Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceki gün Saadet Partisi'nin 'gölge lideri' olarak tanınan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı 
Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret ettiği anlaşıldı.

Ziyarete ilişkin Cuma namazı çıkışında konuşan Erdoğan "Sayın Asiltürk benim bir büyüğümdür. Benim ziyaretim hem nezaket, hem de ittifak meselesinde seçim ittifakı mı olur veya geleceğe yönelik terörle mücadelede her türlü desteğin bizim yanımızda olması lazım" dedi.

Saadet cephesinden ziyaretle ilgili yorum saatler sonra Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'ndan geldi. 

KARAMOLLAOĞLU 'İTTİFAK GÖRÜŞMESİ OLMADI' DEDİ AMA...

Ziyaretin 'sürpriz olmadığını' belirten Karamollaoğlu, "Oğuzhan Bey bana geçen cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendisine ziyarete geleceğini haber vermişti. Önceden planlanmış ve bildiğim bir ziyaretti. Bu bir nezaket ziyareti, bu aşamada başka türlü görmek doğru olmaz" dedi. 

Karamollaoğlu, 'Saadet Partisi olarak durdukları yer ile ilgili Oğuzhan Bey’in bir rahatsızlığı, bir itirazı, bir fikir ayrılığı mı vardı?' sorusuna ise "Hayır, Oğuzhan Bey ile biz bu konuları konuşmadık. Kesinlikle böyle bir fikir ayrılığı ya da kendisinin Saadet Partisi’nin bulunduğu yere yönelik dile getirdiği bir itiraz yok. Yeri ve zamanı gelince bunlar oturulur, konuşulur" diye yanıt verdi. 

Ancak ziyaret Ankara kulislerinde Saadet içerisindeki 'Cumhurcular-Milletçiler' kavgasının yansıması olarak yorumlandı.

GEÇTİĞİMİZ KASIM AYINDAKİ İSTANBUL TARTIŞMASI GÜNYÜZÜNE ÇIKARMIŞTI

Saadet Partisi'nde geçtiğimiz yıl Kasım ayında 'İstanbul krizi' yaşanmıştı.

Temel Karamollaoğlu'nun İl kongresine günler kala Abdullah Sevim yerine İstanbul İl Başkanlığına, partinin Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Yazıcı'yı getirmesi 
Asıltürk-Karamollaoğlu kavgası olarak yorumlanmıştı.

Görevden alınan ve Oğuzhan Asıltürk'e yakın olduğu bilinen Sevim zehir zemberek sözlerle Temel Karamollaoğlu yönetimini suçlamış, çok sayıda Saadetli ise Karamollaoğlu'nun yanında saf tutmuştu.

Saadet Partisi'nin sosyal medyadaki yüzlerinden Avukat Ali Aktaş da İstanbul krizi ile ilgili

"Oğuzhan Asiltürk ne yapar eder Abdullah Sevim'in desteğini alır ve sonra Temel Karamollaoğlu'nu değiştirmek ister demiştim.  Bunu başarırlarsa sonraki aşama Saadet'i Cumhur İttifakına yamamak olacaktır. YİK diye bir şey yok. Bir adamın kafasına göre takılması var. Saadet Partililer bilmeli ki; partiyi tarikata çevirmek isteyenler cenaze merasimcileri olarak görev yapıyorlar. Milli Görüş'ün defnine hazırlanıyorlar. Kıyametin 60 yıl sonra kopacağına inanan bir adamın akıl sağlığı yoktur. Temyiz kudretini de kaybetmiştir. Ona itaat zulümdür." demişti.

ALİ AKTAŞ'TAN YENİ AÇIKLAMA: DİRENECEĞİZ

Ali Aktaş, son ziyaretin ardından yine çarpıcı tespitlerde bulundu.

Aktaş "Türkiye'nin dindarları ve muhafazakarları siyaseti hala 'kimliklerinin merkeze taşınması ve kamusal alanda var olma mücadelesi' olarak görüyorlar. 
Oysa ki 28 Şubat ile beraber bunun tümüyle bitirilmesi ve daha geniş bir hak-adalet-özgürlük çerçevesine yürünmesi gerekiyordu. Muhafazakarlar ve dindarlar bizden uzaklaştı, o halde onlarla ittifak edelim" diyenler 3 hususu düşünemiyor; 1. Muhafazakarlar ve dindarlar bugün statükonun merkezidir, 2. Kimlik siyaseti devri kapanmıştır, 3. İktidar statükosu, dini sosyolojinin geleceğini kirletmiş durumdadır. Bütün bunlara rağmen zamanın ruhunu okuyamayan, sosyolojiyi iktidarın kötü algı biriktiren mirasından kurtarmak ve çekip çıkartmak derdini gütmesi gerekirken iktidar statükosunun mirasına ortak olmak isteyenlerin aklını peynir ekmekle yemiş olmaları gerekir. Buna direneceğiz." diye konuştu.

MİLLİ GÖRÜŞ PARTİSİ SAADET'TE YOĞUN TRAFİK

Kulislerde; Aktaş gibi AK Parti ile aynı ittifak çatısı altına girmek istemeyen Saadetlilerin Temel Karamollaoğlu'na yoğun baskı yaptıkları konuşuluyor.
Partinin 'eskilerinin' ise Cumhur İttifakı'nı destekleyen Oğuzhan Asiltürk etrafında toplandıkları belirtiliyor.