Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmelerin, Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı’na çekmek amacıyla yapıldığına dair düşünceler kulislerde konuşulmaya başlandı.

Buna karşı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise AK Parti politikalarına karşı tavrını tutarlılıkla sürdürüyor. 

Bu durumun Parti içerisinde bir lider sorunu olarak yansımasını değerlendiren Saadet Partili Avukat Ali Aktaş şu tespitlerde bulundu:

*Bugün Saadet Partisi’nin yaşadığı en büyük sorun çift başlılıktır. Erbakan Hoca zamanında kurulan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu aslında bir vesayet kurumudur. Yüksek İstişare Kurulu, kendisini liderin de üzerinde gören, lideri yönlendirmeye çalışan bir kurumdur. 

60 YIL SONRA KIYAMETİN KOPACAĞINA İNANAN BİRİSİ

*Hatta davanın lideri benim diyen bir kurum... Güzel bir atasözü var. Çatal kazık yere girmez. Asiltürk, Erdoğan’ın İslam birliği kuracağına inanan ve 60 yıl sonra kıyametin kopacağını düşünen birisidir. Oğuzhan Bey’in aktiviteleriye SP’nin imajının ne kadar zedelendiğine şahit oluyoruz.  

*Onun Millî Görüş’ü yönlendirmek gibi bir durumu olmamalı. Temel Bey bu konuda istikrarlı bir biçimde istikrarın hatalarına vurgu yapıyor. Refah Partili yıllarda dindar insanlar; çalmazlar, haksızlık etmezler, yalan söylemezler diye anılırdı. Refah Partisi de böyle desteklendi. 28 Şubat sonrasında da AK Parti doğdu. Bugün otokrat ve baskıcı olarak anılıyor. 

ALİ AKTAŞ'IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

*Saadet Partisi bu algıyı üreten AK Parti iktidarının yanında durarak bu topraklardaki İslam’ın algısına zarar verme lüksü yoktur. 50 yıllık siyasi hareket, bu hareketi gerçekleştiremez. Oğuzhan Bey’e karşı çıkılması gerekiyor. Benim cumhurbaşkanlığı adaylığımı açıklama gerekçem budur. 

*Millî Görüş, Erdoğan’ın siyasal mirasına ortak olmamalıdır. Kendi alternatifini üretmelidir. Temel Bey son ana kadar buna direnecektir. Genel Merkez kadroları da onun yanındadır ve bu badireleri aşacaktır.” ifadelerini kullandı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HAYALİ KURMUYORUM”

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı adaylığını da açıklayan Aktaş, seçimi kazanma hayali kurmadığını belirtti ve neden aday olduğuna dair ise şunları söyledi. 

*Yapmak istediğim şeyler var. Söylemek istediğim sözler var. Türkiye’ye dair projelerim var. Adaleti, özgürlüğü hakça paylaşımı dillendirebileceğimiz, siyasi partiler yasasını değiştireceğimiz ve mecburi hakim denetiminde ön seçim zorunluğunu getireceğimiz, kamu personel rejiminde liyakati getireceğimiz ve ideolojik gettoları aşarak getireceğimiz bir propaganda dönemi olarak görüyorum bu dönemi. 

*Türkiye’nin mutlaka bir iktidar değişimine ihtiyacı var. Eğer muhalefet; ideolojik ve tepeden inmeci bir toplumsal mühendislik yöntemiyle toplumu şekillendirmekten uzak tutacak, siyasal ve ekonomik restorasyon programına sahip, gerçek bir hukuk ve adalet devleti inşa edecek bir ortak aday etrafında birleşebilirse, o gün adaylıktan vazgeçip o isme destek olmaya hazır olduğumu deklare etmiştim. 

*Ben genç kuşağa bunu anlatmak ve son 50 yılda; sağ-sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, seküler-dindar çatışması gibi pek çok çatışma alanları içerisinde, bizim çayın kuşlarının, bizim çayın taşlarıyla vurulduğunu ama sistemli bir devlet mekanizması inşa edemediğimizi anlatmak ve kurumsallaşmış bir demokratik hukuk devleti inşa etmenin gerekliliğini anlatmak istiyorum.