İBB Başkanı İmamoğlu, Sağlık Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğine katıldı. İBB Saraçhene Yerleşkesi'ndeki Meclisi Salonu'nda gerçekleştirilen programa, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, İBB Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İBB Bilimsel Danışma Kurulu üyeleri ile diğer davetliler de katıldı.

Covid-19 pandemisinin başlangıcında, "felaket tellallığı" yapmakla suçlanmalarına karşın halkı bilinçlendirmeye çalıştıklarını, ancak ürktükleri, endişe ettiklerinden daha yüksek boyutta bir süreç yaşadıklarını belirten İmamoğlu şunları söyledi:

* Bu fırsatın iyi kullanmak ya da kullanamamak bizlerin elinde. Bir fırsat oldu; ama elbette bunun bir bedeli de oldu. Yani bu bedel yönüne bakmak lazım. Neticede ben bir bilim insanı değilim, tıpla ilgili bir insan da değilim. Ama dünyada özellikle salgınla mücadelede, bütüncül bir iş modelinin olmadığını gördüm. Dünyanın hazırlıksız yakalandığını düşündüm, hissettim en azından; Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kendi içinde mekanizmaları kurmuş sistemler de dahil. Sanki böyle bir düzeni ihmal etmişler. Hangi adımları atacakları konusunda birçok sıkıntılar yaşadılar. Böylesi bir ortamda ülkem adına sevindiğim bir şeyi söylemek isterim ki bence bu çok önemli. Çok asil bir nokta yarattı bünyemizde.

"TIP CAMİASININ ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM"

* Bu sürece dair çok soğukkanlı yaklaşımları olduklarını gördüm, yaşadım, hissettim. Tıp camiasının gerçekten önünde saygıyla eğiliyorum. Umarım bundan sonra da iyi öğrencileri, iyi eğitimlerle iyi tıp insanlar bu ülkede yetişir. Çünkü, yine Cumhuriyet’in bir kazanımı olarak görüyorum; ülkemizdeki hekimlerimiz bu anlayışla kendilerini gerekirse feda edecek kadar, mesleğine ve insanlığa adanmışlığıyla sürece dair güzel emekleri oldu. Bunun altını çizerek yaşamış birisi olarak hepsinin önünde minnetle, saygıyla eğiliyorum.

* Ne yazık ki, bu süreçte sağlık emekçilerini hastalıkla mücadele döneminde kaybettik. Hepsini rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun ve hepsini saygıyla, minnetle anıyoruz. 

* Sağlıkla ilgili mücadelede topluma, toplum sağlığına, sokağa, caddeye, binalara ve büyük İstanbul’un her noktasına nasıl yaygınlaştırırızı da ilk andan itibaren gündemimize aldık. Nasıl aldık, Bilimsel Danışma Kurulumumuzun marifetiyle aldık. Sırtımızı onlara yasladık. İyi ki yaslamışız ve bizi hiç yanıltmadı akıl ve bilim. Kurulun bize aktardıkları hiç yanıltmadı. Yani onlar ne yazdıysa cesaretle, tereddütsüz bunu halkımızla paylaştık ya da davet edildiğimiz, az da olsa birtakım ille ilgili hıfzıssıhha kurullarında, bunu yine tereddütsüz orda da dile getirdik.

"386 SAĞLIK ÇALIŞANINI YİTİRDİK"

Etkinlikte konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Fincancı da bir yıldır çok zor günler geçirdiklerinin altını çizerek, “Bu bizim için çok değerli bir an. 14 Mart Tıp Haftası’nda böylesine kıymetli bir adımın hepimizin yüreğine işlediğini ifade etmek isteriz. 4 Mart’tan beri sağlık çalışanlarımızdan kaybettiğimiz kimse yok derken, dün akşam ne yazık ki bir hemşire arkadaşımızın kaybından haberdar olduk ve 386 sağlık çalışanını kaybettik bu bir yıl içinde” dedi.