Yunanistan Göçmenlik Bakanlığı kısa bir açıklamada, "talihsiz adam" ın bir askeri doktor tarafından kulağında ve elinde ısırıklarla bulunduğunu söyleyerek, "Kesin ölüm nedeni yapılacak otopsiden öğrenilecek" denildi.

Kayıtlı bir mülteci olmasına rağmen, Somalili adamın Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle Sakız Adasının Vial tepesindeki bir merkezde kalması gerekiyordu. 

Adadaki gözaltı merkezleri, geçen yıl salgının başlamasının hemen ardından bu yana acımasız tecrit tedbirlerine tabi tutuldu.

‘’İNSAN OLDUKLARI İÇİN BESLİYORUZ’’

Kampın yöneticisi Panagiotis Kimourtzis, Guardian'a, "Onları ağırlıyoruz ve onları insan oldukları için besliyoruz, onları dışarı atamayız" diyerek, "Kemirgenlerin, birileri öldüğünde ortaya çıkması mantıklı. Kamp 2016 yılında çok hızlı bir şekilde inşa edildi. Kamp doğada, tarlalarla çevrili. Mümkün olan her şeyi yapıyoruz, böcek ilacı kullanıyoruz, ancak hala yapabileceğimiz çok şey var" şeklinde ekledi.

Genç Somalili, kendisinden önceki yüzbinlerce Suriyeli gibi, şiddet ve yoksulluğuyla meşhur ülkesini terk etti. Avrupa'daki mülteci krizinin başlamasından yaklaşık altı yıl sonra, uzun ve riskli bir yolculuğun trajik sonu, Yunanistan'daki acınası koşulları bir kez daha vurguladı.

‘’DEHŞET VERİCİ’’

Uluslararası insani yardım örgütü Intersos'un Yunanistan Direktörü Dr. Apostolos Veizis, “Tek bir gerçek var ve bu da Yunan ada kamplarının aşırı kalabalık ve insanlık dışı koşullarla eş anlamlı olmasıdır” dedi. 

Veizis, “İnsanlar her gün farelere, çöplere ve şiddete maruz kalıyor. Adalardaki kliniklerde çocuklar genellikle fare ısırması belirtileriyle kabul edilir. 

Gerçekten gerek olmadığında bu kadar utanç verici koşullarda yaşamak zorunda olmaları utanç verici ve dehşet verici" şeklinde ekledi.

On yıldan fazla bir süredir adalarda çalışan Veizis, "Kamplar düzgün kullanılsaydı, yıllar sonra, orta çağlardan kalma, ölü bir adamın fareler tarafından saldırıya uğradığı bir sahneden bahsetmezdik" dedi.

(Guardian, Çeviri:polemikhaber)