CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmelerinde açıklamalarda bulundu. 

Kuşoğlu, TMSF üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'ekonomik kurtuluş savaşı' sözlerine tepki gösterdi. Kuşoğlu,"Şimdiye kadarki ekonomi politikalarında inkar söz konusu. Peki Erdoğan milli kurtuluş savaşını ilan etti. Ertesi gün Türkiye yüzde 15 değer kaybetti. Bu nasıl ekonomi savaşıdır" ifadelerini kullandı. 

Kuşoğlu'nun konuşmasında satır başları şu şekilde:

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu: “TMSF ile ilgili olarak dünkü MGK kararını sormak isterim. Bir konu daha var. Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı açıklama yaptı. Ekonomide bir makas değişikliği söz konusu. Şimdiye kadarki ekonomi politikalarını da inkar söz konusu. Peki milli kurtuluş savaşını ilan etti. Ertesi gün Türkiye yüzde 15 değer kaybetti. Bu nasıl ekonomi savaşıdır. Faiz, enflasyon, kur sarmalı budur. ‘Borçlanmayı azaltacağız’ deseydik anlardım ama ‘faizi düşüreceğiz…’ Türkiye fakirleşmiştir. Çin’in altında asgari ücretle dünyayla rekabet edecekse, Çin ve Hindistan rekabet ederken üretimi de vardı. Türkiye hepsinin ithalatçısı. Türkiye’nin ekonomisi ile ilgili endişe içindeyim. Ekonomi milli güvenliği tehdit eder hale gelmiştir.

Millî Güvenlik Kurulu kararını sormak isterim Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. 2'nci madde ekonomiye atıfta bulunuyor, şöyle bir ifade var: "Ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiş, cumhuriyetimizin 100'üncü yılına her alanda olduğu gibi iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir." Buradan anlamamız gereken, ekonomik güvenliğin Millî Güvenlik Kurulu kararlarına girecek kadar anlaşıldığı, önemsendiği midir, yoksa bundan sonra ekonomi politikalarıyla ilgili yapılan her türlü muhalefetin bir tehdit olarak algılanacağı ve antidemokratik yollarla bastırılacağı mıdır? Bu, iki türlü de anlaşılabilir, onun için özellikle size sormak isterim, sizin açıklamanız bu konuyla ilgili olarak çok önemli.

"Şimdiye kadar bize yüksek faiz politikası dayattılar, çok borçlandık, üretim yapamadık, istihdam yapamadık" anlamında Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarında cümleler var. Diyor ki: "Bundan sonra ya aynı politikaları devam ettirecektik ya da Millî Kurtuluş Savaşı'nı seçecektik." Bu şekilde de ifade ediyor. Peki, bu Millî Kurtuluş Savaşı'nı o akşam ilan etti, ertesi gün kur yüzde 15 değerlendi yani Türkiye yüzde 15 değer kaybetmiş oldu, bir günde; bu nasıl ekonomi savaşıdır, anlamak mümkün değil. Ayrıca, o açıklamayla Türkiye, faiz, kur, enflasyon sarmalına girmiş oldu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Enflasyon, faiz, kur sarmalı budur işte "Faizle olmuyor, faizi yüksek tutmayalım, kuru yüksek tutalım." o da enflasyona sebep olacak, bunu daha önce yaşamıştık yine yaşayacağız. Biz borçlanmamızı azaltacağız, bundan sonra borçlanmayacağız, üreteceğiz deseydik, istihdamı artıracağız deseydik anlardım ama sadece "Faizi düşüreceğiz, kuru serbest bırakacağız, Türkiye'nin değerini kaybetmesini..." Ki nitekim Türkiye, bankaları, kurumları, Türkiye Varlık Fonu; her şeyiyle o gün, tek günde yüzde 15 değer kaybetmiştir, son iki ayda önemli ölçüde, yüzde 30'un üzerinde değer kaybetmiştir biliyorsunuz, Türkiye fakirleşmiştir.