odası Lütfi Çamlı ise şöyle konuştu:

"Özellikle pandemi döneminde sorunlar görmezden geliniyor. Tabipler Birliği olarak ekim ayından beri özlük haklarımız, çalışma koşullarımız ve ekonomik durumumuzla ilgili eylemlilik süreci yürütüyoruz. 14-15 Mart'a da 'Büyük Beyaz G(ö)rev' etkinliğimiz var. Sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz" Mesleğimize sahip çıkmak için burada kalmaya devam edeceğiz. Hiçbir yere gitmek gibi bir niyetimiz yok. Ama şunun da görülmesi lazım; hekimler mutlu değil. Desteğiniz bizim için çok kıymetli. Bugün Tepecik'te şiddet oldu. Bıçak çekildi, yerlerde darp edildi. AVM'ye bile kontrollü girilirken, X-Ray cihazından geçilirken hastaneye bıçakla, palayla girilebilmek mümkün. Bir an önce şiddet konusunun kalıcı şekilde çözülmesi gerekiyor."

ÇANKAYA'DA İL BİNASI AÇILDI

Davutoğlu, tabip odası ziyareti sonrası partisinin Çankaya semtindeki il binasının açılış kurdelesini kesti. Burada partililere seslenen Davutoğlu, iktidarı eleştirerek şunları kaydetti:

"Ülkemiz çok zor şartlardan geçiyor. Esnafımız, bugün Kemeraltı’nda gördüğümüz gibi ikinci bir kira gibi elektrik faturalarını ödemekten aciz bir duruma düşmüş. Konya’da çiftçilerimiz toprağına gübre dökememenin sıkıntısını yaşıyor. Emeklilerin aldığı maaş bir haftayı karşılar şekilde değil. İşçiler emeklerinin karşılığını alamıyor. Son dönemde hekimlerimiz, pandemi döneminin kahramanı hekimlerimiz, Cumhurbaşkanı tarafından hedef gösterilerek sağlıkta şiddetle muhatap olacak duruma gelmiş. Ülkemizin her yerinden feryatlar yükseliyor. İzmir, Kurtuluş Savaşı bayrağının dikildiği şehir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le Cumhuriyet’imizin tohumlarının ekildiği şehir. Bugün İzmir’imizde Türkiye’nin geleceği için yepyeni bir başlangıca hep beraber omuz omuza yürümek zorundayız. İnşallah burası, İzmirlilerimiz sorunlarının çözüldüğü bir merkez olacaktır. Bu merkez bir topluluğa değil bütün İzmir’e aittir. 24 saat açık olacaktır."