Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pandemi döneminde zorluk çeken vatandaş ve esnafa yönelik "Helallik istiyorum" sözlerine yanıt veren Sancar, "AKP Genel Başkanı helallik istiyor, öyle sadece sözle bunu ifade etmenin bir anlamı yok. Helalleşme istiyorsanız önce yüzleşeceksiniz. Gasp edilen kul hakkını geri vermek için ne gerekiyorsa onu yapacaksınız. Helalleşme böyle olur. Gasp ettiğiniz hakları iade edin"

Sancar'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

Halkın cebi ve sofrası yangın yeri. 17 günlük güvencesiz kapanmada insanların çaresizliğe mahkûm edildiği, açlıkla, sefaletle karşı karşıya bırakıldı süreçle karşı karşıya kaldık.

Mevsimlik tarım işçileri, asgari yaşam şartlarının sağlanmadığı, insanlık onuruyla bağdaşmayan koşullarda ekmek parası peşindeler. Çocuklar, eğitim imkanlarından yoksunlar. Kadınların sorunları ise dağ gibi.

Her 4 gençten biri işsiz.  Güvencesiz kapanmayla bayramı zehir ettiler.  Bu ülkede ne yaşanırsa hep halka fedakârlık yapılmasını isterler.  17 gün boyunca gelir kaybına uğrayan halk  KDV, ÖTV, kira, vergilerini ödediler.  Sarayın harcamalarına, beşli çeteyi gitti paralar. 128 milyar dolar nerede, yok, aşı nerede, yok.

Bu düzen değişmek zorunda. Şimdi karşımıza yeni milis gibi bekçi çetesini çıkardılar. Bekçiler her yerde saldırıyor. Örnekleri saymama gerek yok, bütün bunlar gözlerimizin önünde ceryan ediyor.

Yönetmek için başvurdukları başka bir yol da nefret söylemi, kutuplaştırma, ırkçılık… Böylece kendilerine stabil bir taban yaratacaklar, gerilim ortamında güvenliğin garantisi olarak kendilerini sunacaklar. Buna izin vermeyeceğiz.

Mersin’de Erbilli aileye ırkçı saldırı yaşandı. Bu ırkçı saldırılar bu iktidarın politikalarının bir sonucu. Halka soyup soğana çeviren, kaynakları savaşa, ranta, yandaşa aktaran iktidar çareyi şiddette arıyor. Herkesin çok dikkatle yaklaşması gerek. İktidarın bu oyunlarına herhangi bir şekilde nefes aldıracak bir tutum sahipleri sorumludur.

Bizim ilkemiz, yolumuz, yönümüz bellidir. Kini, düşmanlığı reddediyoruz. Halkların birliğini sağlayacağız. Bizim varoluş sebebimiz budur.

Pandemide aşı yok, halka aşağılamak var. Halkı ekonomide çarklar dönsün, turizm işlesin diye neredeyse köle gibi reklam malzemesi var. Bu bir utanç vesikasıdır. Bir iktidarın halkını parya olarak gördüğünün en açık itirafından biridir. Bunun durdurma bizim sorumluluğumuzdur.

Erdoğan 17 günlük kapanmada hiçbir güvence vermediği esnafa ‘müjde’ adı altında hibe desteği açıkladı. Çiftçiye esnafa sadaka türünden bir ‘müjde’ açıklanıyor. Hayal satmaya çalışılıyor. Halkın kabul etmeyeceğini, doğru olmadığını bile bile iktidar neden böyle bir açıklama yapar.

Bir defaya mahsus 3 ve 5 bin hibe desteği vereceğini söylüyor esnafa.

Oysa pandemi 15 aydır devam ediyor. Esnaf ve iş yeri sahipleri kan ağlıyor. Beşli çeteye son 10 yılda 128 kez vergi indirimi var. Bu 128 rakamında bir şey var gerçekte.

Esnafa destek vermek için kaynak arıyorsunuz, uzaklarda aramanıza gerek yok. AKP Genel Başkanı’nın filosunda 13 uçak var.  Sadece Katar’dan 400 milyon dolarlık uçağı satıp esnafa yapılan desteğe eklesin. Halk bunun hesabını mutlaka sorar.

AKP Genel Başkanı helallik istiyor, öyle sadece sözle bunu ifade etmenin bir anlamı yok. Helalleşme istiyorsanız önce yüzleşeceksiniz. Gasp edilen kul hakkını geri vermek için ne gerekiyorsa onu yapacaksınız. Helalleşme böyle olur. Gasp ettiğiniz hakları iade edin.

En önemli hesaplaşma yeri de sandıktır. Bu iktidar bu hesabı gördüğünde kaybettiği anlayacak.  İktidarın yarattığı çürüme ve yozlaşmanın ülkeyi getirdiği yer suç örgütleri düzenidir. Bugün ortalığa saçılan hiçbirimize yabancı değil. Biz bu kirliliği geçmişten biliyoruz. Bir iktidar Kürt sorununa sadece güvenlikçi bir bakışla yaklaşırsa geleceği yer çürümedir. 90’ları hatırlıyoruz, binlerce, on binlerce faili meçhul, binlerce yakılan köy, topraklarından edilen milyonlarca Kürt… Her türlü mafyatik ilişki bu ülkenin her alanına yayıldı.

Bugün ortalığa saçılan videoların, açıklamaların tek tek üzerinde durmayı gerekli görmüyoruz. Bunların buzdağının görünen kısmı olduğunun farkındayız. Buraya neden geldik bunu görelim. Buraya gelmemizin nedeni Kürt sorununu inkârdır.  Bu politikayı seçtiğinizde zehirli yılanlarla aynı torbaya girmek zorunda kalıyorsunuz. Zehirle yılanlarla aynı torbaya girince ne olacağı AKP Genel Başkanı dün söyledi. Zehirli yılanlarla aynı torbadasınız.

Parlamentoda bunların araştırılması için birlikte hareket edelim. Sadece siyasi partilerin meselesi değil. Hep birlikte adalet, demokrasi çabası içine girelim.

Herkes önüne HDP'nin demokrasi ittifakı önerisini önüne koysun. Bu ülkede vicdanlı savcılar var. Adil adaleti harekete geçilmelidir."