İtalya, duruşmanın ülkeyi şok eden ve yetkililerinin Regeni'nin vahşi ölümüyle bir ilgisi olduğunu defalarca reddeden Mısır ile bağları geren bir cinayete ışık tutacağını umuyor.

BAKAN: SORUŞTURMA KAYBIMIZI GERİ GETİRMEYECEK

Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio geçen ay bir meclis soruşturma komisyonuna verdiği demeçte, "Gerçeği aramak Mısır ile ilişkilerimizde her zaman temel bir hedef olmuştur ve olmaya devam edecektir. Adil bir yargılama çerçevesinde kesin bir tabloya ulaşmak, Giulio'yu ailesine geri getirmeyecek, ancak inandığı adaletin, şeffaflığın ve hukukun üstünlüğünün gücünü yeniden teyit edecektir" dedi. 

İngiltere'nin Cambridge Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi olan Regeni, Ocak 2016'da Mısır'ın başkentinde kayboldu. Cesedi neredeyse bir hafta sonra bulundu ve otopsi, ölümünden önce yoğun bir şekilde işkence gördüğünü gösterdi. İtalyan ve Mısırlı savcılar davayı birlikte araştırdı, ancak iki taraf daha sonra anlaşmazlığa düştü ve çok farklı sonuçlara vardı.

'AĞIRLAŞTIRILMIŞ ADAM KAÇIRMA'

İtalyan savcılar, Mısır Genel İstihbaratından Binbaşı Magdi Sharif, Devlet Güvenliği Eski Başkanı Tümgeneral Tarek Sabir, Albay Hişam Helmy ve Kahire kentindeki Soruşturma Eski Başkanı Albay Ather Kamal'ın "ağırlaştırılmış adam kaçırma"dan sorumlu olduğunu söylüyorlar. 

Şüpheliler, suçlamalara alenen yanıt vermedi. Mısır polisi ve yetkililer, Regeni'nin kaybolması ve öldürülmesiyle ilgili tüm iddiaları defalarca reddetti. 

Mahkeme tarafından atanan savunma avukatları, sanıklardan herhangi birinin yargılamadan haberdar olup olmadığı kesin olmadığı için duruşmanın yapılmaması gerektiğini söylüyor. Ancak bir yargıç, Mayıs ayında yapılan ön duruşmada soruşturma haberlerinin ne olursa olsun kendilerine ulaşacağını söyleyerek itirazlarını reddetti.

Mısırlı yetkililer başlangıçta Regeni'nin bir trafik kazasında öldüğünü söyledi. Daha sonra, daha sonra polis tarafından yapılan bir kaçırılma olayının kurbanı olduğu ortaya çıktı. 

Reuters