İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, öğleden sonraki mesaisini Bahçelievler ilçesine ayırdı. Cuma namazını Kocasinan Merkez Camii’nde kılan İmamoğlu, Zafer Mahallesi’nde İSMEK ve Yuvamız İstanbul kreşi olarak kullanılacak “Eğitim Tesisi ve Zeminaltı Otoparkı”nda incelemelerde bulundu. İnceleme gezisinin ardından aynı mahalledeki semt pazarına geçen İmamoğlu, vatandaşlar ve pazarcı esnafıyla bir araya geldi. 

Kimi vatandaşlar İmamoğlu’nu, “Toprağımız hoş geldin” sözleriyle karşılarken, kimileri de yaşadıkları ekonomik zorlukları, kendilerinin ve yakınlarının yaşadığı işsizlik sorunlarını İBB Başkanı ile paylaştı. İmamoğlu, bir vatandaşın, “Pazar geziyorsun sürekli Başkanım, maşallah” sözlerine, “E gezeceğim, halkla konuşacağız, eksiğini göreceğiz, daha çok çalışacağız” yanıtını verdi.

“EKONOMİ, İNSANLARIN CANINI EN ÇOK YAKAN ŞEY”

İmamoğlu, ziyaretiyle ilgili değerlendirmeyi de pazar çıkışında yaptı ve şöyle dedi:

* Ekonomi, insanların canını en çok yakan şey. Burada iki şey öne çıkıyor; pahalılık ve işsizlik. Pahalılıkla ilgili süreç, uzun zamandır bekleyen bir süreç. Ekonomi, bugün kötü olmadı. Hatırlarsanız seçim döneminde de insanların canını yakan birinci unsurdu. Neredeyse iki sene oldu; bu düzeltilemedi. Düzeltilemediği gibi, daha kötüye gitti. Buna ilave olarak pandemi süreci eklendi. Şu an toplumun en büyük sorunu yoksulluk. Biz, birinci sıraya yoksullukla mücadeleyi koyuyoruz. Ne varsa nasıl paylaşabiliriz, en ciddi tasarrufu nereden yaparız, insanlarımızı nasıl mutlu edebiliriz, en azından bugünleri nasıl atlatabiliriz? Belediyelerin ekonomiyi çözme ya da işsizliği düzeltme gibi bir kabiliyeti olamaz. Ancak bu günleri aşmak adına da elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah bir an önce bu günleri aşarız. Bir an önce işler yoluna girer, insanlar işini bulur. Temennimiz bu yönde.  

“HALKIMIZIN YANINDAYIZ”

* Biri, evine ekmeği götürememe; ikincisi de adaletsizlik, liyakatsizlik. Biz, halkımıza eşit fırsat tanıyan, liyakatle insanlara iş veren kamu kurumu olma yolunda en önemli süreci yöneten ve başaran kurum olacağız. İddia ediyoruz. Bütün İstanbul bunu duysun. Herkese eşit fırsat. Bunu sağladığımız zaman, bu toplum daha güçlü duracak, emek ağırlıklı bir sürecin sonunda bir şey elde edebileceğine inanacak. Bunu sağlamak istiyoruz.

* Askıda fatura, dünya ölçeğinde bir dayanışma modeli. Bizim titizliğimizle oraya konulan faturaları ya da oraya kaydolan öğrencilerimizi, ailelerimizi çocuklarımızı yine halkımız kimseyi bilmeden bir kuruma güvenerek sahipleniyor. Bu hayat boyu devam edecek; göreceksiniz. Bu aynı zamanda, ne yazık ki adı kötüye çıkmış yardım kuruluşu, insanları sömürmüş bir takım unsurları da bertaraf edecek. İBB bir de bu misyonu üstleniyor İstanbul’da. Halkımızın yanındayız.