Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, Denizli’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Uysal ekonomi ve erken seçim tartışmalarına ilişkin şunları söyledi;

"İKTİDAR İKİ ŞEYİ YAPMADAN SEÇİME GİTMEZ"

Uysal bir soru üzerine erken seçim beklemeğini belirterek; “Önümüzdeki süreçte iktidar iki şeyi yapmadan erken seçime gitmez. Birincisi kendi lehlerine seçim ve ittifak modeli üzerinde bir düzenleme yapacaklardır. İkincisi ise radikal şekilde toplumsal ve siyasi iklimi dönüştürecek, olumlu olumsuz operasyonel müdahaleler yapmadan Türkiye’nin seçime gitmeyeceği kanaatindeyim” diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE SÜRATLE İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VARDIR"

Uysal önlerindeki siyasi atmosfere ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Maalesef bilinçli bir şekilde demokratik dönüşümün önünde yapısal engeller kurmak adına, demokrasinin oksijenini bilerek ve isteyerek azaltma gayretlerini görüyoruz. Milletimiz önüne sandık geldi mi gereğini yapmıştır. AKP’nin bu asgari demokratik şartlarda bile başarıya ulaşamayacağı kanaatindeyim. O nedenle önümüzde bir erken seçim beklemiyorum ama Türkiye’de süratle iktidar değişikliğine ihtiyaç vardır. Meşruiyet çizgisi içerisinde bir takım düşüncelerle beraber, muhalefeti kriminalize ederek kontrollü bir şekilde hadiseleri sokağa düşürerek, kolluk gücü, adliye elimde diyerek bu sürecin içinden çıkmak gibi bir niyet sezmekteyim. Yakın zamanda bir takım seçim sistemi ile ilgili düşünceler ortaya atıldı. Seçim kurulunda hakimlerin en kıdemlisini YSK’ya vererek maalesef Türkiye’deki adalet düzeninin siyasallaşması dolayısı ile hakim teminatında, yargı güvencesinde gerçekleşmesi gereken seçimlerin de üzerine bir gölge düşürme niyeti var.

"ALBAYRAK’I GÜNAH KEÇİSİ İLAN ETMEK YETMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski Hazire ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a ilişkin açıklamalarına değinen Uysal, “Dikkatle izliyorum. Sayın Erdoğan’ın söyleminden anlaşılıyor ki, önümüzdeki süreçte siyasi sistemin içinde yeniden kendisini konumlandıracağı fikrine kani oluyoruz. Türkiye’de siyasal rejimin derinleştiği böyle bir süreçte elbette Albayrak’ın uyguladığı politikanın Türkiye’ye maliyeti var. Sayın Albayrak’ın bir günah keçisi haline getirilerek, bunca yıldır uygulanan yanlışların vebalini ona yüklemek yetmez. Meselenin sorumluluğu sayın Erdoğan’dadır, AKP’dedir. Nimetleri cebe külfetleri başkasına yazma şark kurnazlığından vazgeçmelidir. Tabi istifa mektubunun ruhuna baktığımızda aba altında sopa göstermeleri sayın Albayrak’ın kendi ailevi ilişkileri içinde yorumluyorum. O açıdan Türkiye’nin bir ailenin kendi içindeki krizlerinin maliyetini taşımak zorunda bırakılıyor olması bu büyük millet için faciadır” ifadelerini kullandı.

"ESNAF ENTÜBE OLDU"

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşulların yanı sıra corona salgınını da değerlendiren Uysal şu ifadeleri kullandı: "Deyim yerindeyse esnaflarımız entübe olmuş vaziyette. AKP iktidara geldiği günden bu yana Türkiye’yi uluslararası piyasaya tüketici olarak eklemleme gayreti içinde. Bu süreçte sosyoekonomik statüsünü en fazla kaybetmiş iki kesim var. Birincisi esnaflarımız ikincisi tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımız. İstihdam yükünün büyük bölümünü esnaf karşılıyor. Uygulanan politikalar ile bu süreçte pozisyonunu kaybetti. Pandemi ile beraber küçük işletmeler yok olmakla karşı karşıya.   Milyonlarca insanımız işsiz, yüz binlerce esnaf kepenk açamıyor ama AKP kongre telaşında. Milyonlar can çekişirken AKP oyunda oynaşta.  Türkiye uzun zamandır kaynaklarını kötü kullanan bir ülke. Yedek akçeleri de böyle bir süreçte tüketerek açıkta kaldı. Bugün Türkiye’de 10 milyonun üzerinde işsiz insanımız var. Küçük işletmeleri yok ettiler. Şimdi daha büyük yaralarla karşı karşıyayız."

"BUNUN GERÇEKLEŞEBİLME İMKÂNI YOK"

İktidarın yeni anayasa çalışmaları hakkında da konuşan Uysal,"Bütün bu meselelerin temelinde Türkiye’de işlemeyen demokratik modelimiz var. Bu gerçekler ortadayken sınırsız yetki sıfır denetim mantığı içinde bir mutlak iktidar milletten talep etti AKP. Şüpheli de olsa bir referandum ile beraber fiili düzen resmi hale geldi. Bugün keyfi bir rejimin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında Haziran 2018 seçimlerinden bu yana uygulanışına baktığımızda, çift haneli işsizlik rakamı, çift haneli enflasyon rakamı çift haneli faiz oranları olduğunu hepimiz görüyoruz. Maalesef taktiksel bir anlayışla reform gündemi ile kamuoyuna açıklama yaptılar. O da yetmedi. Bırakın anayasa değişikliğini güya yepyeni bir anayasa yapacaklarmış. Öyle bir gündemi söylem üstünlüğünü elde edebilmek adına ortaya attılar. Toplumsal iklim siyasal iklim ve meclisteki tabloya baktığımızda bunun gerçekleşebilme imkânı yok." dedi.