Erdoğan, Madrid'deki NATO Liderler Zirvesi’nin kapanış oturumunun ardından basın toplantısı düzenledi. Üçlü zirveye ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan toplantının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Ukrayna'daki savaşın başlamasının ardından biri video konferans biri de Brüksel'deki toplantı olmak üzere bu yıl üçüncü kez bir araya geldik. Madrid zirvesi önemli bir fırsat oluşturdu. İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır. İnsani dramın ve yıkımın bir an önce sonlanması için çaba göstermeliyiz.

Zirvenin dün gerçekleştirdiğimiz ilk oturumda sayın Zelenski bizlere video konferansla hitap etti. Tüm çabalarımız kalıcı barışın yolunu açacak adımların atılması içindedir.

Savaşın başta enflasyon olmak üzere küresel ekonomideki olumsuz yansımalarını hepimiz hissediyoruz. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeni olmayacağını biliyoruz. Türkiye'nin sorumluluk üstlenen, tüm taraflarla konuşabilen rolünün NATO içerisinde de takdirle karşılandığını bir kez daha gördüm.

Ukrayna tahılının Karadeniz'deki limanlardan ihraç edilmesine ilişkin BM planına katkılarımızı paylaştım. BM ve tarafların katılacağı dörtlü toplantıyı İstanbul'da düzenleme planımızdan bahsettim.

NATO'nun terörizmin tüm biçim ve türleriyle mücadele kararlığı ortaya kalaması elbette önemlidir. Bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Mücadelenin tam bir dayanışmayla sürdürülmesi zaruridir. Bu konunun Türkiye için ne denli büyük hassasiyet arz ettiğini vurguladım. Bunun yalnız bizim değil NATO'nun da meselesi olduğunu belirttim. Bugün bize karşı kullanılan silahların yarın başka müttefiklere karşı kullanılmayacağının garantisi yoktur. Son günlerde PKK ve uzantılarının kendilerine yönelik en küçük bir müdahale karşılığında gösterdikleri tepki bunun en açık işarettir.

Terörün finansmanı ile militan devşirme faaliyetlerinin engellenmesi bu mücadelenin bir parçasıdır. Binlerce evladını teröre kurban veren bir ülke olarak oyalamalara sabrımız kalmamıştır. İlk günden itibaren hassasiyetlerimizi ifade ederek yapıcı ama kararlı bir tutum sergiledik. Salı günü İsveç ve Finlandiya liderleriyle dörtlü zirve gerçekleştirdik. İmzalanan mutabakat bir başlangıçtır. Bir davettir. Asıl olan verilen sözlerin hayata geçirilmesidir. Bundan sonraki süreçte muhtıradaki hususların hayata geçirilmesini takip edeceğiz.

Diplomasi bizleri ortak paydaya ulaştıracak en kestirme yol olarak görmek gerekir. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan bu muhtıraya bu pencereden bakılmalıdır. Bu muhtıra zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir. Bu muhtırayla birlikte PKK ile mücadelede tam işbirliği, PKK, YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü, terör suçlularının iadesi konusunda düzenleme. İsveç'in verdiği söz şudur, 73 teröristin Türkiye'ye iadesi. Bu hususlarda net, somut, sağlam garantiler almıştır. Bunu denetlemek üzere daimi ortak mekanizma kurulması kararlaştırılmıştır.

UKRAYNA'DAN TAHIL KORİDORU

Gerek sayın Putin'le gerek sayın Zelenskiy'le bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta başında telefon diplomasimizi devam ettireceğiz. Bir an önce bu koridoru işletmeye çalışacağız. Bizim 20 kadar bölgede gemilerimiz var. Bu gemilerle de bu ürünlerin tahliyesini ve re-export vasıtasıyla üçüncü ülkelere naklini sağlayabilirsiniz.

ABD'DEN F-16 SATIŞI

Parlamentolar sıkıntılı süreçlerin yaşandığı yerlerdir. Sayın Başkan elinden geleni yapacağını söyledi. Tabi olay Demokratlarla bitmiyor, Cumhuriyetçiler de var. Benim de geçen hafta geniş bir ekibim ordaydı. Bazı görüşmeler yaptılar hem Demokratlarla hem Cumhuriyetçilerle. Gecikmeden bir heyeti ayrıca ABD'ye göndereceğim.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA VETO OLUR MU?

Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikçe bu iş yürümez. İsveç ve Finlandiya önce görevlerini yerine getirmeleri lazım. Bunlar yerine getirilmezse bunun parlamentomuza götürülmesi söz konusu değil. Makedonya biliyorsunuz 20 yılda NATO'ya girebildi. Bu iş öyle süreci çok çabuk işleyen, ben istedim oldu süreci değildir.

Öncelikle PKK, YPG, PYD, FETÖ bunların silinip atılması lazım.

TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ İLİŞKİ DEĞİŞİR Mİ?

Oluşan bir hukuk var. Bizim Rusya ile ikili ilişkilerimiz var ama bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz, kavga politikaları üzerinden değil. Bizim doğalgazda ihtiyacımızın yüzde 40'ını Rusya'dan tedarik ediyoruz. Akkuyu'da nükleer santral yapıyoruz. Biz bunları bir kenara koyamayız.

YUNANİSTAN'LA İLİŞKİLER

Yunanistan'ın son dönemlerdeki tutumu bizim siyaset anlayışımıza uymuyor.

Adalara, adacıklara özel ziyaretle gidip silahlandırma gayretine girdi. Buraları silahlandıramazsınız. Yunanistan böyle bir adımın içine girdi. Bir de ifade ettiğiniz gibi bu 5+4, ABD'nin burada üs kurma olayları. Bu sorulduğu zaman Rusya'ya karşı deniyor ama benim halkım bunları pek yutmuyor. Bunlara pek olumlu bakmıyoruz ve bunu da liderlere ikili görüşmelerde söyledi.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA TAVİZ Mİ VERİLDİ?

Taviz bunun neresinde. Muhalefet bir şey beyazsa siyah der. Olması gerekeni söylemez. Türkiye muhalefeti böyledir. Dünyanın bu olaya baktığını herkes görüyor. Şu ana kadar attığımız adımlar ilgi uyandırdığı gibi, tüm liderler bunu takdirle karşıladı. Bizler de terörle mücadelemizin Türkiye dışındaki ayaklarını kendilerine takdim ettik. Şu anda zaten İsveç'teki terörist yanlıları, ciddi manada şu anda çılgındalar. Ama ne yazık ki iç muhalefet memnun değil, onlara da dönünce anlatırız.

İADELER GERÇEKLEŞMEZSE ONAY SÜRECİ İPTAL Mİ OLACAK?

Ben bana verilen söze bakıyorum. Verilen söz yerine gelmezse, sözleşmede ne varsa onun gereğini yerine getiririz. Siz bu teröristleri bize vermek için söz veriyorsunuz, bu sözler yerine gelmezse o zaman kusura bakmayın. Şahsiyetli siyaset, şahsiyetli dış politika budur. İsveç de Finlandiya da aynı şeyi söyledi. Erdoğan da sözünü tutmazsa Erdoğan'a da hesabını sor.

SİZİN LİDERLİĞİNİZDE TÜRKİYE NATO'YA UYGUN BİR ÜLKE Mİ? (Freedom House'tan gelen soru)

Türkiye'de 40 yılda 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Diyarbakır anneleri günlerdir bekliyor. Nerede bu Freedom House? Bu evlatları kaçıran HDP'liler, PKK'lılar, YPG'liler bunu özgürlük için mi yapıyorlar? Özgürlüğün tanımını iyi bileceğiz.

Türkiye'de bir Kandil gerçeği var. 13-14 yaşındaki kız çocukları dağlara kaçırılıyor. Acaba Freedom House bunları ne kadar takip etti? Hiç.

Şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra hukuk noktasında herhangi bir cezai yaptırıma tabi olmadıktan sonra, gazeteci, kalemşör, fikir suçlusu cezavlerinde yok. Bunların hepsi dezenformasyon.

İSVEÇ'TEN 73 TERÖRİSTİN İADESİ

Verecekler. Bu onların sözü ve yazılı kayda da girdi. Dolayısıyla verdikleri sözü de yerine getirecekler."