Bahadır Erdem, seçim barajının yüzde 5 olarak planlandığını ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) yeniden kurulacağını anlattı. Erdem, “Milletin iktidarı taşıyacak gücü kalmadı” dedi.

Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'ın haberine göre; İYİ Parti’li Prof. Dr. Erdem, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i Cumhuriyet’e değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin (CHS) devlet ve sistem krizi yarattığını, “hukukun üstünlüğü” ilkesini geri plana ittiğini, dış politikayı iç siyasete malzeme yaptığını anlattı.

“Güçlendirilmiş parlamenter sistem” taslağının hazırlanmasında akademisyen ve uzmanlardan da görüş alındığını bildiren Bahadır Erdem, eksikliklerin yurttaşlardan gelecek olan görüş, eleştiri ve fikirlerle tamamlanacağını söyledi. Erdem, iktidar cephesinden gelen “yeni anayasa” çağrılarını şöyle değerlendirdi:

“Biz taslağın içine Anayasa maddeleri ortaya koymak istemedik. Çünkü bu gerçekçi değil. Şu anda Türkiye’de yeni anayasa yapma ortamı kesinlikle yok. Yeni anayasa ülke huzur ve barış içindeyken yapılır. Cumhurbaşkanının, Genel Başkanımız Meral Akşener’i, bütün Türkiye’yi, kürsüden tehdit ettiği, ekonomik sorunların arşa çıktığı, işsizliğin zirvede yaptığı durumda anayasa yapılamaz.” 

Kendi çalışmalarının temelinde kuvvetler ayrılığının olduğunu anlatan Bahadır Erdem, “Yasama, yürütme ve yargının hiçbir suretle birbiri üzerinde vesayet kurmadığı, demokratik, hukukun üstün ve yargının bağımsız olduğu bir sistem olacak.

Bu sistemin temel prensiplerinden biri Cumhurbaşkanının tarafsız olması. Cumhurbaşkanının partili olması kaldırılacak. 1 kez seçilebilecek, 6 yıl görevde kalacak. Görevi bittiğinde aktif siyasete dönmeyecek” dedi.

İktidarın CHS’yi önerirken, “bürokrasi ayağımıza engel, hızlı hareket edemiyoruz, CEO bakanlarımız olacak, ekonomi uçacak” gibi vaadler verdiğini anımsatan Erdem, “Ne oldu? Her şey yerin dibine battı.

Ruhsar Pekcan ekonomi bünyesinden geldi kendi, şirketinin dezenfektanlarını kendi yönetimi altındaki bakanlığı sattı. Meclis araştırma yapamadı, savcılar hareket edemedi. Ziya Selçuk’un kendine ait okulları var.

Fahrettin Koca’nın Medipol Üniversitesi ve hastaneleri ile olan bağını biliyoruz. Tarihi Ankara Garı’nı tahsis etmek için Medipol’den başka hiçbir kurum yok muydu? Süleyman Soylu ‘İçişleri Bakanlığı’nın hiçbir şeyini bilmezdim diyerek’ itirafta bulundu. Bunun gibi birçok örnek var” eleştirilerini sıraladı.

Şu anki sistemde bakanların “sekreter” gibi görev yaptığını söyleyen Erdem, önerdikleri sistemde bakanların dışardan seçilmeyeceğini belirterek, “İşinin ehli milletvekillerinin içinden bakanlar seçilecek.

Biz iyileştirilmiş Güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz. Cumhur İttifakı’nın paydaşları güçlendirilmiş CHS istiyor.

Biz millet olarak daha nasıl bir güç vereceğiz bunlara şaşırdık. Verilenler yetmiyor. Sayın Devlet Bahçeli 100. yıl için 100 madde sundu. Bu milletin bir gün, bir hafta, bir ay, bir yıl daha iktidarı sırtında taşıyacak gücü kalmadı” diye konuştu.

‘BARAJ YÜZDE 5’

Kendi taslaklarında seçim barajına ilişkin bilgi veren Bahadır Erdem, “Temsilde adalet için seçim barajını yüzde 5’e indiriyoruz. Toplumsal mutabakat der ki; yüzde 3’e insin ya da hiç kalmasın, bu değişebilir. Biz şu an en fazla yüzde 5 olsun diyoruz.

Ayrıca CHP’nin de üzerinde durduğu DPT yeniden kuracağız. Eskiden Türkiye’nin en önemli kurumlarından olan DPT Türkiye’nin yatırım anlamında neye ihtiyacı olduğunu, ekonominin ihtiyaçlarını gösteren ve hükümet ile yürütmeye bu durumu anlatan uzman bir kuruluştu.

Yeniden bu uzman kuruluş asli görevini yerine getirilecek. Ayrıca güya bağımsız olan Merkez Bankası, gerçek anlamda bağımsız kılınacak” ifadelerini kullandı.  

‘İYİ HAL’ OLMAYACAK

Yargının bağımsız olması için Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda Cumhurbaşkanının “etkisini minimuma indiren” bir sistem tasarısı sunacaklarını söyleyen Erdem, “baştan sona bağımsız ve şeffaf bir adalet sistemi hedeflediklerini” kaydetti.

İktidarın feshettiği İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden devreye sokacaklarını belirten Erdem, kız çocuklarının okutulması, istihdamda “eşit işe-eşit ücret” sağlıyıcı politikalar üreteceklerini ayrıcı kadına yönelik şiddet-cinayet, çocuk istismarı suçlarında iyi hal indirimi uygulanmayacağını da söyledi.