İktidarda olan partinin bir üyesinin ülkenin en iyi üniversitelerinden birine rektör olarak atanmasını protesto eden Türk öğrenciler, okulun kampüsünün girişinde biber gazı ve plastik mermilerle karşılandı. 

Hareket, Türk akademisindeki öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından kurumsal bağımsızlığın ihlali olarak kınandı ve ülke genelinde üniversite yönetimlerinin artan siyasallaşmasına ilişkin endişelere yol açtı.

ÖĞRENCİ: KABUL EDİLEMEZ

Boğaziçi Üniversitesi'nde birinci sınıf siyaset bilimi öğrencisi olan Zeynep Kurbanzade, Al- Monitor'e “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanan bir politikacı kabul edilemez” dedi ve "Hiçbir şekilde demokratik değil" şeklinde ekledi. 

Kurbanzade, üniversitenin güney kampüsündeki protestolara katıldı ve burada polisin göstericileri dağıtmak için kullandığı kimyasal maddelerden etkilendiğini söyledi. 

Olay yerindeki bazı göstericiler güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Kurbanzade, öğrencilerin önümüzdeki günlerde ek protestolar düzenlemeyi planladığını ve dersleri boykot etmeyi düşündüklerini söyledi.

REKTÖR ATAMA YÖNTEMİ DEĞİŞTİRİLDİ

Türkiye, YÖK yönergesi uyarınca, akademik kurumlar bünyesinde yapılan seçimlerin ardından rektörler en yüksek oyu alan aday havuzundan seçilmektedir. 

Bu uygulama ilk olarak Türkiye'de 1980 askeri darbesinden sonra durduruldu, ardından 1990'larda eski haline getirildi ve 2016 darbe girişiminin ardından olağanüstü hal yönetimi altında yeniden rafa kaldırıldı. 

2016’da meydana gelen başarısız darbenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kararnameyle Mehmet Özkan'ı Boğaziçi Üniversitesi başkanlığına atadı. 

Hareket o tarihte eşit derecede protestolarla karşılanmasına karşın, öğretim üyeleri Özkan'ın Boğaziçi'nde rektör yardımcısı olduğunu, Bulu'nun ise üniversite yönetimi dışından atandığını söyledi.

Rektör Bulu tepkilerin odağında...

ERDOĞAN’IN ADAMI OLARAK GÖRÜLÜYOR

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü eski profesörü ve başkanı Faruk Birtek, "Şimdi üniversiteye yabancı birini alıyoruz ve onun tek başarısı Erdoğan'ın partisine üye olmak" dedi.

Bulu, Boğaziçi'nde yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamış olmasına rağmen, 2015'te AKP milletvekili adayı olmuş ve AKP'nin kuruluşundan bu yana parti siyasetine dahil olduğu için protestocular tarafından Erdoğan'ın adamı olarak görülüyor. 

2016'da, Bulu, Ocak 2020'de Haliç Üniversitesi başkanlığına atanana kadar İstinye Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptı.

‘’ANTİ-DEMOKRATİK MÜDAHALELERİ KABUL ETMİYORUZ’’

Boğaziçi öğretim üyeleri yaptıkları açıklamada, Bulu'nun atanmasının "rektör seçimlerini kaldırmayı amaçlayan 2016 yılından bu yana devam eden birçok anti-demokratik uygulamanın bir başka örneği" olduğunu söyledi. 

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği de hareketi kınayan bir açıklama yayınladı. 

Dernek, "Üniversitemizin ilkelerine, düşünce özgürlüğüne ve seçim iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz" dedi. Buna karşılık öğrenciler, sosyal medya kampanyaları başlattı. Tepkiler arasında, Bulu, üniversiteye yönelik
vizyonunu ortaya koyduğu Twitter hesabına "Merhaba Boğaziçi" başlıklı bir açıklama yayınlayarak, okulun küresel sıralamasını yükseltmeyi ve girişimciliği teşvik etmeyi umduğunu söyledi.