İHBAR EDİLEN HERKES SUÇLU DEĞİLDİR

Teknolojinin gelişimi ve internetin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte hukuki sorunlar ve ihlallerinde arttığına dikkat çeken Avukat Şengül Karslı lekelenmeme hakkı ile ilgili detaylı bilgi verdi: 

İnternette arama motorları, sosyal medya ve haber sitelerinde birçok asılsız bilginin varlığı karşısında, bir kişinin bir konuyla ilgili kamuoyunda haksız yere suçlanması sonucu kendisini aklaması neredeyse imkansız hale gelmekte. 

Ceza muhakemesi işlemleriyle hak ve hürriyetler arasında sağlanması gereken hassas bir denge vardır ve olmalıdır. Bu dengenin yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği gibi yargılama dışında ki alanlarda da korunmalıdır.

Ceza muhakemesinin amacı, insan hakları ihlallerine yol açmadan maddi gerçeğin araştırılıp bulunması, adaletin gerçekleştirilmesi ve hukuki barışın sağlanmasıdır. Devlet bunu yaparken pozitif yükümlülüğünün gereği olarak ceza yargılamasına hakim olan İnsan onurunun korunması ilkesi ve gizlilik ilkesi ile masumiyet karinesi arasında dengeyi sağlamak durumundadır.

İşte bu nedenle de haksız ve yersiz suç isnatlarına karşı kişilerin onur ve saygınlığını koruma amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu'nda 2017 yılında yapılan değişiklik sonucu “lekelenmeme hakkı”  getirilmiş ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158’inci maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. 
Bu yasal düzenlemeye göre; içeriği suç oluşturmayan veya soyut ve genel nitelikteki ihbar ve şikâyetler için soruşturma öncesi bir değerlendirme sistemi oluşturulmuş ve kişilerin haklarında soruşturma başlatılma olasılığı bulunan bir adli sürece karşı soruşturma aşaması başlatılmadan dahi korunması sağlanması amaçlanmıştır.

Öyle ki hakkında soruşturma yürütülen kişi ile ilgili, gerçek araştırılmadan kamuoyunda suçlu ilan edilmesine karşı hukuki bir önlemdir lekelenmeme hakkı. Anayasa’nın 38. Maddesi’nde de bu hakka değinilmiş ve “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” demek sureti ile suç isnadı altındaki kimselerin lekelenmemesi gerektiği vurgulanmıştır. 

Ayrıca Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin 27. maddesinde “Suçluluğu bir yargı hükmüne bağlanana kadar kişinin masumiyeti esastır ve soruşturma evresi gizlidir. Bu nedenle, soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişinin ‘suçlu’ olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz.” hükmü vardır. 

Lekelenmeme hakkı ile soruşturmanın gizliliği arasında çok önemli bir ilişki vardır.

Soruşturma aşamasında gizlilik; delillerin korunması kadar, suç şüphesi altında bulunan kişinin toplumsal saygınlığı, şeref ve onurunun zarar görmemesi yani lekelenmeme hakkı açısından da büyük önem taşımaktadır.

CMK madde 257 ye göre de; “kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuyla soruşturma aşamasındaki usul işlemleri gizili tutulmaktadır.” 

Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 285. Maddesi ve Basın Kanunu’nun 19. Maddesinde yer alan düzenlemeler, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesini önlemek amacıyla getirilmiştir.

Sonuç itibari ile  suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Buna aykırı davranışlardan koruyan bir çok hukuki imkandan biri de lekelenmeme hakkıdır.