Partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında düzenlenen dokunulmazlık fezlekesine ilişkin de konuştu. Kılıçdaroğlu, "Benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığın kaldırılmasını istediler. Erdoğan, kiminle, nasıl gelirsen gel vız gelir tırıs gider. Troll ordusu görevlendirmiş. Paralarını Saray ödüyor. Sözde beni karalayacaklar. Kiminle gelirsen gel. Hesabını soracağım ben" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Torbalı'da belediye başkanımız İsmail Uygur'u kaybettik. Torbalı'ya çok şey verme iddiasında olan bir arkadaşımız ama hayatını kaybetti. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Bizim belediyelerin olduğu yerde, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, telefonlarınız gece gündüz açık olacak. Hiçbir ayrım yapmadan, bu topraklarda yaşayan herkese eşit hizmet götüreceğiz. Erdoğan diyordu ya, süt dağıtacağız diye, hani süt dağıtmıyor. 

Türkiye zor günlerden geçiyor. Bir salgın dönemindeyiz doğru, her bir vatandaşımız canı çok değerlidir doğru. Herkese düşen görevler var, bunların yapılması gerekiyor. Nelerin yapılması gerektiğini ifade ettik. Bu sorun ortak sorun. Dolayısıyla bu sorunu en hafif bir şekilde atlamamız için hepimize düşen görevler vardı. Bilim Kurulu vardı, Bilim Kurulu bize güven veriyordu. Bilim Kurulu'nun yaptığı açıklamalara biz de uyarız dedik. Biz sözlerimize öneriyle başladık. Salgınla mücadelenin ekonomik boyutu da var dedik. Dedik ki, israftan vazgeçin tasarruf yapın, herkes fedakarlık yapsın dedik. Herkes üzerine düşeni yaptı, ama üzülerek ifade edeyim Saray'da oturanlar üzerlerine düşenleri yapmadılar. Kibirle bir devlet yönetilmez. Devleti yönetenlerin toplumun sorunlarına kilitlenmesi gerekir. Bunlar bunu yapmadılar. Dövizi olanlar daha fazla kazandı. Esnafa, çifçiye, emekliye, taksiciye ne verildi? Biner lira, üç ay. Bunlar nasıl geçinecek, bunları söyledik. Saray'ın beslemeleri o fedakarlığın tamamen dışında kaldılar.

Söyledim bir daha söylüyorum, bu kamu özel işbirliği milleti ililklerine kadar sömürüyor. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş, bunların tamamını kamulaştırmak. Bugün doğan çocuğun, evladı olacak evlenecek, onun bile evladına yük getiriyorlar. Yazık günah değil mi bu memlekete. Vatandaşlarımız o köprülerden, yollardan, havaalanlarından onların istediği parayı vermeden geçecek. 
Genelge çıkarıyorsun, illerde barolar kongre yapmayacak, e güzel yapmadılar. E sen kongre yapıyorsun. Üstelik övünüyorsun, salon lebaleb doldu diye. İnsanlar maskesiz orada bir de bununla övünüyorsun. Kendin genel kongreni yapıyorsun, üstelik insanlar sırt sırta. 

Dün 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Bu soruyu yine geçen seçimlerde AKP'ye oy veren kardeşlerime soruyorum. Bir günde, 341 bir kişi koronavirüsten hayatını kaybetti, o kongreleri yapanların vebali günahı yok mu? Yoğun bakımlarda yer yok, torpiliniz varsa bulabiliyorsunuz.

Ülkeyi bu hale getirenlerde suç yok mu? İsraf merkezi olduk, devam ediyorlar. Türkiye'nin itibarını sıfırlıyorlar. Böyle bir tabloda Türkiye'ye turist gelir mi Allah aşkına.  
Bilim Kurulu'nun ne dediğini bilen var mı, ne söylediğini bilen var mı, neyi önerdiğini bilen var mı? Hiç kimse bilmiyor. Sağlık Bakanı açıklama yapıyor, 84 milyon sorumludur bundan diyor. Bunlar devleti falan yönetmiyor. İnsanlar ölüyor bunlar sadece izliyor.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ

Kısa çalışma ödeneğinin tekrar gelmesi lazım. Turizm sektörü bu pozisyondayken ve siz kısa çalışma ödeneği kaldırılırken gözden kaçan bir şey yaptılar. Bankalardaki mevduat faizine uygulanan stopajını düşürdüler. Kısa çalışma ödeneğinden kaç kişi yararlanıyordu, 1 milyon 139 bin kişi... İşsizlik tehlikesiyle karşı karşıya getirildiler. Hükümet rantiye sınıfına çalışıyor. 

ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Erdoğan'a bir öneride bulunmak isterim. Kardeşim turizmcileri çağır davet et, sizin sorununuz nedir diye dinle. Turizm sektörü Türkiye için çok önemli. Türkiye, buradan büyük emek harcamadan dolarlar kazanıyor, cari açığı kapatıyor. 

TİCARET BAKANLIĞI

Ticaret Bakanı ve kocası ikisi şirket kurmuşlar dezenfektan üretiyorlar. Kendi bakanlığına satıyorlar. Ne geldiğimize bakar mısınız. Kimlere ne imkanlar sağlanıyor gör. Bir yolsuzluklar ülkesi oldu Türkiye. Bu Bakan neden çıkarmıyor sesini. E yukarıdakini örnek alıyorum diyor, herkes bunu yapıyor diyor, gençler de pudra şekeri çekiyor diyor... Sözüm söz, sizin burnunuzdan fitil fitil getireceğim.

PATATES-SOĞAN İZDİHAMI

Ülke çok sancılı bir dönemden geçiyor. Ekonomi çöktü, yönetemiyorlar. Patates için insanlar kavga ediyor, birbirlerini eziyorlar. Patates almak için. Yardım gelecek haberi çıkıyor insanlar saatlerce sıra bekliyorlar. Beyefendi öyle bir yerde oturuyor ki onları görmüyor. Vatandaşa "Uzaya gideceğiz" diyor. Sen uzaya, aya gideceğine vatandaşın karnını doyur.

128 MİLYAR DOLAR

Bu ülkede 128 milyar dolar arka kapıdan birilerine peşkeş çekildi. Kime sattıkları belli değil, kaça sattıkları belli değil. Arka kapıdan kodomanlara sattılar. Kim aldı bunları? Halka verdik diyor Canikli. Halka soruyorum, çiftçiye, taksiciye, sanayiciye, sordum. Vallahi billahi almadık diyorlar. Arka kapıdan veriyorsan zaten bunlara vermezsin. Bunu yaptılar. Eğer vatandaşlardan biri aldım diyorsa ben de göreyim o kişiyi. Toplumun önüne çıkan bir kişi bile yok. Arka kapıdan kime sattılar? Kodomanlara sattılar. Allah şahittir milletime söz veriyorum. Sandık gelecek, iktidar olacağız. O kodomanlardan fitil fitil hesabını soracağım. 

Markette alarm takıldığı için çocuğuna mama alamayan annenin parasıdır bu para. 128 milyar dolar, dükkanını kapatıp ceketini alıp evine mahçup giden esnafın parasıdır. Yıllarını, emeğini verdiği dükkanını kapatan vatandaşın parasıdır. Lokantada çalışan işçinin parasıdır. Sadece bunların mı hayır. Salgın koşullarından fabrikalarda, inşaatlarda çalışan işçilerin parasıdır. Her türlü engellemeye rağmen çiftçinin parasıdır. 128 milyar dolar hakkı verilmeyen polislerin parasıdır. Bunu sormayın diyorlar, nereden çıktı bu diyorlar. O zaman biz siyaseti bırakalım. Erdoğan'ın buna cevap vermesi lazım. Kime gitti bu paralar? Kim aldı bu paraları? İnsanlar intihar ediyorlar.

FEZLEKE AÇIKLAMASI

Benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığın kaldırılmasını istediler. Erdoğan, kiminle, nasıl gelirsen gel vız gelir tırıs gider. Troll ordusu görevlendirmiş. Paralarını Saray ödüyor. Sözde beni karalayacaklar. Kiminle gelirsen gel. Hesabını soracağım ben. Yiğide savaş bayramdır diyoruz. Erdoğan duysun, Yiğide savaş bayramdır.