CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Beşli Çete” kitabının; Eskişehir Odunpazarı Kent Konseyi tarafından Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde düzenlenen imza günü etkinliğine katıldı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, şunları söyledi:

“Şimdi bir tane lider düşünün. Kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bütün ilkeleri yok ederek, göreve geldiği günden itibaren; bu ülkenin kurtuluşunda kendisine var eden liderimiz olan Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’den bahsederken ‘iki tane ayyaş’ diye bahseden, ülkesinin yetiştirdiği 100 yıllık Cumhuriyeti’nde doktorları itibarsızlaştırıp onlara ‘çekin gidin’ diyen, şehitlerden bahsederken ‘kelle’ diyen, Cumhuriyetimizin yetiştirdiği öğretmenlerimizin altını boşaltmaya çalışan, itibarsızlaştıran; bütün mühendislerimizi, memurlarımızı, itibarsızlaştırıp sanki Türkiye’de sadece kendisi varmış gibi hareket eden bir başka lider daha düşünün. 

Bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar fütursuzca konuşabiliyor. Neden?  Bağımsızlık sadece emperyalizme karşı verilen mücadelede olmuyor. Sadece Cumhuriyet’i kurmakla olmuyor. Cumhuriyet’i sürdürmek, onun değerlerini ve itibarını vadetmekle mümkün oluyor. O gün Kuvayı Milliyeciler, CHP’liler aradan 100 yıl geçti, inancını hiç kaybetmemiş, daima aynı Mustafa Kemal Atatürk gibi Türkiye’nin geleceğine umutla bakan, yıllarca yıpranmasına rağmen öğretmen olmuş, asker olmuş, doktor olmuş çocuklarına geleceğini karartmamakla ilgili, CHP kimliğini kaybetmeyen, ailesinin bir ferdi olmaktan onur duyduğumuz değerli CHP’lilere de buradan bir daha teşekkür ediyorum. Eksik kalmayın.

Yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla ne yaptığımızı bilen, bundan sonra da ne yapacağımızı bilen bir siyasi partiyiz. Bunu en çok nerede gösteriyoruz? Belediyelerimizle gösteriyoruz. Yerel yönetimlerde tarihe sosyal demokrat belediyecilik diye damgasını vuran Türkiye’de tek bir siyasi parti vardır. Onun da adı Cumhuriyet Halk Partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği bugün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğunu dolduran ve orada kendisiyle adalet konusunda, hak hukuk konusunda aynı yolu yürüdüğümüz Sayın Liderimiz, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği gibi, hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye uğraşan yerel yönetimlerimize de buradan saygıyla sevgiyle bahsediyor ve başkanlarımızı da tebrik ediyor, onların bu verdiği mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha altını çiziyorum.

“DÜNYA YAPAY ZEKADAN, ÜLKEMİZ AÇLIKTAN BAHSEDİYOR”

Bütün güzellikleri ülkemize bahşetmiş. Denizlerimiz var, üç tarafı denizlerle kaplı. Göllerimiz, yaylalarımız, bereketli topraklarımız var. Bugün geldiğimiz nokta Türkiye’nin hak etmediği bir noktadır. 45 milyon insanımız yoksulluk içerisinde. Bugün alınan asgari ücret açlık sınırının altında. İnsanlarımız dünya yapay zekadan bahsederken, insanlarımız maalesef ki açlıkla mücadele etme noktasına getirilmiş bir durumda yaşıyoruz.  Bunun mücadelesini bugün veriyoruz. 3 grup başkanvekili ile beraber Antalya’da yaptığımız örgütler toplantısının ardından Uğur Dündar’ın programında konuşuyoruz. Hedeflerimiz nedir diye. Orada konuşacağız. Ne kadar üzüntülü olduğumu ifade ettim. 21. yüzyılda Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’te hala açlıktan bahsediyoruz. Hala yoksulluktan bahsediyoruz.  Hala sandık güvenliğinden bahsediyoruz. Hala adaletten bahsediyoruz. Haktan bahsediyoruz, hukuktan bahsediyoruz. Dünyaysa yapay zekâdan bahsediyor. Dünya gelecek yüzyılda neleri yapabileceğini, hangi gezegenlerde hangi medeniyetleri kurabileceklerinden bahsediyor. 20 yılda bizi getirdikleri nokta tam da burasıdır.

“TÜRKİYE’NİN İÇİ BÖYLE BOŞALTILDI”

Bugünlerde de adı geçiyor. Ethem Sancak. BMC şirketinin, arsa değerinin altında 751 milyon liraya, arsa değeri milyar ediyor, onlar 751 milyon liraya BMC’nin tamamını verdiler. Ethem Sancak sonra kendi anlatımıyla diyor ki ‘ben gittim Sayın Erdoğan’a, Türkiye’nin, dünyanın en büyük liderine gittim’ diyor, böyle anlatıyor… ‘Ben savunma sanayisine gireceğim, bana yardımcı olur musunuz’ dedim. ‘Altından kalkabilir misin’ diye sordu. ‘Kalkarım’ dedim. ‘Ama Katar’ı bana ortak et.’ Telefonu açtı. Katar emirini aradı. ‘Katar ordusunu yüzde 49,9’a bana ortak et’ dedi. 

Arkasındaki gerçeği hemen söylüyorum. Katar ordusuna Ethem Sancak BMC şirketini tam 300 milyon dolara yüzde 49,9’unu verdi.  Aradan daha iki ay geçmedi. 300 milyon dolarını aldı cebine koydu.  Daha sonra diyor bu kadar yetmez 25.1’ini de senin köylün var Talip Öztürk ona verelim, 90 milyon dolara da ona verdiler. 90 milyon doları da aldı. 390 milyon dolar oldu. İçi boş bir İMC, iki tane ortağı var. İki tane ortağına sattı. Ethem Sancak savunma sanayisine girdi. ‘Yeter mi’ dedi. ‘Hayır yetmez.’ Bana Sakarya’da Karasu’da deniz kenarında iki milyon metre kare araziyi bedava verin dedi. Hemen, aylar geçmeden araziyi bedava verdiler. Dedi ki ‘500 dönümü kamulaştırılması gerekiyor. Ben bunun parasını veremem. Türkiye Cumhuriyet’i kamulaştırsın öyle versin bana’ dedi. 500 dönümünü Türkiye Cumhuriyeti kamulaştırdı verdi Ethem Sancak’a…

Dedi ki ‘alt yapısı için 60 milyon gerekiyor.’ 60 milyon daha verdiler. ‘Yetmez’ dedi. Bana Türkiye’nin en büyük teşviki olan ‘1 buçuk milyon liralık teşviki verin’ dedi. 1 buçuk milyon TL’lik teşvik de verdiler. Daha sonra dedi ki ‘Koç Holding’e değil bana verin ihalesini’ dedi. Tayyip Erdoğan Karasu’ya geldi. ‘Altay Tank ihalesini Ethem Sancak’a verdik’ dedi.

Utanmadan Tayyip Erdoğan’a dedi ki verdiğiniz 18 ayda, tank üretmem gerekiyor, Milli Savunma’ya acil tank lazım dedi. Ama benim fabrikam yok tank üretecek, dedi. Fabrikası olmadığı için Avrupa’nın en büyük entegre tesisi olan tank palet fabrikasını Sakarya’daki 25 yıllığına bedavaya verdiler. Onlar dedi içindeki mal ve mülkü, depodaki bütün mal ve mülk ihalelerini de bana verin dedi. Mal ve mülk ihalelerini de ona verdiler. 

Bugüne kadar 45 milyon dolarlık fatura kesti Katar ordusu, Türk ordusuna. Ethem Sancak, Katar ordusu, Türk ordusuna üstüne kürsüde tank paletin içindeki deponun malzemeleriyle aldıkları ihaleleri verdiler. 50 milyon teknolojik yardım yapacağı dediği Tayyip Erdoğan’ın bugün aradan 40 ay geçti. Sadece 3.2 milyon dolar yaptı ama Katar ordusu aldığı, 300 milyon dolara aldığı yarı yani yüzde 50 ihalede şu anda 480 milyon dolar, 180 milyon dolar oradan kazandı. 45 milyon dolarlık ihalelerden kazandı. Ethem Sancak 480 milyon dolara Tosyalılara sattı. Bir ulusal kanalda, Habertürk kanalında ‘ya bu nasıl para kazanmaktır’ diyen spikere dedi ki, ‘akıllı ol sende kazan’ dedi. 300 milyon doları cebine indirdi, kar olarak. Tek bir tank dahi yapmadan çekti gitti. İşte AKP iktidarı, işte Recep Tayyip Erdoğan adaletinin adı tam da bu. Tam budur. Türkiye’nin işte içi böyle boşaltıldı.  

Hani birileri 17-25 Aralık’ta ‘oğlum sıfırladın mı paraları diye soruyordu’ ya şimdi Ethem’e ‘ne yaptın paraları’ diye soruyor. O Ethem Sancak Tayyip Erdoğan’a diyor ki ya bu Tayyip Erdoğan var ya bu Tayyip Erdoğan, evet, bu büyük Ortadoğu projesinin eş başkanıydı, onun eş başkanlığı döneminde 3 milyon 750 bin Müslüman katledildi. Tamam mı arkadaşlar? Bu Tayyip Erdoğan var ya, evet, onunla biz Amerikalıların desteğiyle AKP iktidar oldu. Türkiye var ya Türkiye NATO’dan çıkmalı. Rusya’ya gitmeli diyor bende o nitelikli dolandırıcı Ethem Sancağa diyorum ki ne yaptın 300 milyon doları Rusya’ya mı kaçırdın diye soruyorum. Ethem Sancak’tan tık cevap yok.

Tık diye cevap yok. İşte Türkiye’de milletimizin yoksullaşması, saray ve onun etrafındaki kimliksiz kişilerin zenginleşmesi, 5’li çetelerin oluşması Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarı sürecinde ve AKP’nin iktidarı sürecinde olmuştur.”

“AŞKIN PARASINI BİZ ÖDEDİK, HAİN AŞIK PARALARI ALIP RUSYA’YA KAÇIRMIŞ”

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise şunları söyledi:

“Beşli çete’ kararını veren yargıç saraydaki tek adama; ‘sen bunu çok isterdin, benden bunu isterdin, benden bunu istemiştin, kimse susturamadı, ben mahkeme kararıyla susturacağım, sen merak etme diyor’ saraya. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrarladığı ile tekrarlıyorum. ‘Sen olsan olsan beşli çetenin tahsildarı olursun. Başka da hiçbir şey olamazsın.’ Adalet herkesi kapayan kocaman bir kucaktır. Vatan, millet bizim için anaysa, Anadolu bir anaysa çocuklar arasında fark yoktur. Bütün çocuklar bizim için eşittir. Biz o çocuklar arasındaki düzeni adaletle sağlayacağız. Kimse bizim adaletimizden şüphe etmeyecek. Ve o adalet terazisinde iyilikten, güzellikten ve doğrudan başka bir şey yer almayacak. Size söz veriyoruz. Çocuklarımız bu ülkede mutlu, refah içinde ve adalet içinde yaşayacak. Söz veriyoruz. Bizim gibi düşünsün, düşünmesin hiç önemi yok. Biz yeniden bu düzeni kuracağız. Bundan başka kurtuluş yoktur” dedi.

“BU SADECE BİR DEĞİL KİTAP İDDİANAME”

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da şunları dedi:

“Bu kitap sadece 123 sayfalık bir kitap değil. CHP’nin grubundaki milletvekili arkadaşlarımızın soru önergeleri, araştırma önergeleri, raporları, her birinin emeği olduğu için bu kitabımızın ön sözünün Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu yazdı. Ona teşekkür ediyorum. Bu kitap aynı zamanda CHP’nin grubunun kitabı. Sadece toparladım. Bir tespit olarak sundum. Grup Başkanvekillerimizle imza günleri yapıyorum. Bu kitabı neden yazma gereği duyduk? Bu, sadece bir kitap değil. Aynı zamanda bir iddianame. Demek ki yeri ve zamanı geldiği zaman gerekli hesabı fazlasıyla soracağız.”