TV 5'te katıldığı programda AİHM'nin Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması kararını değerlendiren Mithat Sancar şunları söyledi; 

*Osman Kavala ile ilgili 18.madde ihlali, yani hukukun siyasi amaçlarla kullanıldığı yönündeki tespit daire kararıydı.  İlk defa Türkiye büyük daire kararıyla, ilk defa tarihinde, 18. maddeyi ihlal ettiği hükmüyle karşı karşıya kalıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarihinde ve AİHM kararlarında 18.maddeye dayalı ihlal tespiti çok nadirdir çünkü en ağır tespitlerden biridir.

*2016 tabii olağanüstü halin başladığı yıl, tabii bir 15 Temmuz darbe girişimi, sonrası OHAL, sonrası dokunulmazlıkların kaldırılması, sonra bizim Selahattin Demirtaş ve diğer arkadaşlarımızın gece yarısı baskınıyla rehin alınması olayları var," diyen Sancar, "Bakın bu sözü bilerek kullanıyorum. Öyle gerçekten kolay kolay kullanma taraftarı değilim bazı ifadeleri fakat baştan beri bu konuda hiçbir tereddütüm yok," diyerek sözlerini şöyle açıkladı. "4 Kasım 2016 gecesi ben genel merkezdeydim, neler yaşandığını gördüm. Sonrasında da hep süreci takip eden bir yerdeydim, şimdi de partinin eş genel başkanıyım. Evet, gerçekten arkadaşlarımız rehin alındılar, sadece arkadaşlarımız değil, Osman Kavala da rehindir. Burada hukuk kararı var, mahkeme kararı var gibi aldatmacalar içe dönük olarak bile inandırıcılık ifade etmiyor. O rehin alma operasyonuyla HDP'ye yönelik çok yönlü saldırılar başladı. Her imkanı kullanarak saldırdı iktidar bize. Arkadaşlarımız, onlarca yüzlerce gözaltına alındı, sadece 2016'dan bugüne gözaltına alınan arkadaşlarımızın sayısı 16 bin 500 civarında. Tutuklananların sayısı 3.500 civarında.

*Türkiye birtakım savunmalar da yapıyor, 'Bu dokunulmazlık sadece HDP'lilere yönelik olmadı, başka milletvekillerine de oldu,' diyor. AK Parti'li ve MHP'li beş vekilden bahsediliyor ama daha sonra onların isimleri verilememiş herhalde. Biraz onunla ilgili bilgi verebilirseniz," demesi üzerine Sancar, "AİHM kısaca şunu diyor: Game Over. Oyun bitti. Bu kadar açık.

*Şimdi gelelim somut soruya, orada oyun nasıl bitti? AİHM diyor ki 'Dokunulmazlıkları kaldıran Anayasa değişikliği öngörülebilir değil, alışılmış değil, Türkiye'de görülmüş bir şey değil ve şahsa yöneliktir, daha doğrusu belli bir kitleyi hedef almıştır,' diyor. Yani bizi hedef almıştır. Hükümet de diyor ki 'Hayır efendim, işte CHP'lilerin de kaldırıldı, AK Parti'li, MHP'lininki de kaldırıldı. AİHM diyor ki, 'Tutuklanan 2 tane CHP'li, binlerce HDP'li, hadi milletvekili olarak söyleyelim, onlarca HDP'li... Bir partinin eş genel başkanları, grup başkan vekilleri, eski eş genel başkanları ve milletvekilleri içeri alınacaklar ve ondan sonra da diğer partilerden de 2 kişi sadece CHP'den hatrımda kaldığı kadarıyla, MHP'den ve AK Parti'den hiç içeri alınan yok, tutuklanan yok, yargılamalarda ne olduğunu da bilmiyoruz zaten. Üstelik onların suçları da, daha doğrusu onların fiileri de siyasi değil. Mesela mali suçlar, mesela yolsuzluk vesaire gibi suçlamalar var diğer AK Parti ve MHP'lilerde. Bize yöneltilenlerin %99.9'u siyasi. Hem de fiil, eylem değil, konuşma, söz.