İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta Samsun İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ekonomide yaşanan sıkıntıların salgından önce neredeyse tıkanma noktasına geldiğini savunan ve pandemi ile daha çok etkilendiğini belirten Usta şunları söyledi:

*Türkiye pandemiye çok kötü bir ekonomik durumla yakalandı. Bu anlamda iktisadi anlamda pandemi ile mücadele başarısız geçti. Bizim gibi ülkelerde milli gelirinin yaklaşık yüzde altısı kadar ülkeler esnafına, işsiz kalan insanına yani pandemide doğrudan etkilenen insanlara milli gelirinin yüzde altıya kadar karşılıksız transfer yapmışken bizim ülkemizde bu oran yüzde 0,5 oranında kaldı. Dünyada bizim gibi ülkelerin ortalaması yüzde 6 dediğimizde bunun karşılığında yaklaşık 300 milyar bir karşılıksız transferin yapılması beklenirdi. Ancak hükümet bugüne kadar sadece 8 milyar bir harcama yapabildi. Pandeminin etkisini esnaf başta olmak üzere ve işsiz kalan insanlar çok ciddi ölçüde gördü. Bu sıkıntılarla Türkiye ekonomisi boğuşuyor. 
Görünen o ki, Türk milleti bu hükümeti daha fazla taşımak istemiyor. Bu hükümetin Türkiye’ye vereceği bir şey kalmadı. İYİ Partiye karşı genelde bir teveccühün olduğunu görüyoruz. Anketlerde de görüyoruz, sivil toplum görüşmelerimizde de aynı şeyi müşahede ettik. Bugün Türkiye’de İYİ Parti üçüncü parti konumuna yükselmiştir. Ciddi bir kararsız kesim vardır onları kendine çekecek en ciddi parti de İYİ Parti’dir. 

YÜKSEK BİR AÇIKLA 2020 BÜTÇESİ KAPATILDI

*2020 yılın bütçe gerçekleşmeleri ortaya çıktı, yüksek bir açıkla bütçe kapatıldı. 173 milyar olarak bütçe açığı gerçekleşti. Bunun öngörülen hedef açığı 139 milyar çok büyük bir açıkken gerçekleşen bununda üstünde oldu 173 milyar. 
Kamu özel işbirliği projeleri kapsamında ödenen paralar 12.8 milyar öngörülmüşten bu 17.2 milyar olarak gerçekleşti, 4 milyar TL üzerinde. Kullanmadığımız köprüler geçmediğimiz yollar için devletin ödediği paralarda bir tasarruf olmadığı gibi giderek artan bir trendi görüyoruz.  Bunlar devletin tutarsız disiplinsiz harcamalarından kaynaklanmıştır.  

ESNAFA KÜÇÜK BİR PAKET AÇIKLANDI

*Esnafa küçük bir paket açıklandı. Gelir vergisine tabii olan esnafların dahi bu destekten yararlanamayacağını görüyoruz. Esnafın başka şikayetleri de var.  Zincir market furyası küçük esnafı çok sıkıntıya sokuyor. Bağkur primleri çok yüksek oranda artırıldı. Buralarda da hükümetin kolaylaştırma yapması lazım. Esnafı vergisini ödeyemez, kirasını ödeyemez, bağkur primi ödeyemez bir hale getirmenin bir mantığı yok, iktisaden de çok yanlış. Buradaki sistemik bir sıkıntı. Sistemin tamamen çökmesi Türkiye ekonomisine çok ciddi zarar verecektir. 
Esnaf kefalet kooperatiflerinden alınan kredilerde sıkıntı var bu kredilerin de faizsiz olarak ertelenmesi gerekiyor. İşler düzelmedi hala bozuk pandemi devam ediyor dolayısıyla bizim talebimiz şu oldu; buradaki zor durumda olan esnafın kredilerinin bir yıl süreyle ertelenmesi ve faizlerinin hazine tarafından karşılanması. Hazine Devlet böyle zamanlarda lazım. Bütün dünya esnafına yardım ederken Türkiye’nin yardım etmemesi kabul edilebilir bir şey değildir.   

SAMSUN EKONOMİSİ 46. SIRAYA GERİLEDİ

*Zamanında Türkiye’nin ilk beşinde yer almış Samsun’un ekonomisi bugün kişi başı gelir açısından baktığımızda 2018 yılı itibarı ile Samsun’un 46’ncı sıraya düştüğünü görüyoruz. 8 basamak birden kötüleşmiş bir Samsun ekonomisi var. Samsun Türkiye genelinden daha fazla geriliyor sıralamadaki yeri sürekli aşağı iniyor.  Çünkü Samsun kötü yönetiliyor. Samsun’un ticaretini önemsemeyen bir idare var Samsun’da. Bu dünde vardı bugün de aynı idareyi görüyoruz. Samsun Belediye Başkanını verdiği sözler vardı. Gürsan meselesi var, orada 6 bin çalışan var önceki belediye başkanı çözüm sunmaksızın orayı kaldıracağını ifade etmişti. Mahkeme kararı kaldırmazsın dediği halde. Burası kaldırılsın ancak sayın Demir orada seçimler esnasında size yer yapacağız kira öder gibi ödeyeceksiniz demişti. 408 liradan yer satışları yapılacağı duyuruldu. Bunu oradaki küçük esnafın bu parayı ödemesi mümkün değil. Bunlar son derece yüksek rakamlardır. Belediyenin burada amacı kar olmamalıdır. 
Bugün Samsun’un hiçbir ilçesinin vatandaşı doğrudan Samsun’un merkezine gelemiyor. 16 ilçeden Samsun’a minibüsler giremiyor. Gürcistan’a Samsun merkezden otobüs kalkıyor fakat 19 Mayıs’taki insan Samsun Eğitim Hastanesine üç vesaitle gidiyor, böyle bir şey olamaz. Bunu yaptığınız bir şehirde ticaret olmak ekonomi olmaz. Birileri para kazanacak çark dönecek, istihdam oluşacak. Sanki böyle Samsun ekonomisini kasıtlı olarak yerin dibine batırmaya çalışan bir yönetim anlayışı vardı ve devam ediyor. Biz sayın Demir’den verdiği sözü tutmasını söylüyoruz, minibüsçülerin şehre gireceği sözünü vermişti. 
Atakum raylı sistemi yer altına alacağız şeklinde Sayın Mustafa Demir’in beyanatı oldu. O zaman biz dedik ki, bu mümkün değil kot kurtarmıyor. Alacağız bunu dedi. Şimdi en son bir açıklama yapıyor diyor ki, kot kurtarmıyor bunu alamıyoruz bu kadar mı düşünmeden millete sözler veriliyor.  

SAMSUN’UN İÇİN MEDİKAL SEKTÖRÜ BÜYÜK BİR KAZANÇ

*Samsun’un için medikal sektörü büyük bir kazanç. Biz buraya biyomedikal teknoloji merkezi kurulsun dedik. Bu potansiyeli harakete geçirelim. Bunun yerine belediye başkanı seçildiğinde ilk işi Mediklas Anonim Şirketi’nden çıkmak oldu. O yüzden Samsun geriye gidiyor. Samsun Büyükşehir belediyesinin mutlaka bu şirketteki payını koruması lazım hatta mümkünse daha fazla para verip bu medikal sektördeki üretimin kamu kurumlarına satışının sağlanması lazım.  

SAMSUN BELEDİYESİ’NDE AYYUKA ÇIKMIŞ BİR YOLSUZLUK VAR, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMEMİŞ

*Belediye Meclis toplantıları açık yapacağız denilmişti, kameralar kapatılıyor birçok meseleler konuşulurken bunları kabul etmek mümkün değil. Şehrinin yolsuzluklarla anılması insanı çok üzüyor. Kasalarda paralar altınlar bulunuyor Belediye Başkanından açıklama yok. Biz soruyoruz bu kadar kritik bir göreve atanan bu kişinin referansı kim? Bu kişi bütün itirazlara rağmen niye atanmıştır. Bu yalnız başına yapılan bir şey midir yoksa organize bir yolsuzluk mudur bu konuda kamuoyunu tatminkar bir açıklama yapılması gerekir. Konu adliyede bunun bir de İçişleri Bakanlığı boyutu var. Muhalif bir belediye bir konu olsa hemen oraya müfettişleri gönderiyorsunuz, bu kadar ayyuka çıkmış bir şey var İçişleri Bakanlığı harekete geçmemiş.