Erdoğan, Lefkoşa'da Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları töreninde konuştu.

Erdoğan, "20 Temmuz zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Türkiye ve KKTC Ada’da adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması için bugüne kadar her türlü samimi çabayı göstermiştir. İçlerinde hâlâ 1974 öncesi katliamların özlemini çekenler bulunduğunu görebiliyoruz. Bunlar dürüst değil." dedi.

Erdoğan düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: 

Rumlar, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görme, eşitlik temelinde çözümü reddetme gafletinden bir türlü uyanamadılar. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, maksimalist, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Buradan AB’ye sesleniyorum, siz sözünüzü tuttunuz mu? Avrupa Birliği mali noktada, idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini verecekti, verdi mi hayır. Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. 

Biz haklıyız, haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. On yıllardır değişmeyen, kısa sürede de değişmesi beklenmeyen nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin. Öncelikle Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmelidir. Çözümün anahtarı da budur.

Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır.

Değil 47 yıl, 147 yıl da 247 yıl da sürse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecektir. Hatta onlara bir an önce KKTC’ye gelerek hem buradaki devleti tanımaları, bu güzel coğrafyanın güzelliklerinden istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum. Bunun dışında ne dışarıdan verilen mesajların, ne de içeriden yürütülen girişimlerin bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur.

Hiç kimse Kıbrıs Türkü'nden eşit statüsü ve egemenliğinden vazgeçmesini, Rumların iradesi altında azınlık olarak yaşamayı kabul etmesini beklemesin. 

(Rum tarafının sondaj açıklaması) Kimin tek yanlı faaliyetler gerçekleştirdiğinin, kimin gerginliği artırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına bırakıyorum" dedi.
 

Kaynak: T24