Türkiye ve Yunanistan, 2002- 2016 yılları arasında 60 tur boyunca sürdürdükten sonra ara verdikleri istikşafi görüşmelere (ön görüşmelere) 5 yıl aradan sonra yeniden başlıyor. 25 Ocak'ta yapılacak 61'inci tur görüşmede ele alınacak konulara ilişkin hükümeti uyarmak istediğini belirten Çıray, yapılacak bu görüşmenin kamuoyunda tedirginlik yarattığını ifade etti. Aytun Çıray sözlerine şöyle devam etti:

"Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunmayan ve Doğu Akdeniz konusunda GKRY ve haritada tespiti bile zor olan Meis Adası üzerinden taleplerde bulunan Yunanistan ile masaya oturacak olmamız başlı başına anlaşılamamakta, masada konuşulacak olanlar halkımızda merak uyandırmaktadır. Soruyorum; Doğu Akdeniz masasında Yunanistan’ın ne işi var?” 

Aytun Çıray, Yunan tarafının ardı ardına dile getirdiği gibi; masada yalnızca kendi taleplerinin konuşulacağı ve Türkiye’nin hukuki olarak zarara uğratıldığı “EGAYDAAK, adaların askerileştirilmesi ve hava sahası” konularına asla değinilmeyeceğinin bizzat Yunan Başbakanı tarafından altı çizilerek dile getirildiğini belirtti. " Yalnızca bununla da kalınmamış" diyen Çıray, "Karasularının İyon Denizi’nde 12 mile çıkarılmasından sonra bugün Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, karasularında 12 mil uygulamasının Yunanistan’ın diğer kıyı bölgelerine de uygulanacağını ifade ederek, yakında Adalar Denizi’nde de bu uygulamayı başlatıp Türkiye-Yunanistan ortak açık deniz alanlarının gasp edileceğini açıkça ilan etmiştir" ifade etti.

"YUNAN HEYETİNİN BAŞKANI ÖCALAN’IN KENYA OLAYLARINDA ÖNEMLİ ROL OYNAMIŞTI"

"Mevlüt Çavuşoğlu, Lozan’da büyük zorluklarla kazandığımız haklarımızın Yunanistan tarafından gasp edilmesine ve Yunanlı yetkililerin haklı olduğumuz bu konuları kırmızı çizgi olarak ifade edip görüşülmeyeceğini söylemesine tepki vermemektedir" diyen Çıray, Yunan Heyeti Başkanı'nın eski Yunan İstihbaratının Başkanı ve terörist başının Kenya’ya kaçma olayında rol oynayan kişi olmasına da Dışişleri Bakanlığı'ndan hala tepki gelmediğini hatırlattı. Bu konudaki endişesini dile getiren Çıray, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler kamuoyu olarak bu derece önemli mevzulara tepki vermeyen, itiraz etmeyen resmi birimlerimizin masada da tepkisinin zayıf kalmasından ve Türkiye’mizin hakkı olan hukuki ve doğal haklarının Yunanistan tarafından müzakereye açılmasından ve haklarımızdan istemeden de olsa taviz verilmesinden son derece endişe etmekteyiz.”

"MAVİ VATAN’IMIZ HEPİMİZİN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR"

EGAYDAAK, Gayri-Askeri statüdeki Adalar, Hava Sahası sınırlandırması, karasularının 6 milde kalması konularında Türk halkının haklarının savunulmasını isteyen Çıray, şöyle dedi:

"Türk milleti terörist başının kaçmasını sağlayan bir Yunan istihbaratçının heyet başkanı olduğu masada ülkesinin görüşmeye oturmasını hazmedebilecek bir millet değildir. Mavi Vatan’ımız hepimizin kırmızı çizgisidir. Biz, tarih boyunca her zaman olduğu ve olacağı gibi, bugün de Türk milletinin hak ve onuruna yaraşır milli bir dış politika öneriyoruz. Devleti bugün adeta yanlış ve korkak AKP dış politikalarının aracı haline getiren sayın hükümet yetkililerinin, ‘Türk deniz alanlarının’ tartışmaya açık olmadığına dair kamuoyuna ve Yunan yönetimine açıklama yapmalarını bekliyoruz.”