Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gezi Parkı eylemleri sırasında evinin adresi paylaşılarak basılması için çağrı yapılmasıyla ilgili konuştu.

Şimdiye kadar bu konuda hiç açıklama yapmadığını belirten Davutoğlu, eşiyle birlikte yurt dışında olduğu o gün küçük kızının evde olduğunu ifade ederek, “O geceyi asla unutamam. Bir baba olarak neler hissettiğimi de tahmin edersiniz” ifadelerini kullandı.

Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Davutoğlu şunlar söyledi:

“O anlattığınız olay da çerçeve de doğru. Yaşanmış ve beni çok üzen bir olaydır. Hiçbir zaman da bu konuda konuşmadım. Eve baskın çağrısını yapan, galiz küfürler eden kişi çok ağır bir ceza alacaktı. ‘Yeni evlendim, beni affedin, özür dilerim' dedi. Son aşamada, hüküm giyeceği zaman affettim. Gezi davasının bütününde yanlışlıklar, eksiklikler var. Onlar hep konuşulabilir.

O geceyi asla unutamam. Bir baba olarak neler hissettiğimi de tahmin edersiniz. Ben ve eşim yurtdışındayız. Büyük kızımız da ABD'de doktora yapıyordu.  Küçük kızımız Ankara'da evdeydi. Sosyal medyada eve baskın çağrıları yapıldığını öğrendiğimizde, ABD'den kızım arayıp, ‘Baba ne yapacağız kardeşimle ilgili' diye telaşlanıyordu. Kolay değil yani. Bunlar da o günlerde yaşandı. Ben spekülasyonlar olmasın diye bu olaydan hiç bahsetmemiştim. Kamuoyu da sizin yazınızla öğrenmiş oldu. En azından madalyonun bir başka yüzünü göstermiş oldunuz.”

'ŞİKAYETİM OLMAMASINA RAĞMEN...'

Davutoğlu, daha önce Gezi olayları hükümeti devirme teşebbüsü olarak yorumlandığı için açılan davada dönemin başbakanı olarak, bakanların isimleriyle birlikte şikâyetçi olarak yer aldığını açıklamıştı. Davutoğlu konuya ilişkin olarak şunları kaydetti:  

“Avukatlarıma da hukukçu genel başkan yardımcımız Ayhan Sefer Üstün'e de ‘Şikâyetçi olmamama rağmen eğer Gezi davasından çekilme prosedürü varsa bunu uygulayalım. Kimsenin hayatı kararmasın' dedim. Şikayetim olmamasına rağmen bu konuda eleştirilere muhatap oluyoruz. Hükümete dönük bir şey olduğu için bizden habersiz açılan otomatik davalar bunlar. Yani şikayetim olmadığı için yapacak bir şey yok.”