Yasadışı bahis ve dolandırıcılık suçları sebebiyle hakkında yakalama kararı bulunan Yaşam Ayavefe’nin adı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan otel ve kumarhane işletmecisi Halil Falyalı cinayetiyle tekrar gündeme gelmişti.

Yaşam Ayavefe’nin adı, cinayetin azmettiricileri arasında geçmişti.

Türk İnterpol’ü tarafından kırmızı bültenle aranan Yaşam Ayavefe, 2019’da Yunanistan’a kaçtı. Sahte Yunan pasaportuyla Bulgaristan’a geçmeye çalışırken, Yunan polisi tarafından yakalandı. 

Balkan Insight ve Yunanistan’ın araştırmacı gazetesi We Are Solomon, Yaşam Ayavefe’nin vatandaşlık alma sürecini aydınlattı ve Yunan hükümetinin “kanuna aykırı şekilde vatandaşlık verdiğini” ifade etti.

'HRİSTİYANIM, MUHALİFİM' DEDİ

Yaşam Ayavefe, Yunan polisi tarafından yakalandıktan sonra Türk yetkililer iadesini istedi.

Selanik’teki Yunan mahkemesi, iade talebini onayladı.

Yaşam Ayavefe derhal bir mektup yazdı ve sığınma talebinde bulundu. “Ben Hristiyanım, Erdoğan’a muhalifim. Türkiye’ye dönersem işkence göreceğim.”

Yunanistan Yargıtayı, “Aslında dolandırıcılık suçlamaları doğru ve gerçek ama Hristiyan ve muhalif olduğu için Türkiye Rejimi tarafından yargılanması mümkün. Sığınma talebini kabul ediyoruz” ifadeleri kullandı.

Yaşam Ayavefe daha sonra Yunan bankalarına 3 milyon Euro getirdi, Mikonos adasından 10 milyon Euro’luk mülk aldı. Milyonlarca Euro yatırımda bulundu. Covid-19 döneminde Yunan hastanelerine sağlık ekipmanı bağışladı, Yunan siyasilerin takdirini kazandı.

'BU KANUNA AYKIRI'

Yunanistan’da “altın vize” olarak bilinen onursal vatandaşlık, sadece Yunanistan’a büyük katkılarda bulunan ve adli sicili tamamen temiz kişilere veriliyor.

Ancak hem Türkiye’de dolandırıcılık ve yasadışı kumar suçundan aranan hem de Yunanistan’da sahte pasaportla yakalanan Yaşam Ayavefe, bizzat Kalkınma Bakanı Adonis Yeorgiadis ve Pire şehri Ortodoks Kilisesi Metropoliti Serafim tarafından onursal vatandaşlık için tavsiye edildi.

14 Haziran’da Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu ve İçişleri Bakanı Makis Voridis, bu kararı imzaladı. Yaşam Ayavefe, “Yunanistan’a Covid-19 dönemindeki yardımları” gerekçe gösterilerek 22 Haziran’da resmen onursal Yunan vatandaşı oldu.

Yunan gazetesi We Are Solomon ise açık açık söyledi:

1- “Yaşam Ayavefe, Sırbistan, Türkiye ve Dominik vatandaşı. Hristiyan Sırbistan’da hiçbir şekilde ayrımcılığa maruz kalmayacağı halde, neden Hristiyanlığını korumak için Yunanistan tarafından sığınma verildi?

2- “Yaşam Ayavefe, 25 Temmuz 2019’da sığınma talebinde bulundu ve ‘Hristiyan olduğum için Türkiye’de işkence görebilirim’ dedi. Ancak 23 Mayıs 2022’de vaftiz oldu ve Leonidas adını aldı.”

3- “Madem sığınma talebi kabul edildi,  Sayın Kalkınma Bakanı Adonis Yeorgiadis neden Türkiye’de ‘ölümüne işkence göreceği’ bahanesiyle onursal vatandaş olmasını istedi? Sığınma talebi, böyle bir durumdan korumak için fazlasıyla yeterliydi.”

4- “Bize konuşan bir hükümet yetkilisi, mantıken Yaşam Ayavefe’nin Sırbistan’a gönderilmesi gerektiğini söyledi. Sırbistan, Hristiyanlar için güveni bir ülke değil mi yoksa? Üstelik Yaşam Ayavefe, kendisini ilk önce Sırp vatandaşı olarak takdim etti. Türk vatandaşlığı ikinci sırada geldi.”

5- “Daha önce herhangi bir ülkede herhangi bir suçtan hüküm giymiş ve Yunanistan’da kanunu ihlal etmiş kişiler, onursal vatandaş olamaz. Cumhurbaşkanı imzasıyla vatandaş olması kanuna aykırıdır. Açıkça kanunsuzdur.”

6- “Madem Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalifi olduğu için hayatından endişe ediyordu, o zaman sadece Türkiye’nin tanıdığı KKTC’de nasıl iş yapabiliyordu? Erdoğan’a ‘hayatından endişe edecek kadar’ muhalif biri, Türkiye’nin korumasındaki KKTC’de iş yapabilir mi? Bu akla ve mantığa aykırı.”