Tüm bu sorunlar yakın gelecekte arzı azalan gıda konusunda ülkeler arası ya da halklar ve hükümetler arasında sorun yaşanabileceğinin göstergesi. Bu duruma Türkiye nasıl hazırlanıyor? Tarım ürünlerinin ithalatı imkansız hale gelirse ya da ambargoya maruz kalırsa Türkiye hangi stratejiyi uygulamalı?

CHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi'nden temsilciler bu soruları Polemik TV için yanıtladı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: Tarımda kullanılan mazotta ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerekiyor. Tarımın sürdürülebilirliği için bu şart. Tarım yediren, doyuran bir sektör. Mazottaki artış çiftçiyi zor durumda bırakıyor. Çiftçi yarım depoyla tarlasındaki işi görmeye çalışıyor. Petrolün düşüşü ya da artışı çiftçiye yansıtılmamalı. Bu sektörü korumalıyız. Tarımda destekleri doğru ve zamanında vermeliyiz.

İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci: Trakya'da başlayan çayır tırtılı istilası ayçiçeklere zarar veriyor. Bazı ilçe tarım müdürleri bu istilayı larva döneminden itibaren tespit etti ve önlem aldı. Oralarda bu sorun yaşanmadı. Mesele bu istilaları erkenden tespit edebilmek. Bir başka konu Ukrayna'nın buğdaylarını Rusların satması. Donbass bölgesindeki 11 milyon ton buğdayı Ruslar kendi ürünü gibi yurt dışına çıkarıyor. Bu gemiler Karasu açıklarında durduruldu. Ancak bu hareketliliğin İskenderun üzerinden devam ettiğini biliyoruz.

İçerideki buğdaylarla bu buğdayları paçal yapmaya tevessül etmesinler. Halkın gıdaya ulaşımını kolaylaştırmak gibi bir bakış açısına sahipseniz girdilere sübvansiyon uygularsanız, çıktılara hak ettikleri fiyatı verirsiniz. Biz mazota %30, yem, tohum ve gübreye %25, diğer girdilere %20 destek vereceğiz.  Biyokaçakçılık konusu da Türkiye'nin büyük bir sorunu. Bizim canlılarımızın ya da bitkilerimizin genetiklerini yurt dışına kaçırıyorlar. Türkiye'ye özgü tohumları kaçırıp, yurt dışında ıslah edip, bize satıyorlar. Bu konuda yeterince önlem alınmıyor. Biz iktidarımızda bu konuyla alakalı Tarım Bakanlığında özel bir birim oluşturacağız. Tarım kanununun 21. maddesi çiftçinin desteklenmesiyle ilgilidir. 2022 yılı da dahil edilirse çiftçinin 210 milyar lira alacağı var. Bizim projelerimiz gayrisafi milli hasılanın %1,68'i kadar bütçe istiyor. Bununla tüm tarım projelerimizi yapabileceğiz.

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Lütfü Şahsuvaroğlu: Yaklaşan krizle ilgili dikkat çeken bir konu, Güneydoğu Bölgesi'nde bazı spekülatörlerin buğday toplamaları iddiasıdır. Devlet buna dikkat etmeli. Bir başka konu yakında fiyatları belirlenecek olan fındık... Fındık konusunda 750 bin ton üretimle birinciyiz. Depolama kapasitemiz 13 bin ton. Bu kapasiteyle fındığı yönetemezsiniz. Biz üretiyoruz, fiyatını başkaları belirliyor. Borsası başka yerde. Fındığı kiloyla satmak yerine, işlenmiş ürün halinde, katma değer ekleyerek satmalıyız. Fındığın taban fiyatının da 4 dolar olması gerektiğini düşünüyorum. Bugün devlet bütün alanlardan çekilmiş, çiftçiyi yalnız bırakmıştır. Borçlanmış çiftçinin traktörü haczediliyor. Çiftçiye kredi vermesi gereken kuruluş, medya şirketi satın almak üzere dönmez bir kredi veriyor. Peki çiftçi nasıl üretip borcunu ödeyecek? Ne yazık ki devlet ithalatla çiftçiyi tehdit ediyor.