Gara'daki PKK katliamı hepimizin yüreğini yaktı... Hain örgütün hain yüzü bir kez daha günyüzüne çıktı... 

Süreçle ilgili en çarpıcı analizlerden birisi de eski Bakanlardan Gürcan Dağdaş'tan geldi.

Dağdaş, terör acısının dinmesi ve son bulması için Kürt annelerine çağrı yaptı...

Polemikhaber'e konuşan Dağdaş şu değerlendirmelerde bulundu;

*Bugün, yine kederli günümüzdeyiz. Diyeceksiniz ki kedersiz günümüz mü var? Doğru, uzun süredir memleket, kederin ağıtın, feryadın, figanın olduğu bir memlekete döndü. Yani burada sevinci, mutluluğu, huzuru artık mumla arar hale geldik. Bu vesileyle, bu kederli günümüzde
birkaç söz ifade etmek istiyorum. Burada aradığım şey, bu çetenin, çocuklarımızın katledilmesine sebep olan bu çetenin, yakamızdan nasıl düşürüleceğine dair bir çaredir. 

*Bunu düşünürken, bu çareyi bugüne kadar Türkiye'nin bu çeteyle olan mücadelesi ve farklı siyasi zeminlerde bu çetenin uzantıları ile olan münasebetini, yani bunların hepsini dikkate alarak söylüyorum. Türkiye'de PKK terörünü, bu çeteyi sadece Kürt kökenli vatandaşlarımız yani Kürt kökenli annelerimiz ortadan kaldırabilir. Çünkü onların çocukları katlediliyor. 

*Çünkü onların çocukları bir başka annenin çocuğunu katlediyor. Bunların hiçbirinin bir arzu, istek içerisinde geliştiği kanaatinde değilim. Burada sosyolojik, psikolojik veya akademik bir lisan kullanarak bu meselenin derinliğine inerek bir analiz yapacak durumda değilim. Ama anlamaya çalışıyorum ve bu yaşa kadar edindiğim izlenimin sonuçlarını da üç beş kelimeyle ifade etmek istiyorum.

*Dün feodal ağaların baskısı altında, inim inim inleyen anne, Kürt kökenli anne marabalaştırıldın, mahsulün elinden alındı. Çoluğun çocuğun senin arzun olmadan evlendirildi. Bu feodal ağaların kendi arasındaki kavgada zaman zaman sana tetikçilik yaptırıldı. Bunların hepsi yaşanıldı. Bu feodal ağaların masasına kamu görevlileri geldi oturdu. Onlardan güç aldılar. Bunlar bir hakikat. Bunların hepsi yaşandı. Sonra bir gün, bir çete çıktı.

*Emperyalistlerin çizdiği yol haritası üzerinden geldi ve dedi ki: Bu ağalardan seni kurtaracağım, seni özgürleştireceğim, senin insan olduğunu bu ağalara ve bu ağaların masasında oturan kamu görevlilerine hissettireceğim dedi. İşte o gün, büyük bir tuzağa doğru
çekildiğin gündü. Çok marjinal sayılabilecek bir grubu, çocuklarınızın bu çetenin söylediklerine inanarak oraya gittiği söz konusudur. Ama yüzde doksan çocuklarınızın bu çeteye katılımı tamamıyla bu çetenin baskısıyla, taciziyle, şantajıyla, kaçırmasıyla,
yönlendirmesiyle olmuştur. Dünkü ağa, mahsulünü alıyordu. Dünkü ağa, istemeden çocuğuyla evleniyordu. Dünkü ağa, seni işte tetikçi olarak kullanabiliyordu. Bugünkü ağa, yani bu PKK çetesi, senin canını alıyor. Senin canını almakla sınırlı tutmuyor bunu. 

*Senin elinle bir başka Türk kökenli annenin çocuğunun canını alıyor. Şimdi buna bir çare bulmamız lazım. Bu ateşi sen söndürebilirsin. Anlıyorum, PKK'yla ve HDP'yle isteyerek bir kavşakta karşılaşmadım. Şu veya bu şekilde talihsizliğin seni bu kavşağa
itti. Kavşakta bir böyle bir münasebetin oldu. Artık buna bir dur deme zamanı geldi. Bizim Kars'ta, Kürt kökenli ve Türk kökenli anneler düşman olsalar bile, düşmanının kapısında cenaze varsa o kara başörtüsü bağlardı. Şimdi tüm Kürt kökenli annelere sesleniyorum. Bugün başınıza kara bağlayın. Bu, toplumsal barışımız açısından o kadar büyük bir mesaj olacaktır ki, bu, bir türlü PKK'nın tutsaklığından kurtaramayan, kurtarmak istemeyen HDP için öyle büyük bir mesaj olacaktır ki, hepimizin motivasyonuna öyle büyük katkı sağlayacaktır.

*Bundan emin olun. Ben, sayın Cumhurbaşkanı ve iktidardan, Suudi Kralının ölümü için yas ilan etmiş bir pozisyonda duruyorken, bugün Türkiye'yi için bir yas günü ilan etmesini beklerdim ama iktidar etmedi. Ey Kürt anneleri görev sizin. Sizin ellerinizden öperim. Sizin bu vicdan ve yürek sahibi olduğunuzu biliyorum. PKK'ya da PKK'nın uzantılarına da, dünkü ağanın masasına oturan kamu görevlilerine de hayır deyin. Siyah örtülerinizi takın ve
hepimizin yüreğini ferahlık getirin, tekrar ellerinizden öperim.

GÜRCAN DAĞDAŞ KİMDİR?

1960 doğumlu Gürcar Dağdaş; ilk, orta ve lise öğrenimini Kars'ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden mezun oldu. 

24 Aralık genel seçimlerinde, Refah Partisi'den İstanbul milletvekili seçilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20. Dönem üyesi oldu. 

22 Temmuz Genel Seçimlerinde, Kars milletvekili seçilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23. Dönem üyesi oldu. 

Erbakan'ın Başbakan olduğu 54. Cumhuriyet Hükümeti'nde Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Daha sonra Demokrat Türkiye Partisi'ne katıldı. 

1999 Genel Seçimlerinde aday olmadı. 2002 yılında yapılan Genel Seçimlerde Kars’tan bağımsız aday oldu. “Toplumsal Çözülme”, “Kağıda Düşenler” ve “Düşünceye Davet” isimlerinde üç eseri yayınlandı. 

Bir süre Tercüman gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 10 Şubat 2005 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi'ne katılan Gürcan Dağdaş, bu tarihten beri Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve genel başkan başdanışmanı olarak görev yaptı. 30 Eylül 2014 tarihinde MHP'den istifa etti. Dağdaş, evli ve bir çocuk babasıdır.