Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz mayıs ayında sarf ettiği "Sayıştay’ın, icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama veya ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Kurumlar bazen yaklaşım farklılıkları sebebiyle canımızı sıkacak, eleştirdiğimiz işler bile yapsalar da neticede ortaya çıkan duruma saygı gösteririz" sözleri, etkisini göstermeye başladı.

Bir süredir kurumun denetimlerinin kısıtlandığı, raporların son aşamada sandürlendiği ileri sürülüyordu. Geçtiğimiz günlerdeyse Sayıştay Başsavcılığı'na yeni bir atama yapıldı: İsmail Altıntaş.

AK PARTİ'DEN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLMUŞ

İmam hatip lisesi mezunu olan Altıntaş, 1991’de Sayıştay’da denetçi yardımcısı olarak göreve başladı. 2007 ve 2011’de AKP’den Bolu milletvekili aday adayı oldu ancak adaylar arasında yer alamadı.

2014’te Kamu Denetçiliği Kurumu genel sekreteri olarak atanan Altıntaş, 2016’da ise Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri genel müdürü olarak görevlendirildi.

Altıntaş’ın, 2011’deki aday adaylığına ilişkin bir yerel gazeteye yaptığı açıklama ise dikkat çekti.

Adaylık sürecine ilişkin “Hem bürokratik kanattan hem de parti genel merkezinin yüksek kademe yöneticilerinden görüştüğüm isimler var. Zaten aday adaylığı kararı vermemde onlarla yaptığım istişarelerin etkisi oldu” diyen ve ön yoklamada ilk sıralarda yer alan Altıntaş, “Düşüncelerimin ve partililiğimin delegelerin şahsında yer ettiğini görmek benim için kıvanç verici” ifadesini kullandı.

TURGUT KAZAN: SAYIŞTAY'IN KOLU KANADI KIRILACAK

Cumhuriyet gazetesinden Sefa Uyar'ın haberine göre  atamayı değerlendiren İstanbul Barosu eski başkanı Turgut Kazan, “Bir cumhurbaşkanının, hele tek adam olan bir kişinin Sayıştay uyarısı bile bir talimat niteliğindedir. Sayıştay’ın; TBMM adına yapabildiği şeyleri yapmamasının istendiği, cumhurbaşkanının konuşmasında açıkça ortaya çıkmıştı. Bize dayatılan rejimin hukukla bağdaşır tarafı olamayacağı için böyle bir süreç yaşıyoruz” dedi; ardından şunları kaydetti:

"Sayıştay’ın zaten epeyce sınırlanmış olan denetim imkânlarını, hepten cumhurbaşkanına bağlayan bir halka olarak düşünülmüştür. Bundan sonra Sayıştay daha da dikkatli olmak zorunda. Açık aramak ne demekse? Sayıştay’ın asli görevi o. Diz boyu yolsuzluk var. Sayıştay’ın da kolu kanadı kırılacak, daha da sınırlanacak, millet adına hiçbir şey denetlenemeyecek."

ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU: PARTİ DEVLETİ ANLAYIŞINI YANSITAN YENİ BİR İŞLEM

Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise şöyle konuştu:

“Özellikle seçim dönemine girildiği gözetilirse, Sayıştay’ın kullanacağı yetkiler, bu kurumu da iyice tartışmaların odağına çekecek. AKP; devlet yetkilerinin ya kendisinin beklentilerine göre baskı unsuru olarak kullanılması ya da kendi bakışına göre etkisiz olması için atamalarda bu anlayışından asla vazgeçmiyor. Bu atama da kendisini devlet ile özdeşleştiren AKP’nin parti devleti anlayışını yansıtan yeni bir işlemi oldu."