Bakan Akar, Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin'e konuştu. Akar, "Türk-ABD ilişkileri nereye geldi? Yerinde saydığını söyleyebilir miyiz?” sorusuna “Kötüleşmedi hiç olmazsa...” yanıtını verdi.

'ABD, ORTA DOĞU COĞRAFYASINDA BULUNACAKSA TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ YAPMASI LAZIM'

Akar şu ifadeleri kullandı: 

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen ülkemiz bölgesel bir güçtür. Türkiye bölgesinde ABD için güçlü, etkin ve güvenilir bir müttefiktir. Eğer ABD Ortadoğu coğrafyasında bulunacaksa Türkiye ile işbirliği yapması lazım. ABD’nin bölgede işbirliği yapacağı ülke biziz.

'BİZİMLE İŞBİRLİĞİ YAPMAYINCA NE OLDUĞUNU HEP BİRLİKTE GÖRDÜK'

Biz, 2011’den bu yana ABD ve tüm müttefiklerimizle yani özellikle Suriye’de işbirliği içinde hareket etmek istedik. Hiçbir işi gizli-saklı yapmadık. Örneğin 2015 yılında Suriye’de DEAŞ’a karşı birlikte mücadele etmek üzere ABD ile bir mutabakat planını büyük ölçüde tamamladık. Ancak son anda karar değiştirip YPG ile işbirliği yapmaya yöneldiler. Keza Rakka’da da DEAŞ’a karşı birlikte hareket edebileceğimizi bildirmiştik. Buna da yanaşmadılar. En son Libya’da da birlikte hareket edebilirdik. Ancak bu konuda olumlu bir yanıt alamadık. Bizimle iş birliği yapmayınca ne olduğunu hep birlikte gördük, görüyoruz.”

"Biz ABD ile S-400 ya da F-35 meselelerini bir şekilde çözebiliriz"
“Daha önce de söyledim. Biz ABD ile S-400 ya da F-35 meselelerini bir şekilde çözebiliriz. Ancak ABD, Suriye’de YPG ile bir ittifak içinde hareket ettiği sürece, bu ilişkilerin en önemli meselesi olarak kalır, ilişkilerde çok ciddi sıkıntılar yaşarız. Bu, ABD ile ilişkilerde birincil konumuzdur. YPG’nin terör örgütü olarak adını koyması lazım. ‘YPG ile taktik nedenlerle bir ittifak kurmak zorundaydık’ derseniz, bunu olumlu karşılamasak bile anlayabiliriz. Ama YPG’nin PKK olmadığını söylerseniz, ‘Hayır, bu PKK değil’ derseniz, bu bizim aklımıza hakaret etmek olur. ‘Bunu yapmayın’ diyoruz. Sonuç olarak ABD’nin TIR’lar dolusu yardım gönderdiği YPG ile ilişkisini kesmesi gerekiyor.”

'ABD İLE S-400 YA DA F-35 MESELELERİNİ BİR ŞEKİLDE ÇÖZEBİLİRİZ '

ABD’nin etraflıca düşünmesi lazım. Amerika’nın en doğru hareketi Amerika gibi davranması olur.

'Türkiye ile olan bir ittifakı var, aramızda anlaşmalar var, akıl mantık var, bölgenin gerçekleri ve ihtiyaçları var... Bunların hepsini bir bütün olarak gören bir bakış lazım. Bu bakışta, vizyonda bir zafiyet olmaması lazım. Biz NATO başta olmak üzere ittifak içinde ve ikili ilişkilerimizde tüm sorumluluklarımızı daima yerine getirdik. Getiriyoruz, bunun da görülmesi lazım.”

Tarafların iyi niyetle sorunları çözmeye dönük çalışmaları sürüyor. Kabil Havalimanı’nda gerçekleştirilen yakın işbirliğinin büyük bir ihtimalle ABD siyasetine ve medyasına da olumlu yansıdığını düşünüyorum.

'S-400’LERLE İLGİLİ POZİSYONUMUZDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK'

Bizim S-400’lerle ilgili pozisyonumuzda bir değişiklik yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da açık ve net olarak ortaya koydu. Bu şekilde devam ediliyor.

İkinci sistem üzerindeki çalışmaların sürdüğünü takip ediyoruz. Kendi planımız, programımız dahilinde uygulamalarımız devam ediyor”

'SURİYE SINIRIMIZDA 854 KİLOMETRES DUVAR TAMAMLANDI'

Hudutlarımız, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman bugün olduğu kadar kontrol altında olmamıştır. Bugün Suriye ile olan 911 kilometrelik sınırımızın 854 kilometresinde duvar tamamlanmıştır. Sınırın kalan bölümü ise dağlık arazi gibi coğrafi özellikler nedeniyle duvar inşa edilmesi mümkün ve gerek olmayan bir bölgedir, ancak gerekli güvenlik önlemleri alınmıştır.

"İran sınırının üçte ikisinde duvar bitti"
Toplam 560 kilometre olan İran sınırımızda ise bu sınırın yaklaşık üçte ikisinde beton modüller üzerinden duvarların çekilmesi tamamlanmıştır. Bu arada kalan bölümün inşası çalışmaları da süratle devam ediyor.

Ayrıca duvar çekilirken bunun elektrifikasyonu, kameraların konması gibi bölümleri de yapılmıştır. Ayrıca sınır hattı boyunca yapılan yollar da çok önemli. Çünkü, eskiden bir sızma olduğunda bu gözcüler tarafından tespit edilse bile sınır hattına bitişik bölgede yolların yetersizliği nedeniyle ulaşılması, geçenlerin yakalanması kolay olmuyordu. Oysa şimdi geçenlerin gece-gündüz görüş vasıtaları ile görülmesi halinde hemen bu yollar kullanılarak yakalanabilmeleri mümkün oluyor.

"İran sınırında 61 bin kişi engellendi"
Maalesef hudutların güvenliği konusunda kamuoyunda yanlış bir algı oluşturuldu. Algıyla sahadaki gerçeklik arasında büyük bir fark var. Ocak ayı başından ağustos ayının ortasına kadar olan dönemde İran sınırında yakalanan insan sayısı 587 idi. Yani yapılan hesaplamaya göre günde 2 kişiye karşılık geliyordu. Bundan daha önemlisi, girişi engellenenlerin sayısıdır. Engellenenlerin sayısı 61 bin dolayındadır. Biz savunma ve güvenlik konularının polemik konusu yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu konular günlük siyasi polemiklerin dışında tutulmalıdır. Çünkü Mehmetçik, bu hususta gerçekten büyük emek harcamakta, ter dökmekte, gerektiğinde canını ortaya koymaktadır."