Geçtiğimiz çarşamba günü ''Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı suçları ile kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına karşı uluslararası düzeyde mücadele standartlarının tespit edilerek idari ve adli tüm araçların ülkelerce etkin bir şekilde uygulanmasını temin etmek'' gerekçesiyle verilen ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi', Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

DERNEK VE VAKIFLARI KAPSAYAN DÜZENLEMELER ÖNEMLİ

Tamamı 42 maddeden oluşan düzenleme, birçok kanunda ise değişiklik öngörüyor. Ancak dernek ve vakıfları kapsayan düzenlemeler en önemlileri arasında yer alıyor.

''YASA AĞIR DÜZENLEMELER GETİRİYOR''

Yasa ile en önemli değişiklik 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nda yapılmakta olduğunu kaydeden Av. Cesim Parlak, ''Bu yasanın içerisinde kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin düzenlemeler öngörülmüşse de özellikle derneklerle ilgili yardım toplama ve derneklerin denetimi, dernek yöneticilerinin görevden alınması hususlarında ağır düzenlemeler getiriliyor'' değerlendirmesinde bulundu.

'MAHKUMİYET GERÇEKLEŞTİĞİNDE KAYYUM ATANABİLİR' HATIRLATMASI

Öte yandan kayyum atama şeklindeki düzenleme, demokratik toplum işleyişine uygun bir düzenleme olamadığına değinen Parlak, ''Derneklerin yönetim organlarında görev yapan kişilerle ilgili olarak soruşturma başlatılmışsa görevden alma ve gerekirse yerine kayyum atama şeklindeki düzenleme, demokratik toplum işleyişine uygun bir düzenleme değildir. Soruşturma aşamasında kişinin Anayasa’da güvence altına alınan masumiyet karinesi halen korunmaktadır. Ancak düzenlemede ‘kişi mahkum edilirse, mahkumiyet kesinleşirse ancak o zaman görevden alma ve gerektiğinde yerine kayyum atanması’ şeklinde yapılmalıdır'' dedi.

PARLAK: SİVİL TOPLUMUN ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ BASKI ALTINA ALINACAK

Düzenlemenin Genel Kurul'dan geçmesi halinde, muhalif görülen veya istenmeyen dernek ve vakıflara en küçük şikayetle soruşturma açılabileceği kaydeden Parlak, ''Buralara soruşturma başlatılıp el konulabilir ve kayyum atanabilir. Bir yönüyle sivil toplumun örgütlenme özgürlüğünü baskı altına alma yolu açılmış, yasalarla kısıtlanmış olacaktır'' diye konuştu.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de uyarılarda bulundu

ÇAKIRÖZER'DEN DÜZENLEMEYE TEPKİ

Öte yandan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de derneklerin faaliyetlerinin kısıtlanması kararına tepki göstererek ''Derneklere, sivil topluma kayyum atamak, faaliyetlerini kısıtlamak Anayasa’ya aykırıdır. Düzenleme bu haliyle uluslararası anlaşmalarla uyumu değil, tam tersine uyumsuzluğu artıracak'' ifadelerini kullandı.

Av. Cesim Parlak

DÜZENLEMENİN DEĞERLENDİRMESİ

Av. Cesim Parlak'ın Adalet Komisyonu'ndan geçen düzenleme ile ilgili değerlendirmesi ise şu şekilde:

* 16 Aralık 2020 tarihinde Adalet Komisyonuna gelen teklif kabul edildi. Gerekçe olarak suçtan kaynaklanan ''Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı suçları ile kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına karşı uluslararası düzeyde mücadele standartlarının tespit edilerek idari ve adli tüm araçların ülkelerce etkin bir şekilde uygulanmasını temin etmek'' için bu yasal düzenlemenin genel gerekçesi bu şekilde belirtilmiştir. 42 maddelik düzenleme birçok kanunda değişiklik öngörmektedir. 

* 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, 6415 Sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un, 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Önlenmesi Hakkında Kanun’un, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda BMK’nin kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanını önlemek için değişiklikler öngörmektedir. Yasa ile en önemli değişiklik 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nda yapılmaktadır. 

* 11. madde ile Dernekler Kanunu’nun 1.maddesinde değişiklik yapılıyor. 

* 12. madde ile Dernekler Kanunu’nun 3.maddesinde yapılan değişiklik ile dernek organlarının bazı suç tipleri yönünden mahkum olan kişilerin organlarında görev alamayacakları düzenlenmiştir. 

* 13. madde ile Dernekler Kanunu’nun 19.maddesine denetim mekanizmasının nasıl olacağı düzenlenmiştir.
 
* 14. madde ile Dernekler Kanunu’nun 21.maddesi “Yurt dışına yapılacak yardımlar ise yardım yapılmadan önce dernekler tarafından mülki idare amirliğine bildirilir.” zorunluluğu getirilmiştir. 

* 15. madde ile Dernekler Kanunu’nun 30.maddesinin 30/A fıkrası ile “görevden uzaklaştırma ve faaliyetten alıkoyma” başlığı altında “bir derneğin faaliyeti çerçevesinde terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu’nda yer alan uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti veya suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından dolayı derneğin genel kurulu dışındaki organlarında görevli olanlar veya ilgili personel hakkında soruşturma başlatılması halinde bu kişiler veya bu kişilerin görev yaptığı organlar geçici bir tedbir olarak İç İşleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir. 
1.fıkrada belirtilen tedbirin yeterli olmaması ve gecikmesinde sakınca bulunması durumunda İç İşleri Bakanı derneği geçici olarak faaliyetten alıkoyabilir ve derhal mahkemeye başvurur…
Geçici olarak görevden uzaklaştırılan organların ve o organların üyelerinin yerine yapılacak atamalarda 27.madde ile Türk Medeni Kanunu’nun hükümleri uygulanır.”

* 16. ve 17.maddeler ile hem adli hem idari para cezaları arttırılmıştır. 

''GÖREVDEN ALINMALAR HUSUSUNDA AĞIR DÜZENLEMELER GETİRİLİYOR''

* Bu yasanın içerisinde kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin düzenlemeler öngörülmüşse de özellikle derneklerle ilgili yardım toplama ve derneklerin denetimi, dernek yöneticilerinin görevden alınması hususlarında ağır düzenlemeler getiriliyor.

* Derneklerin yönetim organlarında görev yapan kişilerle ilgili olarak soruşturma başlatılmışsa görevden alma ve gerekirse yerine kayyum atama şeklindeki düzenleme, demokratik toplum işleyişine uygun bir düzenleme değildir. 

* Soruşturma aşamasında kişinin Anayasa’da güvence altına alınan masumiyet karinesi halen korunmaktadır. Ancak düzenlemede ‘kişi mahkum edilirse, mahkumiyet kesinleşirse ancak o zaman görevden alma ve gerektiğinde yerine kayyum atanması’ şeklinde yapılmalıdır. 

* Bu şekilde genel kuruldan düzenleme geçerse ve kanun yürürlüğe girdiğinde o zaman muhalif görülen ve ya istenmeyen her dernek, vakıf hakkında en küçük şikayetle soruşturma başlatılıp soruşturma var denilerek el konulabilir, kayyum atanabilir. 

* Bir yönüyle sivil toplumun örgütlenme özgürlüğünü baskı altına alma yolu açılmış, yasalarla kısıtlanmış olacaktır.