Geçtiğimiz haftaki grup toplantısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan'a

"*Bölücü terör örgütünün 5 buçuk yıl elinde tuttuğu 13 kişi için 2015'ten bu yana ne yaptınız?
*Abdullah Öcalan'danh seçimlerden size yardım etmesi için mektup dilenirken neden 13 vatan evladı için çağrı yapmasını istemediniz?
*Yıllarca neden 'dostunuz' Trump'la, dostluğunuzu, vatan evlatlarını kurtarmak için kullanmadınız?
*Mazlum-Der gibi ulusal ve uluslararası kuruluşlarla, esirleri kurtarmak için çağrıda bulunmak aklınıza gelmedi mi?
*13 vatandaşımızın kurtarılması amacıyla başlatılan operasyonun başarısızlığını kim üstlenecek?" sorularını yönelten ve "13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır" yorumunda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun hedefinde yine Erdoğan vardı.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu geçtiğimiz haftaki sorularını tekrarladı ve şunları söyledi:;

*19 yıldır ülkeyi tek başına yöneten siyasal iktidarın Türkiye’yi bugün hangi noktaya taşıdığını görüyoruz. Ne oldu da 19 yılın sonunda Türkiye bir ekonomik ve siyasal buhranla karşılaştı? Bunu hepimizin sorgulaması lazım.

*Eğer ülkemize, ailemize, çocuklarımıza karşı bir sorumluluk duyuyorsak tüm sorunları konuşmak zorundayız. Ülke 19 yılın sonunda ekonomik buhranla karşı karşıya ise düşünmek zorundayız.

*Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmek demektir. Sorumluluk üstlenmiyorsunuz, yeri geldiğinde de devleti suçluyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir. En tepedeki kişi ilk kez devleti suçluyor.

*2 milyon 658 bin öğrenci EBA’ya eğitime ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız? “19 yıldır eğitimde tasarruf yapıyoruz” diyorlar. Tasarruf yapacaksan Saray’dan başlayacaksın.

*Hangi ülke ile dostluğumuz var? Hangi ülkeyle barış içindeyiz? Geldiğimiz noktaya bak! Siyasi irade nasıl dostluktan, barıştan, kardeşlikten söz edebiliyor? Öyle bir esip gürlediler ki, “24 saat içinde Emevi Camii’nde namaz kılacağız ve Suriye’yi fethedeceğiz” dediler. Ne oldu? 3 milyon 600 bin Suriyeli bizim camilerimizde namaz kılıyor.

*3 milyon 600 bin Suriyeliye 40 milyar dolar para harcadınız. Bu para esnafa, çiftçiye, sanayiciye harcansaydı ne olurdu? Ülke âbad olurdu. Doğrulara tahammül edemiyorlar.

*Bir kişinin iradesiyle devlet yönetilmez. Yönetilirse de devlet bu hale gelmiş olur. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı yerde hangi devletten söz edeceğiz. Bizi sevsin sevmesin, oy versin-vermesin, kim adaletsizliğe uğradıysa yanında olmak zorundayız.

*Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan hiç kimse ama hiç kimse terörü savunamaz. Terörü bir insanlık suçu olarak değerlendiriyoruz. Teröre karşı ortak bir davranış sergilememiz lazım. Teröre karşı durmak bizim temel görevimizdir. Terörle mücadelede en etkin araç terör örgütlerinin finans kaynaklarını kesmektir. Bu yapıldı mı? Terörler mücadele etmek sadece teröristleri öldürmek değildir. Onların tüm kaynaklarını kesmek için mücadele etmek gerekmektedir.

*Geçen hafta Gara ile ilgili sordum: 5.5 – 6 yıldır 13 kişiyle neden ilgilenmediniz? Kendi seçiminiz için terörist başının mektubunu okutuyorsunuz ama kaçırılan askerlerimiz için bir mektup almadınız. İstanbul seçimleri şehitlerimizden daha mı önemliydi? Bana hakaret edeceğine Gara operasyonuyla ilgili sorduğum beş soruya cevap ver.