AK Parti'nin yasa teklifi olarak sunduğu fakat Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iki defa iptal edilen, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de (TBMM) reddedilen 'kamuya ilk kez girecek veya yeniden dönecek olanlar için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması zorunluluğu getiren yasa teklifi ile akraba eş dostun yanı sıra “sıhri hısımları” olan eşinin anne ve babasının da dahil edilmesine ilişkin hükmü çıkartacağı bildirildi. 

Birgün'de yer alan habere göre; AK Parti, AYM’nin iki kez iptal kararına ve TBMM’de reddedilmesine karşın teklifin yasalaşmasında ısrarcı.

6 Nisan Salı günü maddelerinden başlayarak görüşülecek olan teklifte “dünür”lerin kapsam dışına çıkartılacağı bir değişiklik yapılması bekleniyor.

AK Parti’nin tartışmalı düzenlemeden, güvenlik soruşturmasına, kişinin eşi, çocukları ve birinci derece kan bağı olan akrabalarının yanı sıra “sıhri hısımları” olan eşinin anne ve babasının da dahil edilmesine ilişkin hükmü çıkartacağı bildirildi. Ayrıca değerlendirme komisyonu üyelerinin görev alanlarının da değiştirilebileceği öğrenildi. Ancak CHP, bu yapılsa bile da teklifin geneli itibarıyla “Suçun şahsiliği” ilkesine aykırı olduğu ve “kişisel verilerin korunmasını sağlamadığı” gerekçesiyle üçüncü kez AYM’ye iptal başvurusu yapacak.

OHAL KHK’Sİ İLE GELDİ

TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmesine karşın TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un bizzat müdahalesi ile yeniden görüşülmesine olanak sağlanan teklif, iktidarın 15 Temmuz sonrası gündeme getirdiği antidemokratik uygulamalar arasında yer aldı.

Kamu görevlileri hakkındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasına ilişkin düzenleme ilk kez, o dönemde çıkartılan bir dizi OHAL KHK’lerinden biri ile uygulamaya konuldu.

CHP, kişisel veri niteliği bulunan bilgilerin memuriyete giriş için değerlendirmeye alınmasının Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla AYM’ye başvurdu. AYM, aykırılık iddiasını kabul etti ayrıca böylesi düzenlemelerin KHK ile değil yasa ile yapılabileceğini bildirdi.

Bu karar üzerine iktidar partisi, 18 Ekim 2018’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen “torba yasa”ya bir hüküm ekledi. “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171’inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir” yazılı madde ile soruşturmanın kapsamı daha da genişletildi.

CHP’nin başvurusu üzerine iptal kararı alan AYM, düzenlemenin keyfilik içermemesi gerektiği vurgusuyla itirazının gerekçesini şöyle açıkladı: “Güvenlik soruşturması yapmakla görevli olanların ulaşacağı kişisel veri niteliğindeki bilgilerin ne şekilde kullanılacağı, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağı, bu bilgilerin ne surette ve ne kadar süre ile saklanacağı belirsizdir.”

YENİ BİR TORBA DAHA

AYM’nin iptalinin ardından vazgeçmeyen AK Parti, 2019 Aralık ayında TBMM’e sunduğu yeni bir torba teklifin içine güvenlik soruşturmasına ilişkin hükümleri koydu. Ancak bunda ısrarın teklifin tümünün kabulünü geciktireceğini görünce güvenlik soruşturması ile ilgili maddeler yasa metninden çıkartıldı ve yeni bir yasa teklifi hazırlanacağı açıklandı.

AMAÇ DÜZENİ KORUMAKMIŞ

Geçen yasama yılının bitmesine bir süre kala AKP, 16 maddelik yasa teklifini TBMM’ye sundu, teklif komisyonda görüşüldü ancak Genel Kurul’a indirilmedi. TBMM tatile girmeden yasalaştırma girişimleri sonuçsuz kalan, yeni dönem başlarken de gündeme getirilmeyen teklifi AKP, dokuz ay sonra görüşmeye karar verdi.

AKP’nin “Ülkemizin çok yakın tarihlerde Anayasal düzene karşı terör örgütlerince işlenen suçların kamu görevlileri eliyle kamu güç ve kaynaklarına dayanılarak yapılabildiği, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde açıkça görülmüştür.

Bu ise, demokratik toplum düzenini korumak için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur” gerekçesine dayandırdığı teklifin görüşmeleri, TBMM’de nadir görülen bir hukuksuzluğun sahnelenmesine neden oldu. Muhalefet yasa teklifinin reddedilmesini sağladı, ancak AKP İçtüzüğün çok açık hükümlerine karşın yeniden gündeme aldı. 6 Nisan Salı günü teklifin görüşmelerine maddelerinden başlanarak devam edilecek.

İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU İSTEDİ TEKLİF GENİŞLEDİ

Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi gerekirken İçişleri Komisyonu’nda görüşülen teklifin kapsamı İçişleri Bakanlığı’nın istemi üzerine genişletildi. Değişiklikle askeri öğrenciler, sahil güvenlik, jandarma akademisi ve polis akademisi öğrencileri ile kaymakam adayları da soruşturma kapsamına alındı.

Teklifte yer alan düzenlemelerden bazıları özetle şöyle:

• Güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması sonucunda elde edilen kişisel verilerin değerlendirilmesiyle görevli bir değerlendirme komisyonu oluşturulacak.
• Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın, ilk kez veya yeniden memuriyete ve kamu görevine atanacaklar hakkında yapılacak.

• Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılacak personel için ise arşiv araştırmasına ek olarak güvenlik soruşturmasına tabii olacak.

• Arşiv araştırmasında, kişinin adli sicil kaydının yanı sıra, kolluk kuvvetleri tarafından aranıp aranmadığına, hakkında bir tahdit olup olmadığına, kamu davasının açılmasının ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar ile hakkında daha önce kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığına bakılabilecek.

• Güvenlik soruşturmasında ise arşiv araştırmasındaki konulara ek olarak kişinin, görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimlerindeki olgusal verilerinin, yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, terör örgütleri veya organize suç örgütleriyle eylem birliği, irtibatı olup olmadığının tespiti amacıyla yapılabilecek.