CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Rize İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, burası baba ocağınız, kıyıyorlar, kıydırmayın, müdahale edin buraya, müdahale edin” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Rize İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağına ilişkin bugün TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek taş ocağı çalışmalarının durdurulmasını isteyen Öztunç, şunları söyledi:

“JAPONYA’DAN ALINAN NAKLİYE KREDİSİNİ DOLDURMAK İÇİN”

“Rize'de İkizdere'de büyük bir doğa katliamı yaşanıyor. Dün milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, Sayın Mehmet Bekaroğlu ve Sayın Ahmet Kaya'yla birlikte Rize İkizdere'deydik. İkizdere'de İşkencedere Vadisi isimli bir bölge maalesef araçlarla kaldırılıyor. O kadar güzel bir doğa ki o kadar güzel ki yemyeşil, içinde şelaleler var, ama buraya makinelerle girilmiş, ağaçlar kesiliyor, ağaçlar kaldırılıyor, kayalıkların tamamı kaldırılıyor. Niye biliyor musunuz? Rize merkezde yapılacak olan lojistik liman için. Eyvallah, liman yapılmalı, doğru. Oraya taş da lazım, 16 milyon ton taş lazım, ona da eyvallah. Ama bu lojistik merkezi inşaatının yapıldığı yere 5 kilometre, 8 kilometre mesafede taş ocakları var; 35 kilometre uzaklıktan bu taşı almanın anlamı yok.

 ‘Niye acaba alınıyor?’ diye sorduk. Niye acaba 35 kilometreden bu getiriliyor? İlgili firma yani Sayın Mehmet Cengiz'in firması Cengiz İnşaat Japonya'dan kredi almış, alınan kredi nakliye kredisi. Yahu, nakliye kredisini doldurmak için 35 kilometreden o ormanı, o doğal güzelliği bitirmek gerçekten büyük bir katliamdır.”

“DAHA NE VERECEĞİZ MEHMET CENGİZ'E”

Rizeli kadınların taş ocağına karşı çıkışlarını hatırlatarak konuşan Öztunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakın, Rize Sayın Cumhurbaşkanının memleketidir. Dün Rize'de de söyledim, İkizdere'de de söyledim, burada TBMM’de de söylüyorum, Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, burası baba ocağınız, kıyıyorlar, kıydırmayın, müdahale edin buraya, müdahale edin. Yazık, günah. Kadınlar isyanda, kadınlar günlerdir bekliyorlar orada, günlerdir iş makinelerinin önünde duruyorlar. AK Parti’nin yüzde 99 oy aldığı köyler buralar, 3 köy AK Parti’nin çok yüksek oy aldığı köy. Yani nasıl yapılır, niye böyle bir şey yapılır anlam veremiyorum. Koca bir Rize'nin gücü Mehmet Cengiz'e yetmiyor arkadaşlar. Zaten her yeri bu adam aldı, parsel parsel aldı, daha ne vereceğiz Mehmet Cengiz'e ya? Daha ne vereceğiz Mehmet Cengiz'e arkadaşlar? Alıyor, veriliyor, istediği her şey veriliyor Mehmet Cengiz'e. Ama lütfen, vicdanınıza sesleniyorum, siyaset olsun diye de söylemiyorum, Sayın Cumhurbaşkanına da bir milletvekili olarak bir çağrıda bulunuyorum, bir kez daha söylüyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, lütfen buraya müdahale edin, sayın valiye sorun, sayın bakana sorun, ‘Yahu, buradaki durum nedir?’ diye bir sorun.

“TAYYİP BEY BİZİM UŞAK, O ENGEL OLUR”

Ne diyor biliyor musunuz teyzenin birisi? ‘Tayyip Bey bizim uşak, o engel olur, onun haberi yoktur’ diyor. Eğer haberi yoksa Sayın Grup Başkanvekiline buradan rica ediyorum, lütfen bilgi verin. Rize'de, İkizdere'de ciddi anlamda bir katliam yaşanıyor, dağ, tepe, deniz her yer perişan edilmiş durumda. Buradaki insanlar balını, yağını, çaylığını, bağını, bahçesini istiyorlar, başka bir dertleri yok, sıradan yurttaşlar, siyasi polemikleri bilmezler, siyaseti bilmezler. Sayın Külünk dedi ki: ‘Biden'in adamları.’ Ya, dün gidince şöyle baktım o teyzelere, amcalara; Biden ne alaka, onlar ne alaka, Biden'i nereden... ‘Biden kim?’ diye sorsanız vallahi de bilmezler o insanlar. Çünkü bu insanlar ekmeğinin peşinde olan insanlar, bağını, bahçesini koruma derdinde olan insanlar.”

“GÜMRÜKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ UYARIYOR. 20 AY SONRA RUHSAR HANIM BAKAN OLMUŞ”

Ali Öztunç, kendi şirketi üzerinden kendi bakanlığına ürün sattığı ortaya çıkan eski bakan Ruhsar Pekcan ile ilgili şu sözleri sarf etti:

“Gelelim diğer konuya; Sayın Ruhsar Pekcan'la ilgili her gün bir skandal patlıyor arkadaşlar, bugün yeni bir skandal patladı. Sayın Bakanla ilgili, Gümrükler Genel Müdürlüğü 2016 yılında bir yazı göndermiş gümrüklere. Genel müdürlük demiş ki: ‘Ruhsar Pekcan isimli bir Hanımefendi, Emine Erdoğan Hanımefendi'nin ismini kullanarak birtakım vergi muafiyetleri talep etmektedir, tetikte olun’ diye. Resmî yazı var. ‘Tetikte olun’ diyor Gümrükler Genel Müdürlüğü, gümrükleri uyarıyor. Yirmi ay sonra Ruhsar Hanım bakan olmuş. Yani eğer bu yazı biliniyordu da bakan yapıldıysa sıkıntı, bilinmeden bakan yapıldıysa o daha büyük skandal çünkü o zaman devlette bir istihbarat zafiyeti var demektir, istihbarat Bakanlar Kurulunu atayan Sayın Cumhurbaşkanına gitmiyor demektir arkadaşlar.

Sayın Ruhsar Pekcan'la ilgili; Bakanlığına kendi şirketinden mal alması, ‘Ucuz olduğu için alıyorum’ demesi ama piyasa değeri 90-95 lira olan ürünü 175 liradan almış olması, hepsi var. En son da medyaya düşmedi, ben söyleyeyim; Sayın Bakan gitmeden önce ne yapmış biliyor musunuz arkadaşlar, değerli AK Parti milletvekilleri? Kendi özel kalem müdürü dâhil 14 personeli ticari ataşe olarak atamış, özel kalem müdürünü de Roma'ya göndermiş. Ya olmaz, gerçekten olmaz; buna bir vicdan ‘Dur’ demelidir. O yüzden, Sayın Bakan Yüce Divana gitsin, yargılansın; ne olacak sanki? Gitsin, aklansın, gelsin. Aklanması sizin de işinize gelir, kendi işine de gelir. Yüce Divan’a gider, daha önce Mesut Yılmaz gitti, Koray Aydın gitti, orada yargılanır. Eğer gerçekten bir yanlışlık yoksa aslanlar gibi gelir, kendini temizlemiş olur ama bir yanlış da varsa bu millet adına hesap sorulur.”