Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin davada, duruşmaların tamamlanmasıyla karar bekleniyor. Ancak kararın açıklanmasına kısa süre kala, ilk kez bir dernek cumhurbaşkanı kararının iptal edilmemesi istemiyle Cumhurbaşkanlığı’nın yanında davaya müdahillik isteminde bulundu.

Yargıçlar Sendikası’nın kararın iptal edilmesi istemiyle açtığı davaya “müdahale talebinde bulunan” Hukukçu Kadınlar Derneği, bir sayfalık dilekçe ve İstanbul Sözleşmesi Raporu’nu sundu. 

ALELACELE DİLEKÇE!

Dilekçe ve raporun, kamu kurum ve kuruluşlarının dokuz günlük Kurban Bayramı tatili öncesi yarım gün çalıştığı 8 Temmuz’da dosyaya girmesi dikkat çekti. Dilekçede, oybirliğiyle kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nin Meclis görüşmeleri eleştirildi. 2011’de, “ilgili komisyonda yeterince müzakere edilmeden, 20 dakikalık bir müzakere neticesinde imzalanmasına karar verildiği” iddia edilen sözleşmenin, “Türkiye toplumunun aile yapısı ve kamu ahlakını ciddi derecede tahrif edecek düzenlemeler de içerdiği” öne sürüldü. Dilekçede, sözleşmeden cumhurbaşkanı kararıyla feshedilmesinin ise “usule uygun” olduğu savunularak “Türkiye’nin, sözleşmeyi feshetmesi esas açısından da isabetli ve yerinde bir düzenlemedir” denildi. 

'ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR'

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, cumhurbaşkanı kararına yönelik davada neredeyse tüm aşamaların tamamlandığına ve kararın beklendiğine işaret etti. Dava sürecinde demokratik kitle örgütlerinin, toplumun, meslek örgütlerinin İstanbul Sözleşmesi’ni sahiplendiğinin görüldüğünü söyleyen Eminağaoğlu, “Bu durum karşısında, sonuna yaklaşan davada, olası bir ret kararına gerekçe yaratmaya yönelik, adil yargılanma hakkına müdahale niteliğinde bir adım atılmış” dedi. Eminağaoğlu, “Burada yapılan gerçekte bir hak arama özgürlüğü değil, yürüyen bir davayı hukukun ötesine geçerek etkileme adımı” ifadelerini kullandı. 

İMAM HATİPLİ AVUKAT

Derneğin yönetim kurulunda yer alan isimlerin büyük çoğunluğu, iktidarın tüm tepkilere karşın Meclis’ten geçirdiği çoklu baro yasasının ardından İstanbul ve Ankara’da kurulan ikinci barolara kayıtlı olarak çalışıyor. Dernek başkanı Figen Şaştım ise imam hatip mezunu.

Şaştım’ın özgeçmişinde, şu ifadeler de yer alıyor: “Yargıda başörtüsü yasağının kalkması için Türkiye Barolar Birliği’ne karşı Danıştay’da dava açtı. Davayı kazanmasının ardından tüm Türkiye genelinde avukatlar başörtülü olarak duruşmalara katılmaya başladı.”