AK Partili Melih Bulu'nun, Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanlığı kararıyla rektör olarak atanmasına tepkiler devam ediyor. Taha Akyol ve Elif Çakır, bu haftaki programlarında bu konuyu gündemelerine taşıdılar.

Çakır'ın, Devlet Bahçeli'nin "Başı ezilmesi gereken bir komplodur" sözlerini sorması üzerine Akyol şu cevabı verdi:

* Yani, bir hatalar yanlışlar zinciri içinde neresinden tutsak, ne söylesek bilemiyorum. 

* Evvela bizim anayasamıza göre insanlar, önceden izin almaksızın ve haber vermeksizin, şiddete başvurmamak kaydıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabilir. 

* İki; bu toplantı ve gösteri yürüyüşünün suç olduğunu, bir komplo olduğu, 'başının ezilmesi gerektiğini' düşünüyorsanız o vakit ceza kanununda madde göstermek gerekir. 

* Bu öğrenciler şiddete başvurmadı. Bu öğrenciler kendilerinin, kendilerini ait hissettiği, dışarıdan partili geçmişi bilinen bir rektör istemediklerini söylediler.

* Gençlerin hareketini yanlış buluyorum diyebilirsiniz. Ama böylesi yanlıştır.

REKTÖR ATAMALARI

Rektör atamaları konusunun da tartışıldığı programda eleştiride bulunan Çakır, "Asıl buradaki sorun budur. Boğaziçi Üniversitesi elitist bir üniversite. 'Orayı fethediyoruz, oranın bir başını böyle bir ezelim' anlayışı var. Diyelim ki bu üniversitede çok dar bir kadro görev yapıyor. Başka kesimlerden hocalara ya da işte öğrenci seçerken daha seçici davranıyor. Ama burada şuna bakmak gerekmiyor mu? Ya bırakın orası da elit olsun. Elitist kalsın ya! Orası da elit olsun. Bakın ben aynı şeyi Ayasofya tartışmasında da söylemiştim. Ayasofya'yı da bırakın müze olarak kalsın... Değil mi? Ne oldu? "Çok büyük heyecan. duyuyor musunuz" diyen kimdi? Erdoğan'dı. "Ayasofya'yı (bir yıl öncesinde yani) Ayasofya'yı aç diyenler kesinlikle vatan hainidir. Bunlar komplo işte. Türkiye'yi karıştırmak istiyorlar" diyorsun, sonra da çıkıyorsun Ayasofya'yı açıyorsun. Çünkü neden? Siyasi bir rant var orada. Şimdi de Boğaziçi üzerinden böyle bir şey yürüyor" ifadelerini kullandı.

ELİF ÇAKIR: FİKRİ SAĞLAR ENDİŞESİNDE HAKLI OLABİLİR

"Türbanlı hakim" sözleri nedeniyle iktidar tarafından hedef alınan ve hakkında soruşturma başlatılan CHP'li Fikri Sağlar'a gelen tepkileri yorumlayan Çakır, "Tamam düşüncesi yanlıştır. Fakat belki de Sağlar endişelerinde haklı da olabilir. Onu da anlamamız gerekir. Bana sorulsa ben de aynı cevabı verebilirdim" dedi. 

Elif Çakır sözlerine şöyle devam etti:

* Devlet Bakanlığı yapmış, Kültür Bakanlığı yapmış bir isim CHP eski milletvekili. Çıktığı bir televizyon kanalında 'türbanlı bir hakimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceğinden kuşku duyuyorum' dedi. Bunun üzerine bir tartışma başladı.

* Oysa ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu buna çok güzel bir cevap vermişti. "Biz bu görüşü paylaşmıyoruz" diye. Burada Fikri Sağlar'a bu kadar sert tepki gösteriliyor ama sözlerinin de tartışılması gerektiğini düşünüyorum. 

* Yani hiç üzerinde durmadığımız bir şey var. O da şu; Türbanlı bir hakime birisi güvenmeyebilir. Birisi de Kemalist bir hakime güvenmeyebilir. 

* Burada gereken şey; AK Parti'nin, dindar bir hakimle alakalı olarak adaleti mutlak surette yerine getireceğine dair bir inanç oluşması gerekirdi. Değil mi? Bunu art niyetli de söylüyor olabilir, endişelerinde kuşku duyuyor da olabilir. 

* Böyle bir bakış açısı yanlış ama böylesi bakış açıları olacağı için de bütün dünyada etik kurallar var. Hakimler ve savcılar için getirilmiş etik kurallar... Görüntünüze dikkat edin, tavırlarınıza ve siyasi tavırlarınıza dikkat edin.

CHP'YE TEŞEKKÜR ETMELİ

Başörtüsü tartışmalarının yeniden gündem yapılmaya çalışıldığına dikkat çeken Çakır, "CHP destek vermeseydi, bugün başörtüsü sorunu çözülmüş olmazdı. İktidar bu anlamda CHP'ye teşekkür etmeli" şeklinde değerlendirmede bulundu.